Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorundadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan kayıt düzeltme davalarının kamu düzeni ile yakından ilgili bulunması, mahkemelerin tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/6267 Esas, 2017/14939 Karar sayılı kararı) Dosyada mevcut Mersin Şehir Hastanesine ait rapora göre T3 kemik yaşının 18 yaş sonu ile uyumlu olduğunun belirtildiği görülmektedir. Nüfus kaydının incelenmesinde T3 doğum tarihi ay ve günü baki kalmak kaydıyla doğum yılının 2002 olarak düzeltilmesi halinde kardeşi Revşan ile aynı doğum tarihine gelmekte ve ikizlik durumu oluşturmaktadır. Bu husus mahkemeninde kabulündedir....

Davacı, dava dilekçesi ile nüfus kayıtlarında 1966 olarak görünen yaşının 1958 olarak değiştirilmesini istemiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; gelen okul cevaplarına göre müvekkilinin nüfus kayıtlarında yazıldığı üzere 1961 doğumlu olmadığının ispatlandığını, doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, Hakimin taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermesi gerektiğinden kararın kaldırılmasını, yeniden karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfus kayıtlarında yaş tashih talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir....

Sınıfta okuduğu, davacı talebi göz önünde bulundurulduğunda 4 yaş 6 aylık iken okula başladığı, dinlenen tanık beyanlarının da bu hususu doğruladığı anlaşılmakla davacının talebinin kabulü ile ay ve gün bilgileri aynı kalarak 1990 olan doğum yılının 1992 olarak değiştirilmesine" şeklinde karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının okul kayıtlarının nüfusta mevcut kayıtlı olan 20/03/1990 doğum tarihi ile uyumlu olduğunu, sadece tanık beyanlarına dayanılarak karar verilemeyeceğini, özellikle yaş düzeltme davalarında ilgilinin nüfusa tescil tarihi, diğer kardeşlerinin doğum tarihleri, ilkokula girdiği ve bitirdiği tarihlerin dikkate alınması gerektiğini, okul kayıtları ile iddia edilen yaş arasında farklılık bulunduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfus kayıtlarında yaş tashih talebine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile 01.10.1965 olan doğum tarihinin yılının 1956 veya 1957 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. ...Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 25.03.2014 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz....

    Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur....

    Dava, nüfus kayıtlarında yaş tashih talebine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir. Düzeltilen doğum tarihi ile daha önce kütüğe geçirilmiş aynı ana bir kardeşlerden birinin doğum tarihi arasında yüzseksen günden daha az bir zaman olamaz(NHKUY.m. 33/1- a), bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün değildir....

    Davacı, dava dilekçesi ile nüfus kayıtlarında 1965 olan doğum tarihinin, 1958 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Dosyanın içeriği ve toplanan delillerden; 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

    Ancak; 1-Dosya içinde mevcut nüfus kayıt örneğinin incelenmesinden, suça sürüklenen çocuk ...'un 11/12/1988 doğumlu olduğu, nüfusa 14/11/1991 tarihinde tescil edildiği; 11/12/1990 doğumlu olan ve nüfusa 14/11/1991 tarihinde tescil edilen ... adlı bir kardeşinin bulunduğu görülmüştür. Dosya içeriğinden suça sürüklenen çocuğun doğum tarihi ile nüfus kaydına göre ana baba bir kardeşi ...'un doğum tarihleri arasında 27 günlük bir sürenin bulunduğu, suça sürüklenen çocuk ile kardeşi ...'un ikiz olduklarının ileri sürülmediği, çocuklarının doğumunu nüfusa tescil ettiren baba ...'un tanık olarak verdiği ifadede, bu hususun nüfus memurunun uygulamasından kaynaklandığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Bir kadının 27 gün ara ile çocuk doğurması mümkün olmadığı halde, suça sürüklenen çocuğun doğum tarihinin 14/11/1990 düzeltilmesi nüfus kayıtlarında "engel kayıt" olarak adlandırılan çelişkiyi meydana getirmektedir....

      3 çocuğu olan T11 Fatma Ekmekçi ve Emine Somyürek'in de vefat ettiğini, diğer müvekkili Zahide'nin ise Hüseyin ve Fatma kızı 21/01/1956 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı olduğunu, ortak muris Ayşe Sıdıka Öney'in, müvekkilinin anneannesi olup, annesinin nüfus kayıtlarında, anne isminin Ayşe Sıddıka olarak yazıldığını, müvekkillerinin murisinin ismi konusunda nüfus kayıtlarında farklılıklar olduğunu, müvekkillerinin murisi Sıdıka Öney’in isminin, çocuklarının nüfus kayıtlarında birbirinden farklı olarak yazıldığını, murisin kızı Şükran İpek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıdıka, diğer kızı Fatma Ekmekçi'nin nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıddıka, Fatma İpek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıddıka, murisin bir diğer kızı olan Emine Somyurek'in nüfus kaydında anne adının Ayşe Sıdıka olarak yazıldığını, yine murisin yasal mirasçılarının belirlenmesi için yapılan mirasçılık belgesi başvurusunda da Ürgüp Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/26E. 2020/30K....

      UYAP Entegrasyonu