Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1956 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü 46 pafta 244 parsel sayılı 1880 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bağ niteliği ile tapu kaydı ile ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına tesbit edilmiş, satış yoluyla davacıya intikal etmiştir. Davacı, taşınmazın tapulu olduğunu; ancak, 1994 yılında yapılan orman kadastrosunda tahdit içine alındığından tahdidin iptali iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı 10 yılık süre içinde açılan orman kadastrosunun iptali istemine ilişkindir....

    köy ormanının 1947 yılında tapuya tescil edildiği, 1953 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında 418 ada 1 parsel numarasıyla Hazine adına tescilinin yapıldığı, dava edilen yerin  1744, 2896 ve 3302 sayılı Yasa uygulamalarına tabi tutulmadığı, halen tahdit içinde olduğu ve üzerinde eylemli olarak orman ağaçları bulunduğu, orman kadastrosunun kesinleştiği, kesinleşme tarihi itibariyle de zamanaşımı süresi dolduğundan davacıların tazminat isteyemeyecekleri gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosunun iptali, tapu kaydının iptali ve  tescil ile  tazminat istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744, 2896 ve 3302 sayılı Yasalar uyarınca yapılıp kesinleşen aplikasyon ve orman sınırları dışına çıkarma işlemleri vardır .  ...

      Somut olayda; orman kadastrosu 3373 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce 1980 yılında yapılıp 1981 yılında kesinleştiği ve 3373 sayılı Yasanın geriye yürüyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına, 1992 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının davacıya daha önce kesinleşen orman kadastrosunun iptali konusunda bir hak vermeyeceğine göre, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü yolunda hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık sürede tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali – tescile ilişkindir....

        Somut olayda; orman kadastrosu 3373 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önce 1980 yılında yapılıp 1981 yılında kesinleştiği ve 3373 Sayılı Yasanın geriye yürüyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığına, 1992 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının davacıya daha önce kesinleşen orman kadastrosunun iptali konusunda bir hak vermeyeceğine göre, dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 19/03/2007 günü oybirliği ile karar verildi....

          Yörede 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1944 yılında yapılan orman kadastrosu, 4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce kesinleşmiştir. 3116 sayılı Yasa sadece hangi taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılacağını öngörmüş olup tahdit dışında kalan yerlerde orman kadastrosunun yapıldığından söz edilemez. Bu nedenle, dava konusu 106 adad 41 sayılı parselin 3116 sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidinin dışında bulunduğu anlaşıldığından, çekişmeli taşınmaz yönünden ilk orman kadastrosunun 30.05.2005 tarihinde 4785 sayılı Yasa hükümleri gözönüne alınarak 6831 sayılı Yasaya göre yapıldığının kabulü gerekmektedir....

            Somut olayda; 3402 sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu 2007 yılında kesinleşmiş dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapu kaydı oluşmuş ve taşınmaz kamu malı olmuştur. Temyize konu dava 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde anılan 10 yıllık süre içinde vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılmıştır. Ne var ki; kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 sayılı Yasanın 16/D ve 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi gereğince ancak tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Davacı tapuya dayanmadığından hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemez (H.G.K. 08.06.2005 gün 2005/20-327-377 S.K.)....

              Yine 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 Sayılı Tapu Yasası ile Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 2. maddesi ile 6831 Sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; "Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır" cümlesi eklenmek suretiyle 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun sonuçlarını doğuracağı, dolayısıyla 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunun 6831 Sayılı Yasa hükümlerine tabi olacağı kabul edilmiş, böylece 3402 Sayılı Yasanın orman kadastrosu ile ilgili hükümleri 6831 Sayılı Yasa hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir....

                Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 16.10.2014 tarih ve 2014/7920 E. -8475 K. sayılı ilamı ile “Yörede 2004 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz orman olarak sınırlandırılmıştır. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman kadastrosunun iptali davalarında hasım Orman Genel Müdürlüğüdür. Ancak, somut olayda orman kadastrosunun iptali istemi yanında tescil talebinin de bulunduğu ve mahkemece de davacı adına tescil hükmü kurulduğu halde, tescil davalarında kanunî hasım olan Hazinenin davada yer almaması doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece husumet yaygınlaştırılarak davaya Hazinenin de katılımı sağlanmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmelidir.” gereğine değinilerek bozulmuştur....

                  Köyünde yapılan orman kadastrosunda ise taşınmazın Koldere Köyü Orman Kadastrosuna tabi tutulduğundan orman kadastro çalışmaları dışında tutulduğuna, bu nedenle çekişmeli taşınmaz için kesinleşmiş bir orman kadastrosunun verdiğinden söz edilemeyeceğine taşınmazın (B2) ile gösterilen bölümü dışındaki bölümüne ilişkin Hazine ve Orman Yönetimi tarafından her zaman orman savı ile dava açabileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/06/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki (tapu iptali tescil) orman kadastrosunun iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 23.02.2009 tarihli dilekçesiyle ... Köyü 273 ada 2 sayılı parselin davacıya ait olduğunu, bu parselin devamı niteliğindeki bir parça yerin ise 563 ada 1 parsel sayılı orman parseli içinde bırakıldığını bildirerek, öncelikle yapılan sınırlandırmanın iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde 2/ B arazisi olarak tespitini talep etmiştir. Mahkemece, orman kadastrosuna itiraz süresinin geçirildiği ve davacının bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosunun iptaline ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu