Köyü çalışma alanında bulunan ve adına kayıtlı 526.87 metrekare yüzölçümlü 137 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aynı çalışma alanında bulunan ve mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş olan 7.365,76 metrekare yüzölçümlü 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazda bir bölümün mükerrer olarak tescil edildiği iddiasına dayanarak mükerrerlik şerhinin iptali ile çekişmeli taşınmazın kendi adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 137 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki mükerrerlik kaydının terkini ile taşınmazın davacı adına tesciline, 137 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 526.87 metrekare olduğunun tespitine, 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın yüzölçümünün, taşınmaz ile mükerrer kaydedilen 137 ada 5 parselin 526.87 metrekarelik bölümü düşülerek 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün kalan kısmı ile ......
sahte fatura kullanma ile defter ve belgeleri gizleme” suçlarından kamu davası açıldığının tespit edilmiş olması nedeniyle dava dosyaları arasında mükerrerlik bulunmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, açılan kamu davasının mükerrer olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı CMK’nin 223/7. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Başsavcısının, Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, bu husus re'sen de nazara alınamaz. Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek borca ve faize itiraz ettiği görülmektedir.O halde mahkemece itirazın bu nedenle reddi gerekirken başvuru dilekçesinde de ileri sürülmediği halde takibin mükerrer olduğu nedeniyle iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda icra takibinin mükerrer yapıldığına ilişkin şikâyet, icra emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılmış olup mahkemece borçluların mükerrerlik iddialarına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, mükerrer yapıldığı iddia edilen ...... .... İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı takip dosyası incelenerek, mükerrerlik oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .../.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....
Mahkemece davalıların icra dosyasına vermiş oldukları itiraz dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesindeki açıklamalardan her üç davalının takip konusu asıl alacak ve fer’ilerine yönelik bir itirazlarının olmayıp, aynı alacak nedeniyle davacı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı iddiasıyla mükerrerlik ve derdestlik itirazında bulundukları, takibin usulsüz olduğunu bildirdikleri anlaşıldığından davacının itirazın iptali davası açamayacağı, mükerrerlik(derdestlik) itirazının kaldırılması için icra mahkemesinde dava açması gerektiği, davalıların tazminat istemlerinin koşulları bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalıların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlular ilamsız takipte ödeme emrine karşı itirazlarında sadece derdestlik itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece borca itiraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 1161 parsel sayılı taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, bu taşınmazın önceden kadastro tespiti yapılan 493 parsel sayılı taşınmazın içerisinde kaldığı ve mükerrer kadastro yapıldığından bahisle 30 gün içerisinde dava açılmadığı takdirde mükerrer taşınmazın tapu kaydının iptal edileceği hususunun Kadastro Müdürlüğünce tebliğ edildiğini, mükerrerlik iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, çalışma alanında yenileme çalışması yapılmadığını, 493 parsel sayılı tşaınmazın kadastro tutanaklarında yanlışlıklar olduğunu ileri sürerek mükerrerlik kaydının iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; 1161 parsel sayılı taşınmazın mükerrer kadastro sonucunda oluştuğunu, ayrıca müvekkilinin taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetle iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
Şöyle ki, davacı Hazine; 19.08.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen toplam 7.159,62 metrekarelik bölümün adına tescili istemiyle dava açmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu (A) ile gösterilen bölümler içerisinde kalan ve hükme esas 14.12.2015 tarihli teknik rapor krokisinde (B) ve (C) ile gösterilen bölümlerin; yörede yapılan 22/a uygulaması sonucunda, eski 1512 (yeni 15308 ada 1) ve eski 898 (yeni 15307 ada 9) parseller ile mükerrerlik oluşturduğunun belirtilmesi üzerine, bu rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olup, bahse konu raporun eki krokinin incelenmesinde; 19.08.2009 tarihli bilirkişi raporu ile mükerrerlik oluşturduğu bildirilen eski 1512 ve 898 sayılı taşınmazlara ait tesis kadastro paftası ve bu taşınmazlara ait 22/a paftası da çakıştırılmak suretiyle gösterilmediğinden bu bölümlerin gerçekten mükerrerlik oluşturup oluşturmadığı da denetlenememektedir....
Bu anlatıma göre, davacı, imar uygulaması nedeniyle binmeli olarak tabir edilen mükerrerlik durumunun oluşması nedeniyle taşınmazından faydalanamamaktadır. Taşınmazın kayden olduğu fiiliyatta olmadığı iddia edilmiş olup, bilirkişi raporu ile de, 78 nolu imar uygulaması ile 175,00 m²lik kısmı yönüyle mükerrerlik oluşturulduğu, 175,00 m²lik kısmın 4 nolu ihdas parseli olarak yoldan ihdasen Balçova Belediyesi adına tescil edildiği, diğer ihdas parselleri ile birlikte geriye kalan 4.400,00 m2lik kısmın da muhtelif imar parsellerinde (hangi parseller olduğu açıklanmamış) Balçova Belediyesi adına tescil edildiği bildirilmiştir....
Taşınmazın tapu kaydının beyanlar bölümünde, "Temelli Mahallesi eski 552 ve 1120 parselleri ile mükerrerlik" şeklinde şerh verilmiştir. 13.12.2018 tarihli yazı ile Sincan Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından; sincan İlçesi Temelli Gazi Mahallesinin (eski 1110) yeni 101 ada 11 parsel ile (eski 5529 yeni 101 ada 12 parsel ve sincan İlçesi Temelli Bacı mahallesinin eski 1612) yeni 165 ada 55 ile (eski 1603) yeni 164 ada 54 parsel ve Polatlı İlçesi Poyraz Mahallesinin (eski 117 ada 115) yeni 219 ada 54 parsellenin mükerrerik oluşturduğunu, mükerrerlik oluşturan kısımlarının iptali gerekeceğini, mükerrerlik tespitine karşı süresi içinde dava açarak itiraz haklarının bulunduğunu, itiraz etmedikleri takdirde 3402 sayılı Yasanın 22.maddesinin 1.fıkrası gereğince ekte sunulan teknik rapora ve mükerrer durum haritasında belirtilen yönde düzeltme yapılacağının bildirildiği görülmüştür. Bu bildirime karşı davacı iş bu davayı açmıştır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Mükerrerlik Tespitine İtiraz KARAR : Bodrum 2....