Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/269 - 1999/844 sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiğini, oysa ki, orman kadastrosunun, yapılması mümkün olmayan çok kısa bir süre içinde yapılması nedeniyle mutlak butlanla batıl olduğu gibi kadastro sonuçlarının tapu maliklerine tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediğini ileri sürerek orman tahdidinin iptali ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece, orman tahdidinin iptali davasının hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine, mülkiyetin tespiti talebinin ise kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidinin iptali, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörüldüğü ve böylece daha önce orman kadastrosu yapılan yerlerde dahi orman kadastrosu yapılmasının ikinci kadastro olmayacağının yasa ile de hüküm altına alındığı 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 02.09.1986 tarihli Yönetmeliği Yürürlükten Kaldıran Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 2, 10, 21, 26, 27 ve 32. madde hükümleri de birlikte değerlendiğinde, daha önce genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde, sonradan orman kadastrosunun yapılmasının yasal olduğu, dayanılan yasa kuralları ve hukuki sonuçları farklı olduğundan orman ve arazi kadastrosunun birbirine karşı ikinci kadastro olmayacağı; 3116 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.06.1937 ve 6831 Sayılı Orman Yasasının yürürlüğe girdiği 08.09.1956 tarihi ki, 60 yıldan beri Orman Genel Müdürlüğünün uygulamalarının da bu doğrultuda...
05.11.2003 ... 4999 Sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörüldüğü ve böylece daha önce orman kadastrosu yapılan yerlerde dahi orman kadastrosu yapılmasının ikinci kadastro olmayacağının yasa ile de hüküm altına alındığı 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 02.09.1986 tarihli Yönetmeliği Yürürlükten Kaldıran Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 2, 10, 21, 26, 27 ve 32. madde hükümleri de birlikte değerlendiğinde, daha önce genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde, sonradan orman kadastrosunun yapılmasının yasal olduğu, dayanılan yasa kuralları ve hukuki sonuçları farklı olduğundan orman ve arazi kadastrosunun birbirine karşı ikinci kadastro olmayacağı; 3116 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.06.1937 ve 6831 Sayılı Orman Yasasının yürürlüğe girdiği 08.09.1956 tarihi ki, 60 yıldan beri Orman...
6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörüldüğü ve böylece daha önce orman kadastrosu yapılan yerlerde dahi orman kadastrosu yapılmasının ikinci kadastro olmayacağının yasa ile de hüküm altına alındığı 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 02.09.1986 tarihli Yönetmeliği Yürürlükten Kaldıran Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 2, 10, 21, 26, 27 ve 32. madde hükümleri de birlikte değerlendiğinde, daha önce genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde, sonradan orman kadastrosunun yapılmasının yasal olduğu, dayanılan yasa kuralları ve hukuki sonuçları farklı olduğundan orman ve arazi kadastrosunun birbirine karşı ikinci kadastro olmayacağı; 3116 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.06.1937 ve 6831 Sayılı Orman Yasasının yürürlüğe girdiği 08.09.1956 tarihi ki, 60 yıldan beri Orman Genel Müdürlüğünün uygulamalarının da bu doğrultuda...
değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi ile daha önce orman kadastrosu yapılan ancak herhangi bir nedenle orman sınırı dışında bırakılan ormanların dahi orman kadastrosunun yapılabileceği" öngörüldüğü ve böylece daha önce orman kadastrosu yapılan yerlerde dahi orman kadastrosu yapılmasının ikinci kadastro olmayacağının yasa ile de hüküm altına alındığı 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 02.09.1986 tarihli Yönetmeliği Yürürlükten Kaldıran Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 2, 10, 21, 26, 27 ve 32. madde hükümleri de birlikte değerlendiğinde, daha önce genel arazi kadastrosu yapılan yerlerde, sonradan orman kadastrosunun yapılmasının yasal olduğu, dayanılan yasa kuralları ve hukuki sonuçları farklı olduğundan orman ve arazi kadastrosunun birbirine karşı ikinci kadastro olmayacağı; 3116 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.06.1937 ve 6831 Sayılı Orman Yasasının yürürlüğe girdiği 08.09.1956 tarihi ki, 60 yıldan beri Orman Genel Müdürlüğünün uygulamalarının...
Dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 13.11.1998 - 14.12.1998 tarihleri arasında ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır....
Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün 2005/7100-12146 sayılı bozma kararında özetle: “Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, çalılık, çamfıstıklığı niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı ve taşınmaz üzerinde de 25 yaşlarında fıstık çamı ağaçları bulunduğu halde orman araştırması yapılmadığı, bu sebeple yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının araştırılması, kesinleşen orman kadastrosunun bulunması halinde orman tahdit haritası ve tutanakları getirtilip uygulanarak, orman kadastrosunun yapılmaması halinde eski tarihli memleket haritası, ... fotoğrafları ve amenajman planı getirtilerek yöntemine uygun orman araştırması yapılması oluşacak sonuca göre karar” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün 2005/7101-12149 sayılı bozma kararında özetle: “Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, çalılık, çamfıstıklığı niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı ve taşınmaz üzerinde de 25 yaşlarında fıstık çamı ağaçları bulunduğu halde orman araştırması yapılmadığı, bu sebeple yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının araştırılması, kesinleşen orman kadastrosunun bulunması halinde orman tahdit haritası ve tutanakları getirtilip uygulanarak, orman kadastrosunun yapılmaması halinde eski tarihli memleket haritası, ... fotoğrafları ve amenajman planı getirtilerek yönetimine uygun orman araştırması yapılması oluşacak sonuca göre karar” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün 2005/7102-12148 sayılı bozma kararında özetle: “Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, çalılık, çamfıstıklığı niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı ve taşınmaz üzerinde de 25 yaşlarında fıstık çamı ağaçları bulunduğu halde orman araştırması yapılmadığı, bu sebeple yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının araştırılması, kesinleşen orman kadastrosunun bulunması halinde orman tahdit haritası ve tutanakları getirtilip uygulanarak, orman kadastrosunun yapılmaması halinde eski tarihli memleket haritası, ... fotoğrafları ve amenajman planı getirtilerek yönetimine uygun orman araştırması yapılması oluşacak sonuca göre karar” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 29.04.2003 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Çekişmeli taşınmaz davalı tarafından 27.05.1998 tarihinde; orman kadastrosunun ilanından önce Hazineden satın alınmıştır. Taşınmazın bulunduğu yörede 29.04.2003 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu, taşınmazın (A) ile gösterilen 6574,59 m2'lik kısmının tahdit içinde orman alanı olduğu ve davalının bu kısma yönelik orman kadastrosunun iptali istemine ilişkin önceden açılmış bir davası olmadığı gibi karşı davasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle çekişmeli 1260 numaralı parselin tahdit içinde orman alanı olduğu sabit olan ve 29.03.2006 tarihli fenni bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 6574,59 m2'lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....