Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kurum kayıtlarında yanlış yazılan ad-soyadının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi ile emekliliğine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, Kurum kayıtlarında ... ,...,... olarak görünen kişilere ait kayıtların davacı ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2022 NUMARASI : 2022/88 ESAS 2022/300 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : KARAR TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 30.08.1988 tarihinde doğduğunu, ancak nüfus cüzdanında nüfus memurlarının hatasına binaen doğum tarihinin 01.12.1986 olarak yazıldığını, davacının yaylada doğduğunu, müvekkilin kendisinden küçük kardeşi Veysel Uçar nüfus kaydında 1988 doğumlu ise de müvekkilin kardeşinin de büyük yazıldığını, davacının kardeşi kemik yaşı raporuna göre 1989 doğumlu olduğunu, buna ilişkin Büyükçekmece 4.Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/288 Esas dosyasında yaş tashihi davası açtığını, üniversite mezunu olan müvekkilinin kariyer meslek sınavlarında yaşının büyük yazılması sebebiyle yaş şartına takıldığını belirterek mevcut doğum tarihinin gerçeğe uygun olarak 30 Ağustos 1988 olarak nüfus kayıtlarında düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre; mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen 01.07.1952 doğumlu davacı ... ile 01.07.1960 doğumlu oğlu ...'ın doğum tarihleri arasında 8 yıllık zaman farkı bulunmaktadır. Bu yaşta bir kişinin doğum yapması yaşamın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır. Nüfus kayıtlarında düzeltme istemi ile ilgili davalarda, hakim, kayıtların diğer kayıtlarla çelişkili olup olmadığına dikkat etmeli, vereceği kararların kayıtlardaki çelişkiyi gidermesine de özen göstermelidir. Mahkemece, oğlu ile yaşının düzeltilmesi istenen annenin doğum tarihleri arasındaki yaş farkı gözetilerek sözü edilen çelişkiyi giderecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....

      Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre; mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen 01.07.1952 doğumlu davacı ... ile 01.07.1960 doğumlu oğlu...'ın doğum tarihleri arasında 8 yıllık zaman farkı bulunmaktadır. Bu yaşta bir kişinin doğum yapması yaşamın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır. Nüfus kayıtlarında düzeltme istemi ile ilgili davalarda, hakim, kayıtların diğer kayıtlarla çelişkili olup olmadığına dikkat etmeli, vereceği kararların kayıtlardaki çelişkiyi gidermesine de özen göstermelidir. Mahkemece, oğlu ile yaşının düzeltilmesi istenen annenin doğum tarihleri arasındaki yaş farkı gözetilerek sözü edilen çelişkiyi giderecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir...

        Yaş düzeltilmesi ile ilgili kanuni düzenlemelere gelince; 29.4.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 10. maddesi; “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.” ve aynı Kanun'un 35.maddesi; “… (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir…” şeklindedir. Diğer taraftan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30. maddesi “Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur....

        Bir kadının bu süre içerisinde iki kere doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

          Hukuk Dairesinin 2014/21839 Esas 2015/10103 Karar, 11/06/2015 tarihli ilamında da belirtildiği gibi 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, milli eğitim müdürlüğünden gelen yazı cevabı doğrultusunda davacının okula başlama tarihine rastlanılmadığının bildirildiği ve ayrıca davacının nüfus kayıtlarında kayıt düzeltme ile 01/06/1954 olan doğum tarihinin 01/06/1952 olarak düzeltildiği anlaşılmakla davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Açılan davanın "REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ; Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde; doğum tarihinin 1957 olduğunu verilen kararın mağdur olmasına neden olacağını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Hukuk Dairesinin 2014/21839 Esas 2015/10103 Karar, 11/06/2015 tarihli ilamında da belirtildiği gibi 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, milli eğitim müdürlüğünden gelen yazı cevabı doğrultusunda davacının okula başlama tarihine rastlanılmadığının bildirildiği ve ayrıca davacının nüfus kayıtlarında kayıt düzeltme ile 01/06/1954 olan doğum tarihinin 01/06/1952 olarak düzeltildiği anlaşılmakla davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Açılan davanın "REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ; Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı istinaf dilekçesinde; doğum tarihinin 1957 olduğunu verilen kararın mağdur olmasına neden olacağını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu