Somut olayda, davacı, eşinin 1977 yılında vefat ettiğini, nüfus kayıtlarının bu tarihten sonra yersel yazımla yeniden yazıldığından kayıt tarihinde ölü olan kişilerin yeni kütüklerde kaydı olmadığını belirterek ölü İsmail'in eşi olarak nüfus kaydına tescil edilmesini talep edilmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 5.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; ... 01.09.1994 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak babasının beyanı üzerine 28.12.1995 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve ... 04.12.1984 tarihinde evlenmişlerdir. Davacının iddiasının kabulü halinde çocuk anne ve babasının evlilik birliği içerisinde doğmuş olacak dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacı, ...'ın ana ve baba yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'ın kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....
nin nüfus kaydına işlendiğini bildirerek, 1960 doğumlu ...'nin nüfus kaydındaki ölüm kaydının iptali ile 1947 doğumlu ...'nin nüfus kaydına işlenmesini dolayısı ile sağ ...'nin ölü, ölü ...'nin de sağ olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Nüfus Müdürlüğünce mahkeme kararı ilgililerin nüfus kayıtlarına işlenmiştir. ..... Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2013 tarihli Cumhuriyet Savcısı ...... imzalı mütalaa ile; "... Dayanak mahkeme kararı ile ölü kaydının diriye, diri kaydının da ölüye çevrilmesi nedeniyle şahıs mağduriyetinin doğduğu" gerekçesiyle gerçeğe aykırı olan kararın düzeltilmesi için kanun yararına temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekir. İncelenen dosyada, ölü ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği görülmektedir....
olarak bildiği bir Türk vatandaşı ile birlikte olup bu şahıstan hamile kaldığını, 2011 yılında hastanede bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini, çocuğun kimliğinin çıkarılmamış olması sebebiyle hastane işlemleri yapılamadığından çocuğun nüfus kaydına babası olarak davalı ...'in, annesi olarak davalı ...'nın kaydedildiğini ileri sürerek gerçek annesinin kendisi olduğunun tespiti ile yanlış nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince... 25....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'ın ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan ... ve ...'...
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). Somut olayda; 10/01/1985 doğumlu davalı T3n, davacı T1 ve eşi Nazire ERASLAN oğlu olarak 19/08/1991 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen davalılar T5 ve eşi T6 01/03/1982 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davalı T3n kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; T3 kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararından). Somut olayda; 10/01/1985 doğumlu davalı T3n, davacı T1 ve eşi Nazire ERASLAN oğlu olarak 19/08/1991 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, gerçek baba ve annesi oldukları iddia edilen davalılar T5 ve eşi T6 01/03/1982 tarihinde evlenmişlerdir. Davacıların iddiasının kabulü halinde çocuk ile anne ve baba arasındaki soybağı kurulacaktır. Davada ana ve baba yönünden davalı T3n kaydının düzeltilmesi istenmiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; T3 kayden baba ve annesi görünen kişiler yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir. Bu yönden davanın soybağı ile bir ilgisi bulunmamaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taleplerinin davacı müvekkilinin nüfus kaydında baba olarak görünen T4’in kaydının iptali ile nüfus kaydının düzeltilmesi talepli dava olup, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu davada babalığının tespiti ve babanun nüfus kaydında yazlması şeklinde bir talelerinin bulunmadığını, nüfus kaydının düzeltilerek, baba kaydının iptalinden sonra taraflarınca aile mahkemesinde davacı müvekkilinin biyolojik babasına karşı dava açılacağını, somut olayın; T1’in gerçekte dedesi olan davalı T4’in çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali istemine ilişkin olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Öncelikle çözümlenmesi gereken husus: davanın soybağının reddi-babalık veya nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığıdır....