Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

    Maddesinde açıklanan babalık karinesinin uygulanma olasılığının olmadığını, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan kütüğe yanlış geçirilmesinin sözkonusu olduğunu, taleplerinin nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. D) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydında çocuğuna ilişkin kaydın gerçeğe aykırı oluşturulduğu iddiası ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içeriğinden davacının, nüfus kaydında çocuğu olarak kayıtlı olan davalı Şansal'ın kendi çocuğu olmadığı halde nüfusa çocuğuymuş gibi kaydedildiğini ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni" Davacı K.H. ile davalılar Nüfus Müdürlüğü, ... arasındaki davada Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 05.11.2010 günlü ve 2010/387-1026 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2011 gün ve Hukuk- 2011/266001 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece, davalılardan Şura Kızılboğa’nın 01.01.2001 olan doğum tarihi 26.09.2011 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin nüfusa tescil tarihi 16.01.2011’dir. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili söz konusu olamayacağından bu şekilde bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır....

      in nüfus kütüğünde 16.01.1953 olan doğum tarihi 16.5.1953 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin doğum tarihi nüfusa 03.02.1953 tarihinde tescil edilmiştir. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili sözkonusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamaya veya hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumundadır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 17.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Anılan yasanın 39. maddesi uyarınca da mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiç bir kaydında düzeltme yapılamaz. 25.4.2006 gün ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine ilişkin Esaslar" ı düzenleyen 36. maddesinin (b) bendine göre ise "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü bu kişinin eş ve ergin olmayan çocuklarının soyadını da düzeltir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı koca Rahmetulla'nın soyadı ŞAHUYGUR olarak düzeltildiği buna bağlı olarak eş ve çocuklarının soyadının nüfus müdürlüğünce resen düzeltilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince eş Şemskamer ve reşit olmayan çocuk Muhsine 'nin de soyadının düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, murisleri ... olma 1888 doğumlu ... bütün araştırmalara rağmen nüfus kaydının bulunamadığını, tahminen 1962 yılında öldüğünün bilindiğini belirterek murisleri ... nüfusa kaydının yapılmasını istemesi üzerine mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek HUMK.nun 7/1. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine işin esasına girilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

          Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....

          ın nüfus hanesinde de herhangi bir nüfus hareketinin olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, Kaya ve ...'den olma 06.07.1963 doğumlu ... ile ... ve ...'den olma 20.08.1963 doğumlu ... Sağlam'a ait nüfus aile kayıtları ile nüfusa tescillerine dayanak doğum tutanaklarının okunaklı suretlerinin getirtilip ne şekilde nüfusa kaydedildiklerinin araştırılması, varsa doğum tutanağı tanıklarının mümkünse aynı oturumda dinlenmeleri, yine her iki kişinin kimlik bilgileri ayrı ayrı yazılarak; sosyal güvenlik kurumu, vergi dairesi, tapu müdürlüğü, seçim kurulu, belediye başkanlığı, GSM operatörlerinden sorularak toplanacak diğer delillerle birlikte istemin değerlendirilmesi ve bir kadının kırkbeş gün arayla iki doğum yapmasının mümkün olmaması da gözetilerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            dan olma ... olarak tanıttığı ancak kimlik ibraz edemeyeceğini belirtmesi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yapılan araştırmada suça sürüklenen çocuğun nüfusa kaydının bulunmadığı, saklı nüfus olduğunun tespiti üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığınca nüfusa tescili için Nüfus Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında ilgili kişinin nüfusa kayıt işlemlerinin başlatıldığı ve tescil işleminin kesinleşmesi halinde bilgi verileceğinin bildirilmesine rağmen tescil işleminin kesinleşmesi beklenmeden olayla ilgisi olmayan sadece isim benzerliği bulunan ... ve ...'dan olma 20.06.1984 doğumlu ... hakkında açılan davada yapılan yargılama sonucu ... ve ...'dan olma 20.06.1984 doğumlu ... hakkında mahkümiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu