Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki 5718 sayılı Kanunun 59.maddesinde; “Yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder” denilmektedir. Yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de hukuki sonuç doğurabilmesi için 5718 sayılı Kanunun 52 ve devamı maddeleri gereğince tenfizi için Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfizi zorunludur. Yukarıda da açıklandığı gibi, Türk Mahkemesince, yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmiş, tanıma (tenfiz) kararı 21.03.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı Türk vatandaşlığından izinle çıkmış ise de, taşınmaz Türkiye'de bulunduğundan 5718 sayılı Kanunun (MÖHUK'un) 15/2, 21, 41 HUMK.nun 13 ve 16. maddeleri gereğince davaya bakmaya Türk Mahkemeleri görevli ve yetkili olup, Türk hukuku uygulanır. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28. maddesi uyarınca davacı doğumla Türk Vatandaşı olup, (.....) tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam eder....
K., sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekli olduğundan, MÖHUK kapsamına giren hakem kararlarının alanı oldukça daralmıştır....
(3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır....
Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı). .... -2- Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır. O halde dava konusu uyuşmazlık yönünden de somut olayın özelliklerine göre bir inceleme ve değerlendirme yapılmalıdır....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 29.01.2019 tarihli 348302 FZ RK 19-173 dosya numaralı ve 7.02.2019 kesinleşme tarihli yabancı mahkeme kararı ile boşandıkları ve yabancı mahkeme kararının Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 2021/72 Esas ve 2021/436 Karar sayılı dosyası üzerinden tanınmasına ve tenfizine karar verildiği, dolayısıyla yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfiziyle birlikte tarafların zaten boşanmış durumda oldukları gerekçesi ile davacının boşanma talebi hakkında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Kayseri 5....
Bu düzenleme, Türk tenfiz hukukunda, kamu düzeni kavramının izin verdiği ölçüde, yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi lehine bir eğilimin bulunduğunu göstermektedir. Doktrinde de bu konuda hakime yardımcı olması bakımından bazı kriterler verilmiştir. Buna göre örneğin Türk tenfiz hakimi “kural olarak” yabancı mahkeme kararının doğruluğunu inceleyemez (revision au fond yasağı). Zira aksinin kabulü, aynı davanın Türk mahkemesinde tekrar görülmesi ve yeni bir Türk mahkemesi kararının ortaya çıkması sonucunu doğurur. Ancak, örneğin Türk hukukunun vazgeçilmez kabul ettiği temel prensiplerini ihlal eden veya milletlerarası alanda geçerli olan ortak ilkelere aykırı bulunan yabancı mahkeme kararları tenfiz edilemez. Tenfiz hakimi takdir hakkını kullanırken, her somut olayın kendine mahsus özelliklerini de dikkate almalıdır. Davaya konu somut olayda davalı taraf, yabancı mahkemece kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığından savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmüştür....
Bu düzenlemelere göre yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi hususunda ülkemizin taraf olduğu milletlerarası bir sözleşmenin mevcudiyeti hâlinde öncelikle bu sözleşme hükümleri uygulama alanı bulacaktır. 20. Nitekim ülkemizin de taraf olduğu 08.05.1991 tarihli ve 3731 sayılı Kanun ile onaylanan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10.06.1958 tarihli New York Sözleşmesi (New York Sözleşmesi), yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, MÖHUK’un 2/1 ve Anayasa’nın 90/son hükümleri kapsamında bir milletlerarası sözleşme olup anılan sözleşme, kapsamında yer alan yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizi yönünden özel düzenleme olarak öncelikle uygulanacaktır. Dolayısıyla New York Sözleşmesi hükümleri kapsamı dışında kalan hakem kararlarının tanıma ve tenfizinde MÖHUK hükümleri uygulama alanı bulacaktır. 21. New York sözleşmesinin 1 inci maddesi sözleşmenin uygulama alanını açık bir şekilde düzenleme altına almıştır....
Ayrıca ŞERİ RUSAYFEH MAHKEMESİ tarafından düzenlenen evlilik belgesi hakkında bir tanıma tenfiz kararının bulunmadığı görülmüştür" şeklinde gerekçeye yer verilmiş ise de; nüfus kayıtlarının incelenmesinde, baba olduğu iddia edilen Turgut Yıldırım'ın 03/06/1966 doğumlu olduğu, Bolu ili Mengen ilçesi Düz ağaç köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, 07/07/1989 tarihinde Hatice Yıldırım ile evlendiği, bu evliliklerinden üç tane müşterek çocuklarının bulunduğu, Turgut Yıldırım'ın vefat ettiği 10/09/2019 tarihine kadar evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır (MÖHUK m.50/1). Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....
Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." ./.....
ın "Mardin/Kızıltepe" nüfusuna kayıtlı olduğu, Türkiye'de yerleşim yerinin bulunmadığı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince nüfus kayıtlarını düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen kişilerin yerleşim adresinin bulunduğu ya da nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağından davacıya ait nüfus kayıt tablosunda davacının "Mardin/Kızıltepe" nüfusuna kayıtlı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kızıltepe 1....