"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu 279 parsel sayılı taşınmazda pay ve paydanın eşit olmadığını, satış ve devir işlemlerinde pay ve payda hatası yapıldığını ileri sürerek pay ve payda yanlışlığının giderilerek tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... dava konusu taşınmazda 53/160 pay sahibi olduğunu, kendi payı yönünden intikal ve satış işlemlerinde bir hata bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Davalı ... ... Müdürlüğü ve davalı ..., takdirin mahkemeye ait olduğunu savunmuşlardır. Diğer davalı ..., yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın intikal işleminde hisse hatası yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... ve davalı ... ... Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
Ö..” bakımından nüfus kaydına uygun olarak tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının ve davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ve Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.01.2013 tarihli, 2011/582 esas, 2013/87 karar sayılı dosyasında verilen mirasçılık belgesine göre, davacının Süleyman ile Ayşe oğlu, 1897 doğumlu,..... T.C. numaralı Hamdi’nin mirasçısı olduğu sabittir. O halde, davacının anılan muris Hamdi’nin mirasçısı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Öte yandan; muris Hamdi’nin nüfus kaydında soyadının yer almadığı açıktır. Nüfus kaydında soyadı olmayan kişi bakımından soyadı düzeltilmesi yapılamayacağı da kuşkusuzdur....
Nüfus kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gibi nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunduğunu dikkate alarak karar vermek durumundadır. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- c maddesinde, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak “tespit davaları”na yer verilmiştir. Nüfusla ilgili tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesine karine oluşturacak ise açılabilir....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir....
Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....
Her ne kadar yerel mahkemece yazılı gerekçeyle ret kararı verilmiş ise de, karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Şöyle ki; 1- Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Dosya içerisinde,davaya mirasçı sıfatı ile dahil edilen kişiler ile aynı kişi olduklarının tespiti istenilen kişiler arasındaki bağlantıyı gösteren belgeler bulunmamaktadır. Bu bağlamda; 1-... ve ...'nin veraset ilamlarının, 2-... annesi ...'nin veraset ilamının, 3-... ile ...'ın veraset ilamlarının, ilgililerinden temini ile, 4-... ve ... ile ... ve ...'ın alt ve üst soylarını gösterir nüfus kayıtlarının, 5-...'ın annesi ...'nin mirasçılarını gösterir nüfus kayıtlarının, Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek, Tüm belgelerin dosya arasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi için Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiş; hüküm Dairemizin 02.02.2005 tarihli ilamı ile özetle; “...Murisin Muğla ili, Milas ilçesi Kuzyaka köyü, cilt:98, hane: 104 de nüfus kaydı "Ömer ve Dudu kızı, 1310 doğumlu Hanife" olarak geçmektedir. Bu kayıtta murisin soyadı bulunmamaktadır. Muris 28.08.1324 tarihinde evlenmekle nüfus kaydı Muğla ili, Bodrum ilçesi, Çömlekçi köyü, cilt: 14, hane l’e naklen gitmiştir. Bu nüfus kaydında da evlilik soyadı Tokat olmuş ve aynı kayıtta 03.11.1968’de vefat etmiştir. Soyadı düzeltilmesi istenen 113, 470, 631 parsellerde ise murisin soyadı Karapınar olarak tescil edilmiştir. Bu tür davalarda tapu kaydındaki nüfus bilgileri, nüfus kaydına göre uygun hale getirilir. Dosya içinde murisin soyadının “Karapınarlı” olduğuna dair bir nüfus kaydına rastlanmamıştır. Ayrıca hüküm kurulurken murisin 1318 olan doğum tarihi de 1310 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Mahkemece," Nüfus aile kayıt tablosu ve tüm dosya içeriğinden davacı T1 babası Abdullah TURSUN'un anne adının Hayriye olduğunun anlaşılmakta olduğu" gerekçesi ile davacının babası Abdullah TURSUN'un Sabriye olan anne adının Hayriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Ad üzerindeki hakkın kişiye sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle bir kimsenin adının ölümünden sonra değiştirilmesine yasal olanak yoktur. Ancak 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri yasasının 36. Maddesine göre, hukuku etkilenen ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltim ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, dava yanlış kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....