Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydının düzeltimi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesince ise davanın, nüfus kaydında düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kütüğüne tescili sırasında babası ...'ın resmi evli olmaması nedeniyle amcası ...'un hanesine kayıt edildiğini, öz babasının ... olduğunu, amcasının üzerine kayıt edilmesinin mağduriyetine mahal verdiğini,bu nedenle babası ...'un üzerine tescil edilmesini talep etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... vd. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğüne kayıtlı ...,... 'nın aynı zamanda gerçek babaları ...'in de nüfus kütüğüne kayıtlı olduklarını bildirerek kendi hanesindeki kayıtların iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 1982 yılında fiilen ayrıldığı eşi ...'tan 1987 yılında boşanan davacı ...'nin nüfus kütüğüne kayıtlı 1986 doğumlu ... ve 1987 doğumlu ...'nın babalarının, anneleri ...'ın birlikte yaşadığı ... adlı kişi olduğu, ... ile ...'in evlenerek ... ve ... 'yı kendi nüfus kütüklerine kayıt ettirdikleri halde davacının kütüğünde kayıtlarının bulunduğu bildirilerek, ... ve ...'...
yı 04.01.2010 yılında kendi nüfus kütüğüne kayıt ettirdikten sonra babası ... tarafından tanınarak onun nüfus kütüğüne de kaydının yapıldığını bildirerek, kendi hanesinde mükerrer olan kaydın iptalini istemiş, mahkemece ...'un kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ...'ın evlilik dışı çocuk olarak annesi hanesine 04.01.2010 tarihinde tescil edildiği, daha sonra babası ... hanesine de tanıma suretiyle yeni TC. kimlik numarası verilerek 15.03.2010 tarihinde tescil edildiği anlaşılmış olmakla, dava mükerrer kaydın iptali şeklinde açılmış ise de dilekçe içeriğinden her iki kaydın da doğru kayıt olması nedeniyle farklı kimlik nosu ile kayıt edilen ...'...
Mükerrer kaydının iptali istenilenin -dava gününe göre- sağ ve ergin bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kütüğüne kızının iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını -dolaylıda olsa- etkileyeceği gözetildiğinde böyle bir davayı açma konusunda hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren bu davada nüfus kaydının iptali istenen kişinin de davacı baba yanında davaya katılmış olması gerekir. Öyle ise mükerrer kaydının iptali istenilen ...'ın davacının yanında yöntemince davaya katılması sağlanmadan davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması yasaya ve yönteme aykırıdır. 2-Kabule göre de; davacı ...'ın dosya içerisindeki aile nüfus kaydı içeriğinden kızı ...'ın 13.09.1969 ve 28.10.1971 doğumlu olarak nüfusa kaydedildiği, kolluk araştırması sonucu düzenlenen tutanakta ve ilköğretim müdürlüğünün mahkemenin müzekkeresine verdiği yanıtta davacının ... adlı tek kızının bulunduğu, aynı adı taşıyan iki ayrı kişinin var olmadığı, ...'...
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....
Mahkemece, dava kabul edilmiş, "... ili ... ilçesi, ... kasabası, ... mevkiinde bulunan, tarla vasıflı 295 ada 25 parselde ve Yaka mevkiinde bulunan tarla vasıflı 3660 parselde tam hisse oranında malik olan ... kızı ... ... kaydının iptali ile, tapu maliki hanesine ... kızı ... ... olarak tashihine, bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava konusu 295 ada 25 parsel ve 3660 parsel sayılı taşınmazlarda "... kızı ... ..." olan kimlik bilgilerinin "... kızı ..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, talep olmadığı halde kayıt malikinin soyisminin ... olarak tapuya yazılması şeklinde hüküm kurulmuştur. Halbuki kayıt malikinin soyismi nüfus kayıtlarında "..." değil "..." olarak yer almaktadır....
Mükerrer kayıt iptali davalarında ilk kaydın esas alınıp, sonradan yapılan mükerrer kaydın iptali esastır. Yargıtay uygulamalarında, tüm işlemlerin mükerrer kabul edilen ikinci kayda göre yapılmış olması durumunda, ileride mağdur olmaması için ilk kaydın iptaline ve ikinci kayıttaki doğum tarihinin de buna göre düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ancak şahıs evliliğini ... kaydı ile yapmış, çocukları bu hanede kaydedilmiş yani sosyal yaşamını bu kayıtla sürdürmüş ise de, bu hanedeki kaydında üst soyu ile bağlantısı bulunmamakta olup, ilk kaydında ise annesi hanesinde kayıtlı olduğu dikkate alınarak ... kaydının iptaline,bu hanedeki tüm nüfus hareketlerinin ilk kayıt olan ... kaydına taşınmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiştir....
Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998. tarihli ve 2-87/77 E-K sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 gün 2008 tarihli ve 2-36-47 E-K sayılı kararı) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... ile davalı ...'in 17.12.1992 tarihinde evlendikleri, 11.10.1999 tarihinde ise boşandıkları, nüfus kaydına göre 1993 doğumlu Kübra ile 1995 doğumlu Enis Fatih adında iki müşterek çocuk dışında kaydı iptali istenilen ......'in de müşterek çocuk olarak kayıtlı olduğu, ......'...