Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

denkleştirme tazminatı, komisyon alacağı ve manevi zararın tazmini taleplerinin reddine karar verilmesi talep edilmiştir....

    portföy tazminatı talebinin haksız ve usulsüz olduğu dosya içeriği ile sübut bulmuş olmakla davacının denkleştirme tazminatı talebinin reddine karar verilmesi talep edildiği, davacının manevi tazminat talebinin haksız ve usulsüz olduğu arz ve izah olunarak davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi talep edildiğini, İlk derece mahkemesi, Istinafa konu edilen 14.11.2019 tarihli kararı ile 5.000....

      Noterliği'nin 06.02.2010 tarih ve 4184 sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici şirketin binayı süresinde tamamladığını, tapu devirlerini istemesine rağmen arsa sahiplerinin tapuda devir yapmadığı iddiası ile, sözleşmenin aynen ifasına, sözleşmenin ifasının imkansız hale getirilmesi nedeniyle uğradığı şimdilik 5.000,00 TL müspet zararının davalılardan tahsiline, aynen ifaya karar verilememesi halinde bitirilmiş yapı bedelinin ve davalıların sebep olduğu davacının uğradığı 5.000,00 TL menfi zararının davalılardan tahsiline, ayrıca 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra müspet zarar ve menfi zarar talepleri ile manevi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını belirtmiştir....

        Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, davalı karşı davacı karşı davada sözleşmeyi haklı nedenle fesh ettiğini ileri sürerek fesih nedeniyle uğradığı kazanç kaybını tahsilini istemişse de bu halde sözleşmeden dönen taraf olarak ancak menfi zararını talep edebileceği, müsbet zarar olan kazanç kaybını talep edemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davada maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın 04/12/2008 tarihinden itibaren ticari avans takibiyle birlikte davacı karşı davalı ...'den alınarak .... ve ..... 'ye verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı karşı davacı vekili temyiz etmiştir....

          Diğer taraftan, mahkemece gerek davalı ve karşı davacılar adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle takdir edilen arsa bedeli, gerekse davacının müsbet zarar tutarı olarak saptanan 61.629.216.000 TL. davacı ve karşı davalıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirilmeksizin hüküm kurulmuştur. Davacı mülkiyet hakkı sahibinden kaynaklanmayan nedenlerle davalı ve karşı davacıların istemleri kabul edildiğinden mülkiyet hakkı sahibi davacının icra takibi ve sonuçlandırılması gibi bazı ek külfetlere maruz kalmaması için mülkiyet hakkı sahibinin hak ettiği saptanan tutarlar mahkemeler veznesine depo ettirilerek karşı davanın birlikte ifa kuralı doğrultusunda kabulü gerekirken bu hususun gözetilmemesi de doğru olmamıştır. 2- Davacı 2.12.2005 tarihli ıslah dilekçesinde müsbet zarar tutarı olarak 61.629.216.000 TL.ye dava tarihinden geçerli faiz yürütülmesini istemiş, davacının bu istemi hüküm altına alınmıştır. Davacının dilekçeyi verdiği bu tarihten önce faiz istemi yoktur....

            Buna göre, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Borçlar Kanununun 96. maddesinin "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür'' hükmü uyarınca alacaklının bu zararının borçlu tarafından karşılanması gerekir. Buradaki tazminat, alacaklının müsbet zararıdır. Müsbet zarar ise, alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise, bu vaziyet ile mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki farktır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar aktin hiç ve gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır....

              Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir....

                işleyecek avans faiziyle tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                  TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL karşılanmayan yatırım maliyetleri, 5.000,00 TL denkleştirme tazminatı ve 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu