Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınarak nüfus kütüğündeki bilgilerin doğruluğuna yönelik bulunmayan sırf dış nedenlerle oluşabilecek olumsuzlukları gidermek için bu kayıtlar üzerinde düzeltme yapılamayacağı düşüncesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde 01.04.2002 olarak kayıtlı bulunan kızı ...'in gerçek doğum tarihinin 01.04.1990 olduğunu ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece yaşının düzeltilmesi istenen ...'in doğum tarihinin 15.11.1990 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden yaşının düzeltilmesi istenen ...'e ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulunca 14.08.2008 gününde verilen raporda fizik ve radyolojik olarak 17 yaşında olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin kabulüne göre yaşının düzeltilmesi istenen ... ile kardeşi ...'in yaşları arasında doğum tarihleri itibarıyla 6 aylık bir süre bulunmaktadır....

      Karagöz'ün dosyadaki nüfus kaydına göre 04.11.1978 günü öldügü ve nüfus kütüğündeki kaydının kapalı hale geldiği anlaşılmıştır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesine göre kapalı kayıtlar üzerinde işlem yapmak mümkün değildir. Davacı babasının ... olarak nüfusta gözüken adının ... şeklinde düzeltilmesini istemiş olmakla çoğun içinde az da vardır kuralınca mahkemece ...'in adının ... olarak tespitine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinin son satırında yer alan "tashihine ve nüfusa tesciline" sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine "tespitine" şeklinde yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        'a ait nüfus kaydının iptali ile ...'in doğum tarihinin 27.01.1964 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali ve doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacılar dava dilekçesinde, davacılardan ...’in nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan ... adlı bir çocuğunun gerçekte olmadığını, diğer davacı ...’in nüfusa iki kez yazıldığını bildirerek 27.01.1994 doğumlu olarak mükerrer yazılan ... n’ın nüfus kaydının iptalini ve ...’in doğum tarihinin 27.01.1994 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde nüfus kütüğünde 1972 olan doğum yılının 1974 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili ...'in nüfus kütüğündeki 15.9.1972 olan doğum tarihinin 15.09.1974 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece hiç kimsenin doğmadan nüfusa kayıt edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'in nüfusa 15.09.1972 doğum tarihli olarak 21.12.1977 gününde tescil edildiği, bu tescilin dayanağını oluşturan doğum tutanağında da kayıt tarihinin 21.12.1977 olarak işlendiği, adı geçen kişinin ......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Asliye Hukuk ile ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, dosya kapsamında nüfus kaydı düzeltilmesi istenilen ...'...

              nın nüfus kütüğündeki ... olarak yazılı baba adının ..., ... olarak yazılı anne adının da ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece davacı ...'nın oğlu ...'nın nüfusta ... olan anne adının ..., ... olan baba adının ... olarak tashihine karar verildiği halde, ... İli ... İlçesi ... Köyü Cilt no:92 Hane:33'deki ... kaydının iptali ile gerçek babası ve annesi olduğuna karar verdiği ... ve ... ... 'in ......

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ..., dava dilekçesinde nüfus kütüğündeki 10.4.1957 olan doğum tarihinin 10.4.1967 olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen kişinin ... Devlet Hastanesi Sağlık Kurulundan alınan raporda 35-40 yaşlarında olduğu belirtilmiş olup, buna göre sözü edilen raporla davacının gerçek yaşı kesin olarak saptanamamıştır. Öte yandan yargılama sırasında dinlenen tanık 1958 doğumlu olup, bu yaştaki bir tanığın dinlendiği tarih ile yaşının düzeltilmesi istenen kişinin doğum tarihi arasında uzunca bir zaman geçmiş olması ve sözlerini somut bir olguya da dayandırmamış bulunması karşısında bu tanığın anlatımı da davacının isteminin doğruluğunu kanıtlamaya yeterli bulunmamaktadır....

                  Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ..., dava dilekçesinde nüfus kütüğündeki 10.4.1957 olan doğum tarihinin 10.4.1967 olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen kişinin Diyarbakır Devlet Hastanesi Sağlık Kurulundan alınan raporda 35-40 yaşlarında olduğu belirtilmiş olup, buna göre sözü edilen raporla davacının gerçek yaşı kesin olarak saptanamamıştır. Öte yandan yargılama sırasında dinlenen tanık 1958 doğumlu olup, bu yaştaki bir tanığın dinlendiği tarih ile yaşının düzeltilmesi istenen kişinin doğum tarihi arasında uzunca bir zaman geçmiş olması ve sözlerini somut bir olguya da dayandırmamış bulunması karşısında bu tanığın anlatımı da davacının isteminin doğruluğunu kanıtlamaya yeterli bulunmamaktadır....

                    Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....

                    UYAP Entegrasyonu