Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Somut olayda; davacı ... maliki olduğu 392 ada 12 parselde “...” olan baba adının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Yapılan araştırmada, nüfus müdürlüğünden gelen kayıtlarda aynı köyde 1939 doğumlu ... kızı ... adlı bir başka şahsın daha kayıtlı ve sağ olduğu anlaşılmaktadır. Mülkiyet nakline neden olmamak için bu şahıs sağ ise kendisi, ölmüş ise mirasçıları duruşmaya çağırılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiası bulunup bulunmadığı sorulmalı, mülkiyet hakkı ileri sürülmediği takdirde davanın kabulüne karar verilmelidir. Mülkiyet hakkı iddiası var ise davanın kayıt düzeltilmesi yolu ile değil tapu iptali tescil davası ile çözümlenmesi gerektiği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir....

    un ... nolu parsellerde malik olarak yer alan ölü ... oğlu ölü Şeyhmus ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile dava konusu 94, 97, 75, 22 nolu parsellerde malik olarak gözüken ... oğlu Şeyhmus mirasçıları ile ... Sulh hukuk mahkemesinin 27/12/2002 tarih, 2002/474 E 2002/1795 K sayılı veraset ilamında belirtilen ... oğlu ... mirasçılarının aynı kişiler olduğunun tespitine, diğer parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....

      nin nüfus bilgileri kayda geçirilmemiş, ayrıca ... ile davacı arasında bağ da kurulmamıştır. Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduklarından davacıdan annesi olduğunu iddia ettiği ...'nin kimlik bilgileri sorularak nüfus kaydı getirtilip, sağ ise ...'nin kendisinin, ölü olduğu takdirde tüm mirasçılarının davalı sıfatı ile yargılamaya katılmaları sağlanıp iddia ile ilgili olarak DNA testi de yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nın dosyada bulunan nüfus kayıt örneğine göre 20.10.2008 tarihinde ölü olduğu anlaşılmakla ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağından ... mirasçıları eşi ... ile çocukları Hamit, ... ve ... ... mirasçılarına Tebligat Kanununa göre Mahkeme kararının tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 2- Davalı Muhyettin ... mirasçısı ...mirasçıları ... ve...'e mahkeme kararının usulüne uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 3- Davalı ... oğlu ... nüfus kayıt örneğinde sağ gözükse de adına çıkartılan tebligatın ölü olduğundan bahisle bila tebliğ iade edildiği anlaşılmakla ...'nın ölü olup olmadığı araştırılarak ölü ise tüm mirasçılarını gösterir vukuatlı nüfus kayıt örneği getirtilerek mahkeme kararının mirasçılarına tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi, 5- ... oğlu ... ile ... oğlu...'in aynı kişi olup olmadığının tespiti için zabıta tahkikatı yapılarak saptanacak durumun belgelendirilmesi, ... oğlu ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ve ölü eşi .. oğlu olarak görünen Murat'ın gerçekte ... ve ... çocuğu olduğunu ileri sürerek kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece ...'e ait nüfus kaydı iptal edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, ...'ın babasının ... olduğunun tespitine ve ...'ın ad ve soyadının ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mustafa ve ... oğlu ...'in nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutunağı vd. belgeler) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ölüm Tarihinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin nüfus kaydında sağ görünen İ....'nın 31.12.1972 tarihinde öldüğünün tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; öldüğünün tespitine karar verilmesi istenilen kişinin 04.06.2014 tarihinde vatandaşlıktan çıktığından, nüfus kaydının kapatıldığı, ölüm tarihinin bilinmeyen şeklinde kaydedildiği anlaşılmaktadır....

              SONUÇ. ... eşi, ... kızı 1298 (1882) doğumlu...’nin sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarını gösteren nüfus kayıtlarının eklenerek gönderilmesi ve bu yönde tekrar yazışmaya neden olmamak üzere ilgililerin dikkatinin de çekilmesi için dosyanın yeniden mahalline GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2007...

                in, Alman Sigorta kurumundan dul aylığı aldığı, bu aylık için Kayseri Ziraat Bankası’nda hesap açıldığı, ancak ... 09/12/2009 tarihinde vefat ettiği halde; ... ve ...’in annelerinin vefatını Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmedikleri ve nüfus müdürlüğünden anneleri ölmeden önce almış oldukları sağ olduğunu gösteren nüfus kayıt örneğini yeni tarihli almış oldukları ölü nüfus kaydı üzerindeki sağ ve ölü kısımlarını keserek yer değiştirip, yeni nüfus kayıt örneğinde ölü bölüme sağ ibaresini yapıştırdıkları, yine anneleri hayatta iken mahalle muhtarlığından aldıkları sağ belgesinin yazılı olan bölümünü boş bir kağıt ile kapatarak fotokopi çektirip fotokopiden çıkan boş yerlerdeki yazıları kendi el yazısı ile doldurarak yine fotokopi olarak bu şekilde tanzim etmek suretiyle şubeye vererek her ay düzenli olarak maaşını almaya devam ettikleri, bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, 1-Müşteki Ziraat Bankası vekilinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede, Katılma...

                  ın sağ ise ilgili nüfus müdürlüğünden temin edilecek onaylı nüfus aile kayıt tablosunun, adı geçen ölü ise ilgilisinden temin edilecek mirasçılık belgesinin dosya içerisine eklenmesi istemi ile geri çevirme yapılmış ancak mahkemece adı geçen kişi yerine bir başkasının nüfus kayıt örneği gönderilmiştir. Bu kez dikkatli davranılarak yukarıda belirtilen ... mirasçısı 1948 doğumlu ...'ın sağ ise nüfus kaydı, ölü ise ilgilisinden temin edilecek mirasçılık belgesinin dosya içerisine eklenerek temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda; anne ve baba oldukları iddia edilen ... ve ... 'nın sağ olmaları halinde kendilerinin, ölü olduklarının anlaşılması halinde veraset ilamları temin edilerek mirasçılarının davaya dahil edilmesi ile tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu