Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı bir ilamın tanınması onu kendiliğinden ülkede icra edilebilir bir hale getirmez. Yabancı bir mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilir bir hale gelmesi için tenfiz kararına ihtiyaç vardır. Mahkemeler tarafından tespit, inşai ve eda kararları verilmekle boşanma kararı inşai bir karardır. İnşai kararların en büyük özelliği kendiliğinden hukuki neticeler hasıl etmesi ve bunların infazına gerek olmamasıdır. İnşai nitelikteki mahkeme kararları sadece tanıma davasına konu olurlar. Boşanma kararının nüfus kütüğüne tescili için tenfiz kararına ihtiyaç yoktur....

Somut davada; davacı yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, uyap üzerinden alınan nüfus kaydının düşünceler hanesinde tarafların yabancı mahkemece boşandıklarına ilişkin kararın nüfus kayıtlarına işlendiği, bu nedenle davacının hukuki yararının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan nüfus kaydının mahkemece 26/03/2021 tarihinde uyap üzerinden alındığı, dava tarihinin 04/03/2021 olduğu, nüfus kayıtlarında boşanma kararının hangi tarihte işlendiğinin belli olmadığı gibi davalı tarafından işlemin yapıldığı tarihe ilişkin bilgi ve belge sunulmadığı, buna göre yabancı boşanma ilamının hangi tarihte nüfusa tescil edildiği tespit edilmeden dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Mahkemece, tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm , davacı tarafından temyiz edilmiştir. MÖHUK 34.maddesi hükmünce kesinleşen yabancı mahkeme kararlarının diğer şartlarıda taşıması kaydıyla Türkiye'de icra edilebileceği öngörülmüş olup, her ne kadar mahkemece de tenfizi istemini yabancı mahkeme kararlarında kesinleşme şerhi bulunmadığı gerekçe gösterilerek tabelin reddine karar verilmiş ise de, ... Devletiyle Türkiye arasında imzalanan 28.5.1929 tarihli "Hukuki ve Ticari Mevvadi Adliyeye Müteallik Münasebeti Mütekabiliye Dair Sözleşme" ve 1954 tarihli "Usül Hukukana Dair Lahey" sözleşmesi kapsamında mahkemece, tenfiz istenen ilgili yabancı mahkeme kararlarını veren mahkemelere usulüne uygun olarak yazı yazılarak anılan yabancı mahkeme kararlarının kesinleşip kesinleşmediği saptanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....

    Hukuk Dairesince “...5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50. vd. maddelerinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması düzenlenmiş bulunmaktadır. Yabancı mahkemeler tarafından verilmiş ve o devlet kanunlarınca kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekir. Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi ise yabancı mahkeme ilamının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK 58.m) Somut olayda, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararlarının tenfizi için davacı tarafa süre ve imkan verilmesi gerekirken, bu husus ikmal edilmeden hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

      İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "1- İsim değişikliği istemli davanın KABULÜ ile; A-)Mugla ili, Fethiye İlçesi, Eldirek Mahallesi Cilt No:33, Hane No:50, BSN:181'de nüfusa kayıtlı, hüseyin ve Neslihan kızı, 06/09/1991 Erzurum doğumlu, T.C. Kimlik numaralı davacı T1NUN nüfus kayıtlarında "NAİME ZEYNEP" olan adının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi gereğince "KYLİE" olarak tashihine, b-)Kararın kesinleşmesine müteakip 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27/2 maddesi uyarınca masrafı davacı tarafça karşılanmak üzere yerel gazetede ilanına, c-)Karar kesinleştikten sonra 2 nüshasının 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 55. Maddesi ile Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 156. Maddesi gereğince kesinleştirme işlemi veya düzenleme tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ilgili T3 gönderilmesine, 2- Soyisim değişikliği ve nüfus kaydındaki din bilgisinin kaldırılması istemli davanın ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir....

      ın boşanmalarına ve ortak çocuklarının velâyetine dair Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesinin 18.10.2013 tarihinde kesinleşen, 09.09.2013 tarih ve 2-1143/13 sayılı karar ile Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesi'nin 06.07.2015 tarihinde kesinleşen 04.06.2015 tarih ve 2-597/2015 sayılı kararlarının tanınmasına ve nüfus kayıtlarına işlenmek suretiyle tenfizine, tarafların ortak çocukları 04.04b2005 Constanta/Romanya doğumlu ... ... ve 02.10.2009 Laloveni/Moldova doğumlu ... ...'ın velâyetlerinin davacı anneye verilmesine ilişkin Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesinin 18.10.2013 tarihinde kesinleşen, 09.09.2013 tarih ve 2-1143/13 sayılı karar ile Moldova Cumhuriyeti Laloveni İli Mahkemesi'nin 06.07.2015 tarihinde kesinleşen 04.06.2015 tarih ve 2-597/2015 sayılı kararlarının tanınmasına ve nüfus kayıtlarına işlenmek suretiyle tenfizine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Nüfus kayıtları ve davacı vekilinin beyanına göre davacının Türk Vatandaşlığından çıktığı ve nüfus kaydının kapatıldığı bellidir.İstanbul BAM 1.HD 2019/749 E - 875 K sayılı ilamında açıklandığı üzere , 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. Maddesine göre Türk vatandaşlığının kaybı nedeniyle kapatılan kayıtlar üzerinde isim ve soyisim düzeltmesi yapılması mümkün olmadığı gibi 2525 sayılı Soyadı Kanunu 3.maddesindeki hükümlere göre yabancı ülke soyadının (Von Zabern) verilmesi de mümkün olmadığından" davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsavcılığı 12.01.2016 tarih ve 2016/1 sayılı davaname ile "Reşit Olmayanla Cinsel İlişki" suçu mağduru ...'ın nüfus kayıtlarındaki yaşının gerçeği yansıtmadığı gerekçesi ile doğum tarihinin ay ve günü baki kalmak üzere 1998 olarak düzeltilmesi talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıt (yaş düzeltimi) düzeltme istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının ......

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/318 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İzmir 17....

          Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.” 5718 sayılı Kanun'un tanımaya ilişkin hükümleri incelendiğinde, “Tanıma” başlıklı 58. maddesinde: “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz. (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir. (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” düzenlemesinin yer aldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hükümler incelendiğinde, 5718 sayılı MÖHUK’da yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için uyulması gerekli usulî işlemlere ilişkin olarak, 50 ilâ 53. ve 55 ilâ 57. maddeler arasında esas itibarıyla tenfiz usulünün kapsamlı olarak düzenlendiği, tanımaya ilişkin usulî işlemlerin ise tenfize ilişkin hükümlere tabi tutulduğu anlaşılmaktadır (MÖHUK m. 58/1)....

            UYAP Entegrasyonu