Tapu Müdürlüğü'nce, mülkiyeti davacı ...’e ait 739 parsel ile mera olarak sınırlandırılması yapılan 315 sayılı parsel sayılı taşınmazlarda mükerrerlik olduğunun tebliği üzerine davacı ... vekili, 739 parsel sayılı taşınmazının yüzölçümü olan 9.200,00 metrekarenin 315 parselden ifraz edilerek vekil edenin adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davanın niteliği itibariyle, taşınmazın kaydındaki mükerrerlik şerhinin iptali istemine ilişkin olduğuna göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yönetimi ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Harita-fen bilirkişisinin hükme dayanak alınan 04/11/2014 tarihli raporunda 10731 ada 2 parsel içerisinde yer alan C(283,753 m2), D(1135,843 m2), E(1539,282 m2) bölümlerinin aynı zamanda 10658 ada 9 numaralı parsel içerisinde kaldığı ve mükerrerlik oluştuğu belirtildiğinden dava dosyasının aynı fen bilirkişisine tevdi edilerek hem 10731 ada 2 numaralı parseli hem de 10658 ada 9 numaralı parselin kadastro çaplarının ayrı ayrı gösterilmesinin istenilmesi, ayrıca daha geniş kadastro paftası üzerinde sınırların ayrı ayrı renkli kalemlerle gösterilerek çizilmesi ve mükerrerlik oluşup oluşmadığının belirlenip ek rapor tanzim edilmesinin istenilerek dosyaya konulması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, mükerrerlik itirazı nedeniyle takibin iptalini istediği, mahkemece mükerrerlik itirazının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....
Sayılı dava dosyası ile talep yönünden mükerrerlik bulunmadığının, işbu davaya konu takip talebi alacakları içerisinde depo isteminin yöneltilmediği, dolayısıyla hesaplanan nakdi alacaklar yönünden mükerrerlik olmadığı, Mahkemenin kesinleşen 2017/73 E. Sayılı dava dosyası kapsamında kefile yöneltilen depo isteminin hüküm dışında bırakıldığı, aynı sözleşme ilişkisine dayanan ancak farklı kalemlerden kaynaklı alacaklar ile ilgili mükerrerliğin tespit edilmediği, tereddüte yer vermeyecek şekilde belgelenen nakdi alacaklar ile ilgili ilerleyen safhada da mükerrerlik oluşma ihtimalinin bulunmadığı, işleme konulmayan, akıbeti belli olmayan ve henüz tazmin olmayan toplam 20 adet çek ile ilgili gerek işbu davada gerekse kesinleşen Mahkemenin 2017/73 E....
Beldesine ait çalışma alanı sınırının 34 nolu sınır taşında 35 nolu sınır taşına düz bir hattın çekildiği ve 1521 parselin kuzeydoğu köşesinden geçtiği, diğer dava konusu ... köyüne ait kadastro çalışmasınında aynı 1/5000 ölçekli fotogrametrik pafta üzerinden yapıldığı, mürekkepleme işleminin aynı pafta kullanılarak gerçekleştiği, bu nedenle kadastro paftasında bir mükerrerlik oluşmadığı, 1521 ve 1523 parsellerin aynı pafta üzerinde tersim edilmesi nedeniyle mükerrerliğin de oluşmasının mümkün olmadığı, ancak ... Köyü çalışma alan sınırının kadastrosu daha önce yapılan ... Beldesi kadastro çalışma alanı sınırına uyması gerekirken, bu sınıra uymadığı ve ... Beldesi çalışmalarının sınırının bir kısmını içine aldığı, bu nedenle çalışma alanı sınırında mükerrerlik oluştuğu, mükerrerlik oluşan kısmın ......
CEVAP Davalı alacaklı banka vekili cevap dilekçesinde; takibe konu bononun borç senedi, yani ödeme aracı olduğunu, somut olayda mükerrerlik iddiasının dinlenemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu senedin önünde veya arkasında teminat senedi olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmaması gerekçesiyle itirazın reddine, icra takip dosyasındaki takibin devamına, takip fiilen durdurulmadığından davacı aleyhinde tazminata hükmedilmesine yer olmadğına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki hususların tekrar edildiği görülmüştür ve ödeme itirazı ile mükerrerlik iddiasının mahkemece hiç araştırılmadığı ileri sürülmüştür. C....
Davalı alacaklılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu ilk ilamın kaldırılması ile ilk takibin dayanaksız kaldığını ve halihazırda kapalı olduğunu, bu nedenle yeni ilama dayanarak yeni bir icra takibi başlattıklarını, mükerrerlik iddiasının reddi gerektiğini, takipte ilama uygun faiz talep ettiklerini beyanla şikayeti reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; ilk başlatılan takip dosyasında tahsili mümkün olan alacağın, makul bir neden olmaksızın yeni bir takip ile istendiği anlaşıldığından şikayetin kabulüne, İstanbul 30. İcra Müdürlüğü'nün 2022/14752 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin iptaline karar vermiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Köyü 2833 sayılı parsel ile mükerrerlik arz ettiğini, bu nedenle yapılan düzeltme işlemi neticesinde yüzölçümünün azaldığını belirterek, bu kısımda yapılan işlemin iptali ile taşınmazın eski yüzölçümüyle tescili istemiyle Kadastro Müdürlüğü aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davalı kurum tarafından yapılan işlemin iptaline, davaya konu davacı ... adına kayıtlı ... İli ... İlçesi ... Köyü 620 parsel sayılı taşınmazın önceki yüzölçümü olan 26.000 metrekare olarak aynı şekilde davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında bulunan 26.11.2013 tarihli Kadastro Müdürlüğü yazısına göre; ... Köyü ile ... Köyü'nde bulunan ve aralarında dava konusu taşınmazların da bulunduğu bazı taşınmazların mükerrerlik arz ettiğinin belirlendiği ve ilgili işlemin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinin 1. fıkrasına göre sonuçlandırılmasının istendiği, yazı ekine ......
Mahkemece, gerçek kişiler adına oluşturulan 7190 ve 7191 parsellerin davacı ... adına kayıtlı parsellere mükerrerlik oluşturduğu tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, iptali istenilen taşınmazların bir kısmının 01.04.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokili raporda, Belediye adına kayıtlı taşınmazların parsel sınırı dışına taştığı görülmesine rağmen bu husus gözardı edilerek tamamının iptaline karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan, tapu kaydı iptal edilen taşınmazlarla mükerrerlik oluşturan taşınmazların, halen Belediye adına tescilli olması nedeniyle, yalnızca mükerrer kayıtların iptaliyle yetinilmesi gerekirken ayrıca tescile de karar verilmesi doğru değildir....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna davanın kısmen kabulü ile 59.971,00YTL tazminatın 31.08.2005 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda yasal faiziyle ve tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla davalıdan tahsiline, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile 59,971,00YTL tazminatın 16.01.2006 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile ve davalının sorumluluğunun poliçede belirtilen limit dahilinde ve tahsilde mükerrerlik yapılmamak suretiyle davalı sigortadan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ...Servis ve Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar ...Servis ve Otomotiv San. ve Tic. Ltd....