İcra Müdürlüğünün 2010/4691 E sayılı icra dosyası ile “tutanaktır” başlıklı belge ile mahkeme içi ikrar ve beyanlara istinaden icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından mükerrerlik ve derdestlik nedeni ile usule ve borcun asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiğini, davalılar ile imzalanan 01/03/2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı ve şirketi ... A.Ş.'nin davalılardan 9.350.000,00 Usd bedelle gayrimenkul satın almak üzere anlaştığını, davacının 7.442.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen 2006 yılı Mayıs ayında ekonomik kriz çıkması nedeniyle doların yükselmesi, gayrimenkulün değerinin artması ve gayrimenkulün davalılar tarafından kaçırılmaya çalışılması neticesinde tapu kaydının iptali ve tescili aksi takdirde ödenen bedelin güncellenerek iadesi için ... 1....
İcra Müdürlüğünün 2004/3044 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, bu takibe davalılardan ...’ın itiraz etmeyerek takibin bu davalı yönünden kesinleştiği ve anılan davalı tarafından dosya borcunun ödendiği ancak eldeki asıl davada da mükerrerlik oluşturacak şekilde, bilirkişi raporu hükme esas alınarak çalınan ziynet eşyalarının yanında 2000 Usd karşılığı bedelin de zarara dahil edildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda mahkemece, asıl dava konusu dolar miktarının davalılardan ... tarafından birleşen davaya konu icra takibi esnasında ödenmesine rağmen, mükerrerlik teşkil edecek şekilde zarar kapsamına dahil edilmesi doğru görülmemiştir. Hükmün bu nedenle davalılardan ... yararına bozulması gerekmiştir. b-Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....
Hukuk Dairesi'nin 25/01/2017 tarih 2017/42 Esas - 2017/79 Karar sayılı kararı ile; "Takibin mükerrer olduğu, takibe konu kira dönemi için alacaklıya kambiyo senedi verildiği yönündeki iddialar borca itiraz niteliğinde olup İİK.269 uncu maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken 62 inci madde gereğince borçlu itiraz sebeplerini 7 gün içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. Aynı kanunun 269/a maddesinde borçlu takibe itiraz etmez ve 30 günlük süre içinde de borcunu ödemez ise tahliye kararı verileceği belirtilmiştir. Sözlü kira akdi takibe itiraz edilmeyerek davalı tarafından kabul edilmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki kiracılık ilişki ve kira miktarı kesinleşmiştir. Süresi içinde icra dairesine bildirilmeyen takibin derdest olduğuna ve senetler protesto edilmeden takip başlatılamayacağına yönelik iddialar icra mahkemesinde dinlenemez. Davalı kiracı yasal süre içinde takip konusu kira borcunu ödediğini İİK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlamakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme; defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Ret 1)Sanıklar hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme, sanık ... hakkında ayrıca 2011 ve 2012 takvim yıllarına ait defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan açılan kamu davasında, mahkemenin 2013/213 Esas, 2016/169 Karar sayılı dosyasında, sanıklar hakkında aynı eylemler nedeniyle mahkumiyet hükümleri kurulması nedeniyle CMK'nin 223/7 maddesi uyarınca davaların reddine karar verildiği, mahkemenin 2013/213 Esas, 2016/169 Karar sayılı dosyası Dairemizin 2021/8312 Esas sırasında kayıtlı olduğundan ilgili dosya ile birlikte yapılan incelemede; Dairemizin 2021/8312 Esas sayılı dosyasında sanıklar hakkında 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma ve defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından dava açıldığı, kamu davası hakkında mükerrerlik nedeniyle ret kararı verilebilmesinin 5271 sayılı CMK'nin 223/7. maddesi uyarınca...
Öte yandan mahkemece birleştirilen davaların bağımsızlıklarını korudukları gözetilmeden ve usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak hükmedilen vekalet ücretlerinin mükerrerlik teşkil etmeyecek şekilde tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, re’sen incelenen alınmasına karar verilen karar ve ilam harçlarının da mükerrerlik teşkil etmeyecek şekilde tahsiline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca birleştirilen dosya davalısı ... vekilinin tüm, asıl ve birleştirilen dosya davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün asıl ve birleştirilen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl ve birleştirilen dosya davacısı ... Bankası A.Ş. yararına takdiren 1.350,00 TL vekalet ücretinin birleştirilen dosya davalısı ...’den alınarak asıl ve birleştirilen dosya davacısı .......
in, aynı katılana yönelik 31.03.2011 tarihinde imzalanan uygulamalı girişimcilik eğitim programı hizmet sözleşmesine konu eğitici olarak bildirilen tanık sanık ... adına sahte referans mektubu düzenleme eylemine ilişkin olduğundan konularının farklı olması nedeniyle mükerrerlik bulunmadığı, sanığın, aynı kamu kurumuna yönelik eylemlerinin, yeni bir suç oluşturmayıp zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, söz konusu dosyanın getirtilip incelenmesi ve gerekli görülmesi halinde bu dosyanın Muğla 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/677 Esas sayılı takibinin mükerrerlik nedeniyle iptalini talep ettikleri, mahkemece mükerrerlik şartının her iki icra dosyasından da haciz işlemlerine devam edildiği takdirde oluşacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde; “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” hükmü yer almaktadır. Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların, aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Somut olayda, alacaklı vekilinin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.12.2014 tarih ve 2007/8 Esas 2014/836 Karar sayılı ilamını, ......
İcra Mürürlüğü’nün 2008/6277 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, ancak davacının itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması davası açmadığını, davacı tarafından yine aynı ipotek sebebiyle diğer davalı hakkında .... İcra Müdürlüğü’nün 2009/5660 esas, .... İcra Müdürlüğü’nün 2008/6276 ve 6277 esas sayılı dosyalarıyla mükerrerlik olmamak kaydıyla Örnek No: 9 uyarınca takipler yapıldığını, bu takiplerinde itiraz üzerine durduğunu, derdestlik sebebiyle davanın reddi gerektiğini, bu durumun İİK’nın 68/1 maddesine aykırı olduğunu, alacağın muaccel olmadığını, ipotek maliki davalı ...’a MK’nın 887. maddesine göre ihtarname gönderilmediğini, müvekkilinin davacı bankaya borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan mükerrerlik kaydının terkini ile taşınmazın davacı ... adına tesciline, taşınmazın yüzölçümünün 548,49 metrekare olduğunun tespitine, 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmazın yüzölçümünün, taşınmaz ile mükerrer kaydedilen 137 ada 8 parselin yüzölçümü olan 548,49 metrekare düşüldükten sonra, 137 ada 7 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün kalan kısmı ile ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, adına kayıtlı bulunan 137 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, mera vasfı ile sınırlandırılan dava konusu 137 da 7 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olarak tespit edildiğini ileri sürerek, mükerrerliğin giderilmesi istemiyle dava açmıştır....
nin yaptığı icra takibi ile diğer icra takiplerindeki alacak konusunun aynı olmadığı gibi, dava dışı banka ile davalı tarafın yaptığı icra takipleri arasında da mükerrerlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 07/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. T.G...