Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/254 Esas sayılı kayyımlık davası açıldığını, kayyımlık davasında kapsamında kolluk tarafından yapılan araştırmada taşınmaz malikinin 2000'li yıllarda vefat ettiği ve Adapazarı'nda yaşayan bir kızı olduğu belirlendiğini, kayyımlık dosyası henüz derdest olduğunu, daha sonra taşınmaz malikinin mirasçıları önce dosyaya taraf olarak eklendiğini ve kendilerine tebligat yapıldığını, daha sonra mirasçıları uyaptan taraf olarak çıkarıldığını ve mahkemece davanın usulden reddine karar verdiğini, kararın gerekçesinde ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, ölü kişiye dava açılması halinde taraf değişikliği de yapılamayacağı, davacı olarak tarafımızın davalının sağ olup olmadığını araştırmakla mükellef olduğu, nüfus müdürlüğünden ilgili araştırmayı yaparak rahatlıkla davalının ölü olduğu bilgisine ulaşılabileceği, davacının kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen sağ olup olmadığının tespit edilemediği iddiasının bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın dürüstlük...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi -K A R A R- 1- Tesbit maliki ... ve Nazife kızı 1934 doğumlu Yaşar Kılıç sağ ise kendisine, ölü ise tüm mirasçılarını gösteren veraset ilamı yada nüfus aile kayıt tablosu getirilerek mirasçılarına kararın tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, 2- Davacı...’in dosyada bulunan nüfus kaydına göre 1.3.1963’te öldüğü anlaşıldığından varsa veraset ilamının temini ile yoksa verasete esas olacak şekilde tüm mirasçılarını gösteren nüfus aile kaydının getirilerek mirasçılarının tesbiti ile davada taraf olmayan mirasçısı bulunduğu takdirde kararın usulen tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 3- Kadastro tesbitine itiraz edip sonra feragat eden davacı ... ve... kızı 1932 doğumlu ..., sağ ise kendisine, ölü ise mirasçılarını gösteren nüfus aile kaydı yada veraset ilamının getirilip mirasçılarının tesbit edilerek kararın usulen tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, 4- Tesbit maliki ... sağ ise kendilerine, ölü iseler...

    Tapulama tutanağının tetkikinden ise, dava konusu taşınmazın "ölü ..." adına 11.11.2004 tarihinde senetsizden zilyetlik yoluyla tespitinin yapıldığı, ...'nin 1927 yılında öldüğü anlaşılmaktadır. Davayı açan ...'nin nüfus kaydına göre davacı halen sağ olup, 2010/7879 - 9004 kendisi kadastro tespiti sırasında "Mustafa" olan isminin sehven "Mustan" olarak yazıldığı iddiasındadır. Mahkemece, tapu ve nüfus kayıtları ile tapulama tutanağı getirtilmiş, zabıta araştırması yapılmış ve tanıklar dinlenmiştir. Dinlenen tanıklar ... ve ... "..." isimli bir şahıstan bahsetmişler, hatta tanıklardan ... "..."nin davacının dedesi olup olmadığını bilmediğini dile getirmiştir. Tüm bu deliller ışığında davacının dedesi olabileceği söylenen "..." isimli bir şahsın yaşayıp yaşamadığı hususunda yeterli bir araştırma yapıldığı söylenemez....

      Her ne kadar ıslah dilekçesi ile dahi taraf değişikliği yapılması mümkün değil ise de, ıslah dilekçesinden evvelki talep bakımından da, davanın niteliği itibariyle aynı kişi olduğunun tespiti talep edilen Fatım Baskan'ın sağ ise kendisinin vefat etmiş ise tespit kararından miras hakları etkilenecek olan kaydi mirasçılarının davada yer alması gerektiği ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, Bununla birlikte dosya kapsamına hakkında karar verilmesi talep edilen TC Kimlik numaralı Fatım Baskan'a ait nüfus kayıt örneğinin celbedilmediği, Dairece UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre Fatım Baskan'ın nüfus kaydının bilinmeyen ibaresi ile kapatıldığı, ancak kapatma işleminin neden kaynaklandığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, Davacı tarafça ve tanıkların beyanlarında davacının annesinin vefat ettiği beyan edilmesine rağmen sunulan nüfus kayıtlarına göre davacının Irak nüfus kayıtlarına göre annesinin sağ olduğu, Bu hali ile öncelikle Fatım Baskan'ın nüfus...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, galleye müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Geri çevirme kararı tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Davacılardan Gökçe ve ...’in annesi olan ... kızı ...’in (TC Kimlik No:...), varsa kardeşlerini de gösterecek şekilde ulaşılabildiği kadar üst soyunu ve davacılardan ...’in halaları ... ve ...’in sağ veya ölü olduklarını gösterir açık nüfus kayıtlarının ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından ve yeterliliğinin hakimlikçe denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine bir kez daha GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kayden sağ olarak gözüken kişinin, ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Somut olay incelendiğinde, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesine göre nüfus kaydı düzeltilmesi istenen T5'nın nüfus kayıt örneğine göre yerleşim yerlerinin bulunmadığı, davacının yerleşim yerinin Kars olduğu 5490 sayılı Kanunun 36. maddesinde yetkili olduğu belirtilen mahkemenin düzeltme isteyen şahsın yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bir başka anlatımla maddede kastedilen yerleşim yeri mahkemesinin davacının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğu anlaşılmakla yerel mahkemenin yetkisizlik kararının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

          ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, Mardin Sulh Hukuk Mahkemesi'nden alınan yetki uyarınca babası olduğunu ileri sürdüğü ... ile Suriye uyruklu 2007 tarihinde vefat eden ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle bu davayı açmıştır. Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı sonrasında davaya bakan sulh hukuk mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi uyarınca nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme (değişiklik) davalarının asliye hukuk mahkemesinde açılması ve karara bağlanması gerekir. Somut olayda nüfus kaydında babası olarak görünen ...'...

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin, yalnızca ölü kayıtları içeren sağ kayıtları içermeyen nüfus kayıtları olduğunu, talebin, ölü kişiler için olduğunu, teknolojik olarak icra müdürünün ekranında sadece ölü kayıtları getirme yetkisi ve imkanının bulunduğunu, kişilik ölümle sona erdiğinden kişisel verilerin korunmasının da söz konusu olmayacağını, bilakis varis borçlu murisin tüm haklarının halefi olduğundan icra dosyasının tahsili için çok önemli konuma geleceğini, icra müdürlüğünün, UYAP üzerinden yapacağı bu sorguyu gizli hale getirerek yalnızca müdürlüğün kendisi tarafından görüntülenebilmekte, diğer taraflarca görüntülenememekte olduğunu, Avukatlık Kanunu ilgili hükümleri gereğince de alacaklı vekilinin nüfus müdürlüğüne ve tapu müdürlüğüne giderek intikal taşınmazları öğrenmesinin zaman ve usul ekonomisi ilkesine aykırı olacağını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'in, ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin davalı ..., gerçek babasının da diğer davalı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi olarak açılmış olup, gerçek babanın Ömer olduğuna yönelik istem, anne Adelet ve baba olduğu iddia edilen ...'in evliliğinin bulunmadığı ve çocuğun evlilik dışı ilişkiden doğmuş olduğu belirtildiğinden babalığın tespitine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu