un aynı babadan olduklarının tespit edildiği, ... ile ...’un aynı kişi oldukları, ... kaydının pasif olduğu, ... kaydının aktif olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ile ...'un aynı kişi olduğunun tespitine, .... ve .... den olma 30.03.1972 doğumlu ...'un nüfus kaydının iptaline, ... ve ...kızı 02.04.1972 doğumlu ...'un babasının ...., annesinin ... olduğunun tespiti ile, aralarında bağ kurulmasına, baba adının..., anne adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı ... istinaf dilekçesinde; mevcut nüfus kaydı olan ...'un olduğu şekilde devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Bu durumda tescil, nüfus idaresi yanıltılmak suretiyle oluşturulduğundan dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu' na göre kayıt düzeltme davasıdır. Davacı annesinin Nurdan Sürekçi olduğunu iddia ettiğinden TMK' nun 282.maddesi uyarınca; "çocuk ile ana arasındaki soy bağı doğum ile kurulur" hükmü karşısında dava nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Çocuğun anası doğuran kadın olduğundan soy bağından söz edilemez ancak doğuran kadının kim olduğu tespit davasına konu olabilir. Bu da nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğindedir. Davacının babanın kim olduğu ile ilgili herhangi bir talebi bulunmamaktadır. Babalığın tespiti talebi bulunmadığı sürece davanın nüfus kaydında düzeltilmesi davası olarak Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir....
, bu nedenlerle öncelikle ve ivedilikle dava dilekçesinde sayılan tereke üzerine hak kaybına engel olmak adına ihtiyati tedbir konulmasına, DNA örnekleri incelenerek Murat berk in Güler Kaya'nın biyolojik çocuğu olduğunun tespiti ile nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ...’nın gerçekte ... ve ... çocuğu olmasına ve bu hanede nüfus kaydının bulunmasına karşın, gerçekte müvekkilinin amcası ve yengesi olan ... ve ... Saygılı hanesinde de nüfus kaydının bulunduğunu, her iki kaydın davacıya ait olduğunu ileri sürerek mükerrer nüfus kaydının iptali ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı da bu yöndedir. ) Genel açıklamalar karşısında somut dava bakımından; davacılar tarafından vefat eden murisleri T7 mirasçısı olarak gözüken T4 vefat edenin torunu, diğer mirasçılardan T8 kızı olduğu gerekçesi ile nüfus kaydının düzeltilmesinin talep edildiği, davanın soybağı ile ilişkili olmayıp, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti ile ilgili olduğu, nüfus kaydının düzeltilmesi davasında nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği; talebin gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali istemine ilişkin olduğu, bu sebeplerle 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
nin 2013/15948E-2014/175K sayılı ilâmı) 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda istek, niteliği itibarıyla bir soy davası olmayıp, yanlış ve yanıltıcı beyanla nüfus kütüğüne hatalı yazılan ana adının, eş söyleyişle nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kdz. Ereğli 2....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davalılar T5 ile T6 (Altınsoy)'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babaları olan H.Ali Altınsoy ve gerçek anneleri olan Ayşe Altınsoy olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
nin 2014/19887 E. 2015/7785 K. sayılı ilamında; "Davacı vekili dava dilekçesinde, anneannesi olup nüfusa hiç kaydedilmeyen Emine Bülbül’ün nüfus kaydına tescili ve ölümünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dava, davacının anneannesi Emine Bülbül’ün yaşadığının ve ölümünün tesbiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir.Davacı, anneannesi Emine’nin doğup yaşadığı ve daha sonra öldüğü nüfusa kayıtlı olduğu Suşehri’nde hükümet konağının birçok kez yangına maruz kaldığı, nüfus kaydının bu yangınlardan birinde yok olmuş olabileceğini, bu nedenlerle nüfus kaydının olmadığını ileri sürdüğüne göre çoğun içinde az da vardır prensibinden hareketle davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, böyle birinin yaşadığının tespiti halinde, mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkili sağlanıp, gösterilecek ve mahkemece re'sen tüm deliller toplanarak iddianın kanıtlanması durumunda yaşadığının ve öldüğünün tespiti...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfus kütüğüne kayıtlı ...'un kendi çocuğu olmadığını ileri sürerek kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacı dava dilekçesinde, davalı ...'un, gerçekte ... ve ölü eşi ...'in çocuğu olduğu halde, nüfus kütüğüne kendisinin ve resmi nikahlı eşi Fadime'nin evlilik birliği içinde doğan çocukları olarak kaydedildiğini ileri sürerek, davalı ...'un kendi çocuğu olmadığının tespiti ile nüfus kaydının buna göre düzeltilmesini istemiştir. Yukarıda özetlenen dava dilekçesi içeriğine göre, istem nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. Mahkemece davaya kayıt düzeltme davası olarak bakılarak bu davanın ...'un annesi olduğu ileri sürülen ve kayden 25.11.1975 tarihinde ölen ...'...
müvekkilinin maddi ve manevi kaybı olduğunu belirterek mükerrer nüfus kaydının iptalini talep ve dava etmiştir....