nun 1999 yılında öldüğünün tespiti ile ölüm araştırması nedeni ile kapalı olan nüfus kaydına da 1999 yılında öldüğünün tescili istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin temyizi üzerine 18. Hukuk Dairesince onanmasına karar verilmiş,davacılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir. Dava, ölüm tarihinin tespiti ve anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir Dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; ölüm tarihinin tespiti istenilen ve gerçek anne olduğu iddia edilen ...'...
nin nüfus kaydına işlendiğini bildirerek, 1960 doğumlu ...'nin nüfus kaydındaki ölüm kaydının iptali ile 1947 doğumlu ...'nin nüfus kaydına işlenmesini dolayısı ile sağ ...'nin ölü, ölü ...'nin de sağ olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Nüfus Müdürlüğünce mahkeme kararı ilgililerin nüfus kayıtlarına işlenmiştir. ..... Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2013 tarihli Cumhuriyet Savcısı ...... imzalı mütalaa ile; "... Dayanak mahkeme kararı ile ölü kaydının diriye, diri kaydının da ölüye çevrilmesi nedeniyle şahıs mağduriyetinin doğduğu" gerekçesiyle gerçeğe aykırı olan kararın düzeltilmesi için kanun yararına temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Nüfus kaydında sağ gözüken kişinin ölü olduğunun tespiti için açılan davada, öldüğü iddia olunan kişinin tüm mirasçılarının davacı veya davalı olarak yer alması gerekir. İncelenen dosyada, ölü ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Sağ Olduğunun Tespiti ve Ölüm Kaydının İptali istemine ilişkindir....
Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.09.2009 tarihinde oybIrliği ile karar verildi....
nin mükerrer kaydının iptali, sağ görünen nüfus kaydına ölüm tarihinin işlenmesi, ...'ın ... oğlu olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...ve dahili davalı ...tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'ın nüfusa tesciline dair belgelerin (doğum tutanağı vs. belgelerin) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın bu doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne tescili istenilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden özellikle Kütahya Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2002/321 Esas 2003/1267 karar sayılı ilamı ve buna dayanak yapılan belgeler ile görülmekte olan bu dava dosyasına konulan aile nüfus kayıt tablosu içeriğinden; doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne tescili istenilen ... ...'ın ... ... ile ... ...'ın evlilik birliği içerisinde Ocak 1940 tarihinde doğup, baba ...'in 2.5.1940 tarihinde ölümünden sonra Ağustos 1940 tarihinde öldüğü, buna karşın ...'nin gerek doğumunun, gerekse ölüm kaydının nüfuskütüğüne tescil edilmediği bu olgunun esas ve karar numarası belirtilen mahkeme kararı ile tespit edilerek tescil işleminin idari görev olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/12/2014 NUMARASI : 2014/614-2014/851 DAVACI : DAVALILAR : Dava dilekçesinde, gerçekte olmadığı halde nüfus kaydında davacı çocukları olarak görünen .................... kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A.. C.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Nüfus kayıtlarının iptali istenilen ................... nüfusa tescil ve ölüm tutanaklarının, Sevgili Cebba ve Ünize Cebba'nın ise nüfusa tesciline dair belgelerin nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE Karşılaştırıldı NK....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davacı ...'in 05.04.1946 doğumlu olarak ... ve ...'ın çocuğu olarak 18.06.1956 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Gerçek anne olduğu ileri sürülen 01.07.1923 doğumlu ...'un bekar olarak 17.10.2001 tarihinde; baba olduğu ileri sürülen 1922 doğumlu ... ve ...'dan olma ... ise yine bekar olarak 23.02.1942 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda dava, ...'un, ... ve ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen “... ...” ve “... ...’nın” yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya makul bir süre verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda;nüfus müdürlüğünce yanlış olarak yazıldığı iddiası ile, nüfus kaydına hatalı yazılan ölüm kaydının ölüm tutanağına göre düzeltilmesi talebi, 5490 sayılı Kanunun 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmakla,uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.11.2013 gününde oybirliğiyle Karar verildi....