Diğer taraftan, tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır. O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır. 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK), yukarıya metni aynen alınan 59.maddesinde; yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Bu hükümle, yabancı mahkemeye ait ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, tanımaya konu yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir. Bir başka deyişle, tanıma kararları nitelikleri gereği, verildikleri andan geriye etkili olarak yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade edecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2020/14 ESAS, 2020/28 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; gerçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulan T.C. numaralı T4 nüfus kaydının düzeltilerek T2 ve Sana Kayalı'nın annesinin T4 olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T4 ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde ve beyanlarında özetle; davacıların çocukları olduğunu ve davayı kabul ettiğini beyan etmiştir....
Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ve tenfizine yöneliktir. Dosyanın geçirdiği safahatın incelenmesinde; davacı tarafça açılan iş bu davanın Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/1433 E numarasına kaydedildiği, 2017/1433 E 2018/906 K sayılı 15/05/2018 tarihli karar ile iş bu dosyanın Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2014/1626 E sayılı davacı kadın tarafından açılan velâyet dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, akabinde tekrar ayırma kararı verilerek tanıma-tenfiz davasının Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2018/1878 E numarasına kaydedildiği ve velâyet dosyasında tanıma-tenfiz davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK m. 58)....
Kural olarak tanıma ve tenfiz, açılacak olan bağımsız bir dava ile istenebilir ve dava sonucunda verilen karar ile yabancı mahkeme kararı, mahalli mahkeme kararı kuvvet ve niteliğini kazanır. 5718 sayılı Kanun'un "Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi" başlıklı 59 uncu maddesi "Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder" şeklinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre, yabancı mahkemeye ait ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, tanımaya konu yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir. 11....
Sayın çoğunlukla aramdaki uyuşmazlık yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisinin hangi andan itibaren hüküm ifade edeceği ve buna bağlı olarak da kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususundadır. Tanıma; yabancı mahkeme ilamına kesin hüküm ve kesin delil etkisi kazandırmak ve yabancı ilama dayanılarak idari bir işlem yapmak için o ilamın tenfiz koşullarını taşıyıp taşımadığının yargıç tarafından tespitidir. Diğer bir söyleyişle tanıma, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm vasfının kabul edilmesidir. (5718 s. MÖHUK. m. 58) Yabancı ilam, ancak tanındığı takdirde, Türk mahkemelerinden verilmiş ilamlar gibi kesin hüküm ve kesin delil niteliğini alır. Kesin hüküm ve kesin delil etkisi de, tanımaya ilişkin kararın kesinleştiği andan değil, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. (5718 s....
Diğer taraftan, tanıma yabancı mahkemece verilen kesinleşmiş bir kararın kabul edilmesi işlemi olup; tanımada amaç, sadece kararın maddi anlamda kesinliğinden yararlanılmasıdır. O halde, tanıma kararı verilebilmesinin ön koşulu bir yabancı mahkeme kararının varlığı ve bu kararın kesinleşmiş olmasıdır. 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK), yukarıya metni aynen alınan 59.maddesinde; yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği düzenlenmiştir. Bu hükümle, yabancı mahkemeye ait ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının tanınmasından itibaren değil, somut olayda tanımaya konu yabancı mahkemeye ait boşanma kararının kesinleştiği andan itibaren etkisini göstereceği kabul edilmiştir. Bir başka deyişle, tanıma kararları nitelikleri gereği, verildikleri andan geriye etkili olarak yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade edecektir....
Somut davada; davacı yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, uyap üzerinden alınan nüfus kaydının düşünceler hanesinde tarafların yabancı mahkemece boşandıklarına ilişkin kararın nüfus kayıtlarına işlendiği, bu nedenle davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan nüfus kaydının mahkemece 26/03/2021 tarihinde uyap üzerinden alındığı, dava tarihinin 04/03/2021 olduğu, nüfus kayıtlarında boşanma kararının hangi tarihte işlendiğinin belli olmadığı gibi davalı tarafından işlemin yapıldığı tarihe ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı, buna göre yabancı boşanma ilamının hangi tarihte nüfusa tescil edildiği tespit edilmeden dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece, davacının 20.09.1978 olan doğum tarihinin 10.09.1968 olarak düzeltilmesi, nüfus kayıtlarına aykırı bir sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 54/c maddesinde, hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması hali tenfiz şartları içinde sayılmıştır. Buna göre yabancı mahkeme kararının verilmesinde uygulanan hukuk ve bunun hangi ölçütlere göre uygulandığı değil yabancı kararın Türkiyede icra edilmesi halinde meydana gelecek sonuçların Türk kamu düzenini ihlal edip etmeyeceğinin araştırılması gerekir. Hükmün tenfizi neticesinde ortaya çıkan hukuki sonuçların kamu düzenine aykırı olması halinde yabancı mahkeme kararının tenfizinin reddedileceği sonucuna varılmalıdır. Mevcut nüfus kayıtlarında davacının annesi ...'...
Yabancı bir ilamın tanınması onu kendiliğinden ülkede icra edilebilir bir hale getirmez. Yabancı bir mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilir bir hale gelmesi için tenfiz kararına ihtiyaç vardır. Mahkemeler tarafından tespit, inşai ve eda kararları verilmekle boşanma kararı inşai bir karardır. İnşai kararların en büyük özelliği kendiliğinden hukuki neticeler hasıl etmesi ve bunların infazına gerek olmamasıdır. İnşai nitelikteki mahkeme kararları sadece tanıma davasına konu olurlar. Boşanma kararının nüfus kütüğüne tescili için tenfiz kararına ihtiyaç yoktur....
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "1- İsim değişikliği istemli davanın KABULÜ ile; A-)Mugla ili, Fethiye İlçesi, Eldirek Mahallesi Cilt No:33, Hane No:50, BSN:181'de nüfusa kayıtlı, hüseyin ve Neslihan kızı, 06/09/1991 Erzurum doğumlu, T.C. Kimlik numaralı davacı T1NUN nüfus kayıtlarında "NAİME ZEYNEP" olan adının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi gereğince "KYLİE" olarak tashihine, b-)Kararın kesinleşmesine müteakip 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27/2 maddesi uyarınca masrafı davacı tarafça karşılanmak üzere yerel gazetede ilanına, c-)Karar kesinleştikten sonra 2 nüshasının 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 55. Maddesi ile Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 156. Maddesi gereğince kesinleştirme işlemi veya düzenleme tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ilgili T3 gönderilmesine, 2- Soyisim değişikliği ve nüfus kaydındaki din bilgisinin kaldırılması istemli davanın ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir....