Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydının düzeltilmesine dair yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.04.2013 (Pzt.)...

    düzeltilmesini, baba ile soybağının resmi kayıtlar üzerinde gösterilerek sağlanmasını, nüfus kütüklerine tescilini talep etmiştir....

    Böyle bir durumda 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (a) bendinde öngörülen esaslar uyarınca yapılacak yargılama sonunda hakim, toplanan kanıtlara göre oluşacak sonuç doğrultusunda kararını verecektir. Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde Nüfus Müdürlüğü eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." ./.....

      Davacı yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin asliye ticaret mahkemesine dava açmış, bu mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece görevli olduğu kabul edilerek esastan inceleme yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 sayılı MÖHUK 51/1. maddede yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir. Buradaki asliye mahkemesi ibaresinin ticaret mahkemesini de kapsayıp kapsamadığı yönünden ticaret mahkemesinin görevine ilişkin yasa hükümlerine de bakmak gerekir. 6100 sayılı HMK 5/2. maddeye göre; bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere bu mahkemede bakılır....

        Maddesi ve HMK 297 Maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerekmekle birlikte, tenfiz talebine konu yabancı mahkeme kararında yer alan gerekçenin HMK maddesinde öngörülen koşulları taşımasının beklenemeyeceği zira yabancı mahkeme ilamında yer verilen gerekçenin nasıl bir gerekçe olması konusunda herhangi bir sınırlama bulunmadığı, yabancı mahkemenin ilamında hükmettiği sonuca nasıl varmış olduğunun ilamdan anlaşılabilmesi yeterli olacaktır. Ancak tenfizi talep edilen ilamda yabancı mahkemenin hükme nasıl vardığı konusunda yeterli düzeyde açıklık bulunmadığından, davacı taraftan tenfize konu kararın dayanağı olan delillerin celbi istenmiş ve varılan sonucun yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir....

          Maddesi B bendi uyarınca Cumhurbaşkanının 05.01.2021 tarihli ve 3393 sayılı kararı ile Türk Vatandaşlığı kazandığını, Türk Vatandaşlığına geçtikten sonra isim ve soy isminin değiştiğini, davacıların İran ve BAE gidiş gelişlerinde sınır kapılarında ve hava alanlarında İran ve Türk pasaportlarındaki isim ve soy isimlerindeki değişikliklerden ötürü devlet görevlilerinin sorgulayan sorularına maruz kaldıklarını, mağdur olduklarını, bu nedenle müvekkillerin nüfus kaydında geçerli olan T3 olarak görülen isim ve soy ismin, “Seyed Hesam Mırhejazı” olarak değiştirilmesini, “ T2 olarak görülen “ Sadaf Denghan Darehshırı” şeklinde değiştirilmesini, aynı zamanda ebeveynleri oldukları nüfus kayıtlarında “ T1 “ isim ve soy ismin, “ Seyed Arman Mır Hejazı” olarak iran pasaportlarıyla uyumlu olacak şekilde değiştirilmesine, isim değişikliği talepleri saklı kalmak kaydıyla, soyadı birliği olması açısından mahkeme aksi kanaatte ise eş ve çocukların soyadının "Mırhejazı" olarak değiştirilmesine karar...

          Asliye Mahkemesi tarafından verilen ... ve ... tarihli ve ... dosya numaralı kararların ... tarihinde müvekkili lehine kesinleştiğini belirterek bu yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....

            O halde mahkemece mirasbırakanın ve mirasçı olduğunu iddia edenlerin nüfus kayıtları ile tüm dayanakları ve vatandaşlığa alınmaya ilişkin tüm belgeler ile ilgili yabancı devletten adli makamlar aracılığı ile temin edilecek yabancı devlet nüfus kayıtları ve dayanakları varsa tapu kayıtları, vergi kayıtları gibi tüm resmi kayıtlar getirtilerek tarafların gösterecekleri tüm delilleri toplanmak ve gösterecekleri tanıklar dinlenmek sureti ile mirasbırakan ile mirasçı olduğu iddia edilen kişiler arasındaki irs ilişkisinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Eksik araştırma sonucu verilen hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 24.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararı, daha sonra davalının Almanya'daki vekiline 14/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz yoluna başvurulmaması üzerine karar 24/07/2017 tarihinde kesinleşmiş ve kararın kesinleştiğine dair Apostille şerhi işlenmiştir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm bulunduğundan davanın reddine karar verilmişse de, kesin hüküm olarak kabul edilen Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/776 E.-2013/163 K. Sayılı kararında " Yabancı mahkeme ilamının usule uygun şekilde davalıya tebliğ edilmediği, SGK'dan alınan yazı cevabında tebligat yapılan Ali Arıcan'ın davalının çalışanları olarak bildirilen kişiler arasında olmadığı, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karardan sonra yabancı mahkeme kararı, kararda davalı vekili olarak adı geçen Aldebert Heiss'e tebliğ edilmiş, temyiz yoluna başvurulmaması üzerine karar 24/07/2017 tarihinde kesinleşmiştir....

              Köyü Cilt-...., H-.....’da nüfusa kayıtlı .....’ın vukuatlı nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulması, 5- Davalı-birleşen dosyada davacı ... ve arkadaşlarının miras bırakanı .... oğlu .......’nin (kayıtlı ise üst soyu ile birlikte) tüm mirasçılarını gösteren nüfus kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulması, dosyanın bizzat mahkeme hâkimi tarafından titizlikle incelenerek dava ekonomisine aykırı düşecek şekilde yeniden yazışma ve yargılama giderlerine meydan verilmeksizin eksikliklerin tümü ile yerine getirilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE, 16.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu