Dava konusu...ili, ...Mahallesi, (Köyü) 124 ada 29-32 nolu parsellerin tespitin iptaliyle taşınmazlar ayrı ayrı 4 hisse itibar olunarak 2/4'ü 685 hisse itibariyle; 200 hissesi tapu maliki .... oğlu ...Eşi ...., 78 hissesi iştirak halinde mülkiyet olarak ...oğlu Ali Efendi mirasçıları; ... kızı 1298 d.lu ..., .... evlatları;... çocukları;... adlarına, 78 hissesi iştirak halinde mülkiyet olarak Mustafa Murşit mirasçıları; eşi .... çocukları;...., 78'er hissesi tapu maliki ...çocukları; ....,adına, 69 hissesi iştirak halinde mülkiyet olarak tapu maliki Abdurrahman çocukları; .... adlarına, 69 hissesi iştirak halinde mülkiyet olarak tapu maliki ... mirasçıları; ...., ...., .... adlarına, 35 hissesi iştirak halinde mülkiyet olarak tapu maliki ....oğlu ... çocukları; .... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, ...eşi ...'ın ve .... çocukları:....'...
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında da belirtildiği gibi Medenî Kanunun “Taşınmaz mülkiyetin kazanılması” kenar başlıklı 705. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, mirasta mülkiyet tescilden önce kazanılacağından davalılar, murisleri ...’ün kayden maliki olduğu dava konusu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını, murislerinin ölümü tarihinde kanun gereğince tescilsiz olarak kazanmış bulunmaktadırlar. Davalıların, kanun hükmü gereğince tescile gerek kalmadan kazandıkları, tapulu bir taşınmazdaki mülkiyet haklarının, zilyetlik yoluyla bir başkası tarafından mülk edinilmesini kabul etmek, hukukun genel ilkelerine, Anayasanın mülkiyet hakkını düzenleyen 35. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin mülkiyet hakkını düzenleyen EK 1 Nolu Protokolünün 1....
Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 1982 Anayasasında modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve 1982 Anayasası mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejimi öngörmektedir. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, “Mülkiyet Hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” düzenlemesini getirmiştir. 35. maddede mülkiyet hakkı üç aşamalı bir anlatımla açıklanmıştır: Birinci fıkrasında “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir” denilerek bu hakkın varlığı anayasal bir hak olarak saptanmıştır. Böyle bir hak sahibi bu şeylerin mülkiyetini kazanabilir. Ona sahip olabilir. Mülkiyetinde olan şeyi dilediği gibi kullanabilir. Başkalarının o şeye el koyması durumunda onun el koymasının önlenmesini ve bu hakkının korunmasını dava yolu ile isteyebilir....
Hakkın kapsamında yer alan ödevler, mülkiyet hakkına yabancı, ona dıştan ve sonradan yükletilen sınırlamalar olarak kabul edilmemeli, aksine bunları, kamu yararı amacıyla malike yükletilen ve mülkiyet hakkını oluşturan ödevler olarak düşünmelidir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz. Mülkiyet ancak kanunla ve kamu yararı amacı ile sınırlandırılabilir. Başka bir deyişle, kanun koyucunun malikin yetkilerini sınırlamak yetkisi, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 35. maddesinin 2. fıkrasında sınırlandırılmıştır. Bu sınırlandırmanın özü “kamu yararı”, şekli ise “kanun” dur. Kanun koyucunun mülkiyet üzerinde yaptığı sınırlamalar bu hakkın özüne dokunamaz. 22. Anayasa’da modern mülkiyet anlayışı benimsenmiştir ve mülkiyet hakkına saygılı ve bu hakkı koruyan bir rejimi öngörmektedir. 23. Anayasa’nın, “Mülkiyet hakkı” başlıklı 35. maddesi: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir....
Bu talepler mülkiyet hakkından kaynaklanır ve varlıklarını mülkiyet hakkına ayrılmaz bir biçimde bağlı olarak sürdürürler (Oğuzman, M.Kemal-Seliçi, Özer-Özdemir, Saibe Oktay: a.g.e., s.229,230,231; Ertaş, Şeref: a.g.e., s.171). Nitekim, Hukuk Genel Kurulu'nun 11.05.1988 gün ve 1987/1-826 E., 1988/399 K. ve 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E.-2010/56 K.,19.09.2012 gün ve 2012/5-344 E. 2012/585 K sayılı kararlarında da, tapu kaydının iptal edilinceye kadar geçerliliğini koruyacağı benimsenerek, mülkiyet hakkına değer verilmiştir. Bununla birlikte, tescile dayanmayan kazanımlarda tescil yapılmadığı sürece tasarruf işlemleri yapılamaz; çünkü taşınmazı tescilsiz iktisap eden kişi, tapu kütüğünde malik olarak görünmemektedir. Nitekim bu husus TMK'nun705/II.maddesinde “Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....
Uyuşmazlıkta; Dairemizin 20/04/2021 tarihli ara kararı uyarınca davaya konu taşınmazın tapu kaydındaki güncel mülkiyet durumunun ilgili tapu müdürlüğünden istenilmesi üzerine, gelen tapu kaydının incelenmesinden, davacı …'ın dava konusu taşınmazda üzerine kayıtlı olan 47m2'lik hisseyi … tarih ve … sayılı işlem ile … Otomotiv Tic. A.Ş.'ne sattığı anlaşılmaktadır. Yukarıda özetlenen Anayasa Mahkemesi kararında atıf yapılan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 23.09.1982 gün ve 7151/75 sayılı Sporrong ve Lönnroth – İsveç kararı incelendiğinde, zarar/tazminat olgusunun mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması ile ileriye yönelik olarak belirsiz bir süre engelleme durumunun mülkiyet sahibinde meydana getirdiği mağduriyet çerçevesinde şekillendiği, başka bir deyişle mülkiyet hakkının kısıtlanmasının malikler üzerindeki manevi etkisinin nazara alınması sonucu başvurucular yönünden ihlal kararı verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET TESPİTİ -KARAR- Dava, mülkiyet tespiti isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Uyuşmazlık konusu taşınmaz Yakacık 1662 ada 26 parsel numarası ile tapuya bağlı olup 16.07.2004 tarihi itibariyle bu taşınmaz her iki tarafında değişik paylarla paydaş olduğu müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir. Taraflar 20.01.2004 tarihli sözleşme ile mülkiyetlerinde olan taşınmazı ne şekilde kullanacaklarını belirlemişler ve davalı tarafın mülkiyette belirlenen kullanma biçimine aykırı hareketi olduğu ileri sürülerek 21.07.2005 tarihinde eldeki dava açılmıştır. Davanın açıldığı tarihte taşınmaz yanlar arasında paylı (müşterek) mülkiyet hükümleri uyarınca kullanıldığına göre, dava mülkiyet hakkına dayanılarak açılmıştır. Davanın açıklanan bu niteliği ve hükmü veren mahkemenin sıfatına göre temyiz itirazlarının incelemesi Yüksek 1. Hukuk Dairesine aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mülkiyet ... tesisine ilişkin davada Erdek Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, T.M.Y.nın 652. maddesine dayalı mülkiyet ... oluşturulması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, ortak muristen kalan taşınmazın ortaklığının giderilmesi için açılan davada, davacı ... Süzer'in taşınmaz içinde bulunan ev için miras hakkına mahsuben mülkiyet ... tesisi istendiği anlaşılmaktadır. Davanın konusu T.M.Y.'nın 646. vd. maddelerinde düzenlenen mirasın paylaşımına ilişkin olup, T.M.Y. 648, 650 ve 651. maddeleri bu konularda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu açıklamaktadır. Somut olayda; davanın açılış tarihi ve dava değerine bakılmaksızın paylaşıma yönelik uyuşmazlığın, sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davanın ayni hak (mülkiyet uyuşmazlığı) isteğine ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğunun kabulü gerektiği, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin davanın idari yargı yerinde değil adli yargı yerinde görülmesinin zorunlu olduğu, mahkemece işin esasına girilerek mülkiyet uyuşmazlığı konusunda bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava dosyasının 6100 sayılı HMK'nın 320/.... maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir....