Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....

    Taraflar 08.05.1986 tarihinde evlenmişler, dosyada bulunan tercüme evrakına göre Tempelhof -Kreuzberg Yerel Aile Mahkemesi'nin 17.03.2008 tarih ve 170 F 4014/ 06 Esas numaralı dosyasında verilen karara göre boşanmış ve yabancı mahkeme kararı 30.05.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak; yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan kararların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun m.50). Bundan ayrı yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi için, yabancı ilamın tenfiz koşullarını taşıdığının mahkemece tespiti gerekir (5718 s. MÖHUK. m.58). Tenfiz kararı sadece yenilik doğurucu (usuli) bir hükümdür....

      Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.5718 sayılı MÖHUK 50/1. maddesi uyarınca ancak nihai hale gelmiş kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarına karşı tenfiz istemi mümkün olup, geçici himaye kararlarının tenfizine karar verilmesi mümkün değildir. Davacıların......

        GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince, dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması olarak nitelendirilerek, yabancı mahkeme ilamının mahkemece verilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 1- Davacı dava dilekçesinde, tarafların yabancı mahkemede boşandıklarını belirterek, yabancı mahkeme ilamını dosyaya ibraz etmiş, ancak dava dilekçesinde müvekkilinin tarafların Türkiye'deki nüfus kaydına da boşanma şerhinin işlenmesini istediğini belirtmekle birlikte dilekçenin konu ve sonuç kısmında tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime ait ise de; HMK.nun 31.maddesinde hakimin davayı aydınlatma görevi de bulunmaktadır....

        TMK.nun 225/2 . maddesi hükmü yabancı mahkeme boşanma kararlarının tanıma ve tenfizinde de uygulanır. Bir yabancı mahkeme kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararının hukukî sonuçları, özellikle kesin hüküm etkisi Türk Hukuku açısından da geçerli hale gelmiş olur.12.12.2007 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 59. maddesinde “... Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği...” hususu belirtilmiştir. Buna göre, zamanaşımı süresinin başlangıcı olarak yabancı mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşme tarihinin esas alınması gerekir. Tanıma ve tenfiz, sadece yabancı mahkeme kararının icra ve infaz edilebilmesi içindir. Oysa anılan 59. maddedeki kesinleşme tarihi tanıma tarihi değil, kararın kesinleşme tarihidir....

          Buna karşın eldeki dosyada olduğu gibi yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, hukuk davalarına yönelik olarak yabancı mahkemelerden alınmış olan ilamların tenfiz edilebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesi gereğince ilamın yabancı mahkemenin kanunlarına göre kesinleşmesi, 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesi gereğince kararın verildiği devlet ile Türkiye arasında karşılıklılık bulunması, kararın münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konudan verilmemiş olması, yine kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, 5718 sayılı MÖHÜK'un 55/2. maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş olmaması veya yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmamış olmasına bağlı olduğu, tenfiz kararları hakkında görevli mahkemenin asliye mahkemesi olduğu, yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin belli bir süreye bağlı olmadığı, davaya konu yabancı mahkeme ilamının kamu düzenine aykırı olmadığı, kararın aslı ile tamamının onaylı tercümesinin sunulduğu, yabancı mahkeme ilamının davalı yana...

            Bölge Müdürlüğüne söz konusu ihaleye yabancı bir firmanın katılıp katılmadığı, katılmış ise teklif verip vermediğinin sorulduğu ve cevaben gönderilen yazıdan ihaleye yabancı firmanın katılmadığının belirtildiği, bu durumda; 488 sayılı Yasa'nın Ek 2. maddesinde sayılan şartların dava konusu olayda gerçekleşmediği, böylelikle davacının söz konusu istisnadan yararlanmasının mümkün olmadığı" gerekçesiyle "davanın reddine" karar verildiği ve söz konusu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Dairelerinin 07/03/2019 tarih ve E:2018/9990, K:2019/840 sayılı kararı ile reddedildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir....

              “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde; “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz, (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir, (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” 5718 sayılı Yasanın 53.maddesi gereğince tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının ve kesinleşme şerhinin o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve o ülke yargı makamı, noter veya konsolosluk makamı tarafından onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususa uyulmaması isabetsizdir. MÖHUK 55. "Madde Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir....

              "İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL 2. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Yabancı uyruklu sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanığın vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip duruşmada okunmadan ve kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kimlik bilgileri belirlenmeden, beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 29.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu