"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Bakanlığı adına Hazine vekili 31.05.2002 günlü dilekçe ile, ... Köyü 962 sayılı parselin 3000 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu halde, yörede ilk defa yapılan ve 06.12.2001 tarihinde ilan edilen orman kadastrosunda orman sınırları dışında bırakılması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, 962 sayılı parselin 3000 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin orman kadastrosunun iptali ile orman sınırları içine alınmasını istemiştir....
Köyünde ilân yapılmaksızın orman kadastrosunun kesinleştirilerek orman şerhinin verildiği, çekişmeli taşınmazın 1958 yılı memleket haritasına göre açık alanda kalıp tarla niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 04/05/1959 - 02/06/1959 tarihleri arasında ilân edilen tapulama çalışmaları, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 31/10/1977 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 10/07/1987 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır....
Bu durumda, eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosun itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmelidir. Davanın devamı sırasında orman kadastrosunun ilan edilmemesi halinde ise davanın esasına girilmelidir. Orman kadastrosu yapma ve orman rejimi dışına çıkarma hak ve yetkisi orman kadastro komisyonlarına ait olup mahkemenin, taşınmazı 2/B’ye ayırma yani orman rejimi dışına çıkarma yetkisi bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz orman niteliği ile tapuda kayıtlı iken ... Kaymakamlığının yazılı emri üzerine cinsinin arsa olarak değiştirilmesi işlemi yok hükmündedir....
Dava, kadastro sırasında 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre, kadastro ekiplerince orman niteliği ile tespit tutanağı düzenlenip kesinleşmesi sonucu Hazine adına orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulan parselin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre öngörülen 10 yıllık süre içinde açılan tapu kaydının ve dolayısıyle orman kadastrosunun iptaline ilişkindir. Somut olayda, 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosu 1998 yılında kesinleşmiş, temyize konu Bozören Köyü 151 ada 77 parselin orman niteliği ile Hazine adına tapu kaydı oluşmuş ve taşımaz kamu malı olmuştur.Temyize konu dava 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık süre içinde açılmış ise de, kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Yasanın 16/D ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince ancak tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir....
Hukuk Dairesinin 26/12/2006 gün ve 2006/8776-9262 sayılı bozma kararında özetle; "Dava 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunun iptaline yöneliktir. Tescile karar verilen (C)=1360 m2, (D)=4020 m2'lik bölümlerin kesinleşen tahdit haritası kapsamında kalmaktadır. Kesineleşen orman kadastrosunun iptali 3373 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre ancak tapulu taşınmazlar yönünden on yıllık hak dürüşürücü süre içerisinde istenebilir ve 3373 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde yapılan orman kadastrosunda uygulanabilir. Çünkü geçen yasada daha önce ki yasaların yürürlüğü sırasında yapılan orman kadastrosunun tapuya dayalı olarak iptali konusunda bir hüküm bulunmadığı gibi, on yıllık hak düşürücü sürede çoktan geçmiştir....
İkmal edilen ya da yapılan işlemin ilan edilmesi ve ilan süresinde dava açılmayarak kesinleşmesi veya ilan süresi içinde dava açılması halinde dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesi ile orman kadastrosu kesinleşecektir. Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan tesbit işlemi aslında bir orman kadastro işlemidir. Yasa maddesindeki “orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır” tümcesi yapılan işlemin isminin orman kadastro işlemi olduğunu, hiçbir yoruma gerek olmadan açık şekilde bildirmektedir. Yapılan ve kesinleşen işlem orman kadastrosu olduğuna göre, temyize konu dava, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan, tapu iptali davası değil, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan, orman kadastrosunun iptalidir. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır....
İkmal edilen ya da yapılan işlemin ilan edilmesi ve ilan süresinde dava açılmayarak kesinleşmesi veya ilan süresi içinde dava açılması halinde dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesi ile orman kadastrosu kesinleşecektir. Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan tesbit işlemi aslında bir orman kadastro işlemidir. Yasa maddesindeki “orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır” tümcesi yapılan işlemin isminin orman kadastro işlemi olduğunu, hiçbir yoruma gerek olmadan açık şekilde bildirmektedir. Yapılan ve kesinleşen işlem orman kadastrosu olduğuna göre, temyize konu dava, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan, tapu iptali davası değil, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan, orman kadastrosunun iptalidir. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır....
İkmal edilen ya da yapılan işlemin ilan edilmesi ve ilan süresinde dava açılmayarak kesinleşmesi veya ilan süresi içinde dava açılması halinde dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesi ile orman kadastrosu kesinleşecektir. Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan tesbit işlemi aslında bir orman kadastro işlemidir. Yasa maddesindeki “orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır” tümcesi yapılan işlemin isminin orman kadastro işlemi olduğunu, hiçbir yoruma gerek olmadan açık şekilde bildirmektedir. Yapılan ve kesinleşen işlem orman kadastrosu olduğuna göre, temyize konu dava, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan, tapu iptali davası değil, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan, orman kadastrosunun iptalidir. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır....
Mahkemece, kesinleşen orman kadastrosu sonucu oluşan tapuya karşı, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tapu kaydına dayalı olarak açılacak davaların, 3373 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 22.5.1987 tarihinden sonra yapılan orman kadastrosuna ilişkin olacağı, bu tarihten önce kesinleşen orman kadastrosunun iptali konusunda açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sonucu orman niteliği ile tapuya tescil edilen taşınmazın, tapu kaydına dayalı olarak orman kadastrosunun ve tapu kaydının -iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, dava tarihinden önce 1951 yılında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ile 3402 sayılı Kadastro Yasasına göre yapılacak arazi kadastrosuna esas olmak üzere 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan davada ... İlçesi hududu içindeki ... mevkiinde bulunan taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğu, ancak orman kadastro çalışmasında orman sınırları içine alındığı belirtilerek tesbitin iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece eldeki davanın orman kadastro işlemine karşı askı ilan süresi içinde açılmadığı, bu süre geçtikten sonra ise açılacak tapu iptali davası genel mahkemede görülmesi gerektiği gerekçeleri ile mahkeme görevsizliğe, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....