Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını ... biri veya birkaçı diğer ... karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. ... veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir....

    Saptanan bu gerçek bedelin bağıştan kaynaklanan davalı – karşı davacının kişisel malı olduğu düşünülmelidir. Ondan sonra davalı - karşı davacı ... tarafından eve yapılan iyileştirmelerin hesabının da çıkartılması, bulunan bu miktarın edinilmiş maldan kişisel mala yapılan katkı olduğunun kabulü ve bunun evde yarattığı değer artışının da gözönünde tutulması ve hesabın buna göre yapılması gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere araçlar için de aynı durum söz konusudur....

      Davalı alacaklı vekili, İİK'nin 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesinin aksinin ispatının iddia eden kişiye düştüğünü, hacze konu mallar borçlu elinde olduğundan, bunların borçluya ait olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, dosyaya sunulan fatura ve diğer belgelerin kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca haczedilen taşınır malların ayırt edici nitelikte özelliklerinin bulunmadığını, misli nitelikte taşınır olduklarını, faturalarda eşyaların ayırt edici özellikleri yer almadığından, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/20021 E. sayılı dosyasında borçlu Meris Uluslararası Taşımacılık İç T1 Ltd Şti aleyhine aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında, davacı kurumdan, borçlu firma adına kayıtlı taşınır, taşınmaz, mülkiyet ve hakları ile tespit edilen diğer ayni ve nakdi mal varlıklarının, tespit edilmesi halinde haczedilmesine karar verildiğini, davacı idareye tebliğ edilen müzekkerenin iptali gerektiğini, 640 sayılı Gümrük Personeli ile Bazı Düzenlemeler hakkında KHK' da idareye verilen yetki ve görevler arasında yer almadığını, davacı idarenin taşınır, taşınmaz, mülkiyet ve hakları ile tespit edilen diğer ayni ve nakdi mal varlıklarına haciz koyma yetkisinin olmadığını, belirterek icra dosyasından gönderilen müzekkerenin iptalini talep etmiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle, Bakırköy 17....

        Mahkemece, araçtaki arızanın tamamen giderilmiş olduğu, araçta üretimden kaynaklanan bir hata bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince tüketici satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyebilir. Aynı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrasında da “Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, ... süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yaralanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde, 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir” hükmü bulunmaktadır....

          Taşınır mallarda zilyetlik, mülkiyete karine teşkil ettiğinden (MK. mad. 898), bir taşınır malı elinde bulunduran (İİK. mad. 96/I) kimse (borçlu) onun maliki sayılır (İİK. mad. 97/a-I, c. 1). Üçüncü kişi; borçlunun elinde bulunan ve haczedilen mal hakkında açtığı istihkak davasında ancak haczedilmiş olan malı ne suretle iktisap ettiğini ve haczedilmiş olan malın niçin borçlunun elinde bulunduğunu kanıtlayarak; borçlunun elindeki malın borçluya ait sayılması gerektiği konusunda İİK. mad. 97/a-1, c. 1’de öngörülen karinenin aksini isbat edebilir. Haciz yapılan yerde borçlunun hazır bulunması veya haciz mahalinde borçluya ait borçlunun o adreste faaliyette bulunduğuna dair önemli ve güncel evrakların (belgelerin), eşyaların bulunması halinde, mülkiyet karinesi borçlu (ve dolayısıyla alacaklı) yararına olduğundan, davacı üçüncü kişi bu karinenin aksini ancak ‘kesin ve güçlü delillerle’ ispat edilebilir....

          Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, paylı veya elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığı hallerde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava açıldığı tarihte, dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildikten sonra 04.11.2016 tarihi itibariyle davacı ...'ın taşınmazda tam hisse ile malik olduğu, bu haliyle davaya konu taşınmazda birlikte mülkiyet ilişkisi kalmadığından hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, paylı veya elbirliği mülkiyeti söz konusu olmadığı hallerde ortaklığın giderilmesine karar verilmesi mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava açıldığı tarihte dava konusu taşınmazın paylı ve elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu halde güncel ... kaydına göre 30.06.2016 tarihi itibariyle davacının tam hisse ile malik olduğu bu haliyle birlikte mülkiyet ilişkisi kalmadığından hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple davalı vekilinin temyiz talebi kabul edilerek hükmün bozulması gerekmiştir....

              (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 743 sayılı TKM'sinin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı istemine ilişkindir....

                Madde'de düzenlenen seçimlik haklardan onarım hakkını kullandıktan sonra malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini isteyebilmesi için garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla 1 yıl içerisinde en az 4 defa veya garanti süresi içerisinde 6 defa malın arızalanması ile birlikte aynı zamanda bu arızanın maldan yararlanamamayı sürekli kılması gerektiği hususunda tereddüt bulunmadığı; Somut olayda da, davacının aracı iki kez şanzıman arızası nedeniyle onarım görmüş olduğu, davacının seçimlik hakkını bu şekilde kullanmış bulunduğu; ancak malın üçüncü kez arızalandığı ifade edilmesine rağmen bu hususun ispat edilemediği, kaldı ki yönetmelikte aranan 4 defa arızalanma ve bununla birlikte maldan yararlanamamanın sürekli olması şartlarının gerçekleşmediği ve davacının, malın onarılması seçimlik hakkını kullanması nedeniyle artık misliyle değiştirilmesi seçimlik hakkını kullanması için yukarıda anılan mevzuat çerçevesinde yasal şartların oluşmadığı kabulü ile hüküm tesis etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu