Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin annesi ile babasının resmi nikahsız birlikteliğinden dünyaya geldiğini, müvekkilinin nüfus kayıtlarında anne adının ... olarak kayıtlı olduğunu, gerçek anne adının .... olduğunu, ..... ölü olduğunu, nüfus kayıtlarında ..... olarak görünen anne adının gerçek olmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin nüfusta ..... olarak görünen anne adının ..... . olarak düzeltilerek .... annesi olduğunun tespiti ile aralarında soybağının kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekir. Bu yer mahkemesinin yetkisi itiraza tabi olmayıp kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir....

    KARAR Davacı Hazine vekili, dava konusu 36953 ada 6 parsele kayıtlı taşınmazda malik olarak yer alan kişinin kim olduğu ve nerede olduğunun bilinmediği nedeniyle Hazine'nin hak ve menfaatlerinin korunması için malik olarak görünen ...'e İl Defterdarı’nın yönetim kayyımı atanmasını istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, Irak Cumhuriyeti nüfus kayıtlarındaki kişi ile Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarındaki kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, hastane doğumlu olup, resmi bildirim üzerine 01.12.1978 doğumlu olarak ... ismiyle 23.06.1981 tarihinde nüfusa tescil edildikten sonra adı geçenin bir kez de 20.07.1979 doğum tarihi ile 27.07.1981 tarihinde beyana dayalı olarak ... ismiyle nüfusa tescil edildiği iddia edildiğine göre, nüfusta sağ görünen ancak öldüğü belirtilen Saime Gündüz'ün nüfus kaydı getirtilerek ölü olması halinde tüm mirasçılarının, sağ ise kendisinin davaya dahil edilip, kanıtlar toplanıp dava ispat edildiği takdirde (bu davaların kamu düzeni ile de yakından ilgili olduğu mahkeme hakiminin taleple bağlı olmaksızın doğru kayıt oluşturması gerektiği de dikkate alınarak) nüfusta kayıtlı ... ile ...'in aynı kişi olduklarının tespitine ve ...'in kaydındaki işlem gören tüm bilgilerin ...'in kaydına işlenmesine karar verilmesi gerekirken mükerrer bir kaydın olduğu gözardı edilerek yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        DAVALILAR : Nüfus Müdürlüğü vd. DAVA TÜRÜ :Soybağının Reddi Babalığın Reddi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, nüfus kaydında davacıların halası olarak görünen in gerçek babasının olmasına rağmen, davacılar murisikızı olarak nüfusa tescil edildiği bildirilerek, in gerçek babası nüfusuna kaydı istenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ...olarak görünen kişi ile Lübnan kayıtlarında ...Skan (İskan) görünen kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davacı ...’nin dosyaya getirtilen nüfus kayıtlarının incelenmesinden kocasının isminin Şieb oğlu ... olduğu, bunun dayanak tapu kaydındaki ...’nin kocasının ... oğlu ... olduğuna dair beyan ile çeliştiği, yine nüfus kaydına göre davacının 1949 yılında evlendiği halbuki dayanak kayıttaki beyanın 1940 yılında alındığı, evli olmayan bir kişinin kocasından kendine hibe yollu intikalin gerçekleşmeyeceğinin gözetilmediği, 932 parselin tapulama tutanağına göre ... kızı ... ölü iken istem sahibinin halen sağ olduğu görüldüğünden anılan kararın mülkiyet nakline yol açabileceği kuşkusu yaratmaktadır. Kabule göre de; mahkemece nüfus müdürlüğünden kayıt maliki, “... kızı ...” araştırılmamış, zabıtaca yapılan araştırmada kayıt maliki ile davacının aynı kişi olmadığı bildirilmiş, tanık beyanları olayın aydınlatılmasında yetersiz kalmıştır....

              Cilt no:29, hane no:12, BSN:2'de kayıtlı Mustafa ve Emine Kızı, 01/07/1919 Yayladağı doğumlu VEHİBE YORULMAZ olduğunun tespitine karar verilmiş, VEHİBE YORULMAZ'ın medeni durumunun değiştirilmesine yönelik talep hakkında ise "ölü kişinin medeni durumuna ilişkin kaydın düzeltilmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararın 02/12/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece dava kesin hüküm nedeni ile usulden ret edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir." hükmü ile ölüm ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir....

              ın davacı ile Metin'in çocukları olmadığının tespiti ile nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde hayatında hiç doğum yapmadığı halde nüfus kayıtlarında ölü eşi ve kendinin çocuğu olarak görünen davalının annesi ve babası olmadıklarının tespitini istemiş, mahkemece davacının ...'ın annesi olmadığının tespitine, eşi ile ilgili istemin husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                şeklinde belirtilerek ölü olduğunun resmi makamlarca resmi tutanakla kayıt altına alındığı, TMK’nun 588 maddesine göre hakkında gaiplik kararı verilebilecek kişilerin sağ olup olmadığı bilinmeyen kişiler olup, bu kanun maddesi uyarınca ölü olduğu tespit edilenler hakkında gaiplik kararı verilemeyeceği, ...'in şeklen nüfus kaydına ölü olduğunun kaydedilmemesi mevcut durumu değiştirmeyeceği, ...’da 1939’da meydana gelen deprem nedeni ile açılan benzeri davalarda da kadastro tutanaklarında itina gösterilip ayrım yapılarak bazı şahısların kayıp ve bazı şahısların ise ölü olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından işin esasının istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen ... oğlu ......

                  UYAP Entegrasyonu