İlk Derece Mahkemesinin Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince; "...Davanın Kısmen Kabulü İle, 1- Soy isim tashihine ilişkin davaların reddine, 2- İsim tashihine ilişkin davaların KABULÜ İLE, a)İstanbul ili Sarıyer ilçesi Huzur mahallesi C:37 H:151 BSN:1'de nüfusa kayıtlı Seyedreza ve Fatemeh'den olma 21/09/1984 Yazd/İRAN doğumlu TC kimlik numaralı T3, nüfus kayıtlarındaki " Savaş " olan isminin "Seyed Hesam" olarak; b)İstanbul ili Sarıyer ilçesi Huzur mahallesi C:37 H:151 BSN:2'de nüfusa kayıtlı Mohammadhosseın ve Maryam'dan olma 20/01/1993 Karaj/ İRAN doğumlu TC kimlik numaralı T2 nüfus kayıtlarındaki "Deniz" olan isminin "Sadaf" olarak; c)İstanbul ili Sarıyer ilçesi Huzur mahallesi C:37 H:151 BSN:3'te nüfusa kayıtlı Savaş ve Deniz'den olma 25/06/2017 Tehran/İRAN doğumlu TC kimlik numaralı T1'ın nüfus kayıtlarındaki "Arman" olan isminin "Seyed Arman" olarak Düzeltilmesine Ve Tesciline, Davacılar T3 ve T2 adının düzeltilmesine karar verildiğinden, çocuklarının anne ve baba adının...
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalı baba ile Kastamonu Aile Mahkemesi'nin 2018/291 E 2018/616 K sayılı kararı ile boşandığını, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine verildiğini, davalı babanın oğlu ile ilgilenmediğini ve maddi katkıda bulunmadığını, annesi ile aynı soy ismi taşımasının çocuğun yararına olduğunu beyanla, müşterek çocuk Yağız Sarıöz'ün soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı baba, yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "......
Mahkemeye psikolojik rapor sunmaya hazır olduğunu, müşterek çocuğa tüm aile tarafından "Hayrunnisa " olarak hitap edildiğini, bu hususun tanık beyanı ile de sübut bulduğunu, müşterek çocuğun kendisine herkes tarafından Hayrunnisa diye hitap edilirken okula başlayacağını ve kendisine kimlikteki ismi ile hitap edileceğini, bu durum da o yaştaki küçük bir çocuğun psikolojisinde travma yaratacağını, tüm bu nedenlerle çocuğun üstün menfaati dikkate alınarak çocuğun isminin " Hayrunnisa " olarak değiştirilmesi gerekirken bu talebin reddinin de hukuka ve vicdana aykırı bir karar ortaya çıkardığını belirterek, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
soy adının "Kızılkaya" olarak değiştirmek istediğini, yaşadığı karışıklıklara son vermek istediğini belirterek soy isminin değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması veya alıkonulması, Çocuğun soybağının değiştirilmesi, Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan beraat 2- Sanıklar ... ve ... hakkında Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması, çocuğun soybağının değiştirilmesi suçlarından: Beraat 3- Sanık ... hakkında Resmi belgede sahtecilik suçundan: Mahkumiyet 4- Sanık ... hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması ile çocuğun soy bağının değiştirilmesi suçlarından: Beraat Tebliğnamede, sanık ... hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması ile çocuğun soy bağının değiştirilmesi suçlarından kurulan beraat hükümlerine karşı katılan vekilinin temyiz talepleri ile ilgili görüş bulunmadığından, ek tebliğname düzenlenmesi konusunda gereğinin takdirinden sonra iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.06.2018 tarihinde...
karmaşaya sebebiyet vereceğini, soy ismi ile birlikte değerlendirildiğinde fazlası ile uzun olduğunu ve "Mustafa" isminin kaldırılmasını ayrıca "Polatdemir" soyadının velayet sahibi olduğu için kendi soyadı olan "Kılıçaslan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, soy ismi “.....” olduğu halde 305, 307, 322 ve 323 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında sehven “.....” olarak yazıldığını, 303 ve 304 nolu parsel sayılı taşınmazlarda ise soy ismi ile birlikte baba isminin de “.. ...” olarak yazılması gerekirken “sehven” ..... olarak yazıldığını ileri sürerek, malik isminin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen 25.05.2011 tarihli karar Dairece eksik inceleme ve araştırma ile yetinildiği gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Dava dilekçesi, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında," gerekçeleriyle...
ÖLÜ KİŞİNİN SOYADININ DEĞİŞTİRİLMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 27 ] "İçtihat Metni" Davacı İbrahim Alankaya ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Karasu Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 18.06.2009 günlü ve 2009/142-168 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.02.2010 gün ve 2010/30997- sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı tarafından açılan davada, babası A...'ın soy isminin nüfus kayıtlarında Köse olarak gözüktüğü bunun karışıklıklara neden olduğu belirtilerek, babasının soy isminin Alankaya olarak değiştirilmesinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 09.10.1951 tarihinde vefat ettiği anlaşılan A...'...
Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesinde, davacının "..." olan soy isminin "..." olarak değiştirilmesi isteminin 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında olmadığı gibi 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun'a da aykırılık tespit edilmediği, yapılan kolluk araştırması sonucunda davacının soyadı değiştirilmesi talebi yönünden de davasını ispat ettiği göz önüne alındığında davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken soyadı değişikliği yönünden davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....