Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Bismil Asliye Hukuk, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Bismil Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen ...'un adrese dayalı nüfus kaydına göre yerleşim yerinin 5 Nisan Mahallesi, ... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan zabıta araştırması sonucu mükerrer kaydının iptali istenen ...'un yerleşim yerinin ... adresi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur.. Somut olayda, ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... vd. Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının nüfus kütüğüne kayıtlı ...,... 'nın aynı zamanda gerçek babaları ...'in de nüfus kütüğüne kayıtlı olduklarını bildirerek kendi hanesindeki kayıtların iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 1982 yılında fiilen ayrıldığı eşi ...'tan 1987 yılında boşanan davacı ...'nin nüfus kütüğüne kayıtlı 1986 doğumlu ... ve 1987 doğumlu ...'nın babalarının, anneleri ...'ın birlikte yaşadığı ... adlı kişi olduğu, ... ile ...'in evlenerek ... ve ... 'yı kendi nüfus kütüklerine kayıt ettirdikleri halde davacının kütüğünde kayıtlarının bulunduğu bildirilerek, ... ve ...'...

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydının düzeltimi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesince ise davanın, nüfus kaydında düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda davacı, nüfus kütüğüne tescili sırasında babası ...'ın resmi evli olmaması nedeniyle amcası ...'un hanesine kayıt edildiğini, öz babasının ... olduğunu, amcasının üzerine kayıt edilmesinin mağduriyetine mahal verdiğini,bu nedenle babası ...'un üzerine tescil edilmesini talep etmektedir....

        Dosya arasındaki Nüfus Müdürlüğü yazılarına göre ... isminde nüfus kaydına rastlanılmamıştır. ... ve ... kızı 1905 doğumlu ... adına nüfus kaydı mevcut olup, bu kişinin ölüm araştırması halen devam etmektedir. Davacı vekili, tapulu taşınmazların haricen satışı ve zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmakla birlikte, dava dilekçesinin hukuki nedenler bölümünde TMK'nun 713/2. maddesine dayandığını bildirmiş; 30.03.2010 tarihli dilekçesinde, "müvekkilinin dava konusu gayrimenkulün olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı süresi olan 20 yıl süresince kesintisiz zilyeti bulunduğu sunmuş olunan delillerden anlaşılmaktadır. 1984-2004 tarihleri zamanaşımının dolduğu süre aralığıdır" açıklamasında bulunmuştur. Dava dilekçesinde, 1363 ve 1367 parsellerde kayıt maliki bulunan ... davalı gösterilmiştir. Tapu iptali ve tescil davalarında dava, kayıt malikine kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır....

          yı 04.01.2010 yılında kendi nüfus kütüğüne kayıt ettirdikten sonra babası ... tarafından tanınarak onun nüfus kütüğüne de kaydının yapıldığını bildirerek, kendi hanesinde mükerrer olan kaydın iptalini istemiş, mahkemece ...'un kaydının iptaline karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ...'ın evlilik dışı çocuk olarak annesi hanesine 04.01.2010 tarihinde tescil edildiği, daha sonra babası ... hanesine de tanıma suretiyle yeni TC. kimlik numarası verilerek 15.03.2010 tarihinde tescil edildiği anlaşılmış olmakla, dava mükerrer kaydın iptali şeklinde açılmış ise de dilekçe içeriğinden her iki kaydın da doğru kayıt olması nedeniyle farklı kimlik nosu ile kayıt edilen ...'...

            ın nüfus bilgilerine de yer verilmiş olduğunun anlaşıldığı, kayıt maliki olan İsmail oğlu ...'ın kadastro tespit tutanağında nüfus bilgilerinin verilmiş olduğu, kayıt malikinin tanınmıyor olması onun bilinmeyen bir kişi olduğu anlamına gelmediği gibi tapu kaydına esas belge ve kayıtlarda malike ilişkin bilgilere yer verilmesi halinde kayıt malikinin bilinen bir kişi olduğunun kabulünün gerekeceği bu nedenle, kayıt malikinin bilinen bir kişi olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığına işaret edilerek bozma kararı verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki anlatımına göre, dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre açılan kadastro tespiti öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tespit sonrası TMK’nin 713/2 maddesine göre bilinmeme nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Mükerrer kaydının iptali istenilenin -dava gününe göre- sağ ve ergin bir kişi olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kütüğüne kızının iki kez kaydedilmiş olması davacı babanın haklarını -dolaylıda olsa- etkileyeceği gözetildiğinde böyle bir davayı açma konusunda hukuki yararı bulunmakla birlikte; kamu düzenini de ilgilendiren bu davada nüfus kaydının iptali istenen kişinin de davacı baba yanında davaya katılmış olması gerekir. Öyle ise mükerrer kaydının iptali istenilen ...'ın davacının yanında yöntemince davaya katılması sağlanmadan davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması yasaya ve yönteme aykırıdır. 2-Kabule göre de; davacı ...'ın dosya içerisindeki aile nüfus kaydı içeriğinden kızı ...'ın 13.09.1969 ve 28.10.1971 doğumlu olarak nüfusa kaydedildiği, kolluk araştırması sonucu düzenlenen tutanakta ve ilköğretim müdürlüğünün mahkemenin müzekkeresine verdiği yanıtta davacının ... adlı tek kızının bulunduğu, aynı adı taşıyan iki ayrı kişinin var olmadığı, ...'...

                Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                  İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

                  Mahkemece, dava kabul edilmiş, "... ili ... ilçesi, ... kasabası, ... mevkiinde bulunan, tarla vasıflı 295 ada 25 parselde ve Yaka mevkiinde bulunan tarla vasıflı 3660 parselde tam hisse oranında malik olan ... kızı ... ... kaydının iptali ile, tapu maliki hanesine ... kızı ... ... olarak tashihine, bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davacı, dava konusu 295 ada 25 parsel ve 3660 parsel sayılı taşınmazlarda "... kızı ... ..." olan kimlik bilgilerinin "... kızı ..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece, talep olmadığı halde kayıt malikinin soyisminin ... olarak tapuya yazılması şeklinde hüküm kurulmuştur. Halbuki kayıt malikinin soyismi nüfus kayıtlarında "..." değil "..." olarak yer almaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu