Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2016/289 Karar No : 2021/2473 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği KARŞI TARAF (DAVACI) : … İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, nüfus kayıtlarında 23/04/1949 olarak gözüken doğum tarihinin 23/11/1951 olarak tespit edilmesine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına istinaden doğum tarihinin düzeltilmesi istemiyle yaptığı 28/09/2015 tarihli başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Zonguldak Valiliği İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir....

    beyan ve işlemler sonucu gerçeğe aykırı olarak yapılan nüfus kayıtlarının düzeltilmesine, Bahattin Çaygöz'ün babasının T3 ve annesinin T1 olarak gözüken nüfus kaydının iptali ile Bahattin Çaygöz'ün soybağının tespiti ile gerçek anne ve babasının nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ın ... ve... çocuğu olan nüfus kaydının iptali ile gerçek babası ... ve... kızı olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının ... ile...'nın kızı olduğunu, davacı nüfusa kaydedilmeden henüz küçükken babası ...'in ölmesi üzerine annesi...'nın köyü terkettiğini ve bir daha haber alınamadığını, davacının amcası davacıyı ... ve eşi... ... kızı olarak nüfuslarına yazdırdığını, yanlış nüfus kaydı nedeni ile davacının kızı...'nin eşi ... ile dayı yeğen göründüklerini ve bu nedenle evliliklerinin iptali için dava açıldığını bildirerek, davacı ...'ın ... kızı ve anne adı da... olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....

      Dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanağının incelenmesinde, 1938 tarihli iskan tapularına dayanılarak 1/10 pay ... oğlu Kadim Kömürcü adına tespit ve tescil edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taşınmazların mal bırakanı babası ...'ye ait olduğunu tapu kayıtlarında adının yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istemektedir. Dosyada mevcut nüfus kaydının incelenmesinde; kayıt maliki olduğu iddia edilen "... oğlu ..." nüfus kayıtlarında sağ olarak görülmektedir. Zabıtaca yapılan araştırma sonunda düzenlenen tutanakta ise bu şahsın ölü olduğu bildirilmiştir. Davacı ..., nüfus kaydında sağ olarak görülen ... oğlu ...'nün mirasçısı sıfatıyla davayı açıp, takip ettiğinden resmi kayıtlarda sağ olan şahsın yerine geçip mirasçısı olduğunu ileri sürerek dava açılamıyacağından, öncelikle tapu maliki olduğu iddia edilen ... ölmüş ise nüfustan sağ kaydının düşülerek ölüm kaydının işlenmesi gerekir....

        Nüfus hizmetlerinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 72. maddesinde belirtildiği üzere; nüfusta kaydı bulunmayanların ölüme ilişkin resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına dayanılarak düzenlenmiş herhangi bir ölüm kaydı bulnmadığı takdirde nüfus kütüklerine tescilin yapılması kanunen mümkün değildir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya hergangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mükün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde çoğun içerisinde az da vardır " kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı "verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre muris "...”'...

          Dosya arasına alınan Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/212-586 sayılı mirasçılık belgesi verilmesi istemli davasından, “... kızı ...”nin nüfus yazımından önce ölü olduğu, nüfus kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı ...”nin doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacıya süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmayan tapu kayıt malikine baba adı eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapu sicilindeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlükleridir. Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda, Hazine de hasım gösterilerek dava açılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.03.2012 gün ve 2012/3464 Esas, 2012/4103 Karar sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 830 ada 2 ve 819 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilinde “... oğlu, ...”; “...” ve “... kızı ...” biçimindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak “... oğlu ... ...” ve “... kızı ... ...” şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 15.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır....

                  Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Tanımanın iptalinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu