Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/190 Esas KARAR NO : 2021/286 DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) DAVA TARİHİ : 19/03/2019 KARAR TARİHİ : 24/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ----.Asliye Ticaret mahkemesinin --- iflasına karar verildiğini, müflis ---- alacaklılar toplantısının --- gerçekleştirildiğini, bunun akabinde------ masasına yapılan alacak ve istihkak iddiaları ile ilgili tahkik ve tetkik işlemlerini ikmal ederek İİK'nun 206. ve 207. maddeleri uyarınca sıra cetvelinin oluşturulduğunu, sıra cetvelinin kendilerine ---tarihinde tebliğ edildiğini, sıra cetveline aynı alacak için mükerrer alacak kaydı yapıldığını ve bu...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; borçlu davacının mükerrerlik şikayeti yönünden ise alacaklının 2020/15 E. Sayılı icra hukuk dosyasının incelenilmesinde 09/11/2020 tarihinde takip edilmemesinden ötürü dosyanın 09/11/2020 tarihinde açılmamış sayılmasına miktar itibariyle kesin karar verildiği, davaya konu olan ilamlı icra takibi dosyası 2020/550E. sayılı dosyanın ise 17/11/2020 tarihinde başlattığı gerekçesiyle mükerrerlik olmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir....

    Karara İtiraz Edenler: Sanıklar....

      Başka bir anlatımla daha önce aynı konuda derdest bir icra takibi bulunduğundan haklarında mükerrer olarak girişilen bu icra takibinin yerinde olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edilmiştir. Sadece mükerrerlik (derdestlik) sebebiyle takibe itiraz edilmesi halinde bu itirazın ortadan kaldırılması icra mahkemesinden istenebilir. Somut olay bakımından görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu gözden kaçırılarak mahkemece işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, mühür bozma Hüküm : CMK’nın 223/7. maddesi gereğince davanın reddi 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının mükerrerlik nedeniyle reddine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 14/12/2015 tarihli iddianame ile sanık hakkında, 2863 sayılı Kanuna aykırılık ve mühür bozma suçlarından eldeki kamu davasının açıldığı, mahkemece sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kamu davası açılmış ise de; Paza (Rize) 1....

          Tapu Sicil Müdürlüğünün 16.5.2006 tarihli ve 1167 sayılı, Ücret Köyü 1624 ve 1625 parsel sayılı taşınmazların Kötek (Subaşı) Köyü 1182 parsel sayılı taşınmazla mükerrerlik oluşturan bölümlerinin terkin edileceğine ilişkin, davacı ...’ya yapılan bildirim yazısı ve tüm eklerinin onaylı örnekleri ile tebligat belgesinin onaylı örneğinin, 2- Sincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/195-569 Esas-Karar sayılı dava dosyası ve eklerinin, 3- Ücret Köyü 1624 ve 1625 parsel sayılı taşınmazların Kötek (Subaşı) Köyü 1182 parsel sayılı taşınmazla mükerrerlik oluşturan bölümlerinin terkin edilip edilmediği Tapu Müdürlüğünden sorulup saptanarak; terkin yapılmışsa, terkin tarihini açıklar şekilde düzenlenecek tapu kayıtlarının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/684 E. sayılı dosyasındaki eylemin ise 2005 takvim yılına ilişkin olduğu, bu haliyle dava dosyaları arasında mükerrerlik bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet hükmü tekerrüre esas alınamayacağı için ikinci defa mükerrerlik koşulunun bulunmadığı anlaşılmakta ise de, başka mahkumiyetleri bulunan ancak, dosya kapsamına göre infaz edilip edilmediği anlaşılamayan hükümler yönünden ikinci defa mükerrerlik koşullarının bulunup bulunmadığının infaz aşamasında değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK’nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mobilya İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ. adına tapuya tescil edilmiş, beyanlar hanesine; “mera parseli ile mükerrerlik bulunduğu” şerhi yazılmış, 875 parsel sayılı 1532500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı .... ... ... AŞ. vekili; kendisine ait taşınmazın tapu kaydında yer alan mükerrerlik şerhinin hukuka aykırı olduğunun tespiti, şerhin kaldırılması, şerhe esas işlemlerin tespiti ve iptali istemiyle Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğüne karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı .... .... ... AŞ. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Hukuk Dairesi'nce düzeltilerek onanmasından sonra bakiye faiz alacağı için yeniden takip yapılmasının mükerrerlik oluşturduğunu takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, kabul anlamına gelmemek üzere istenen faizin de ilamla uyumlu olmadığını belirtmiştir. Mahkemece talep edilen alacakların farklı olması nedeni ile mükerrerlik itirazı yerinde olmadığından şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından mükerrerlik ve faize yönelik itirazlar yönünden temyiz edilmiştir. Somut olayda; ilk takibe konu ilamın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nce ıslah edilen miktar için faizin ıslah tarihinden değil dava tarihinden başlatılması gerektiği yönünde düzeltilerek onandığı, bu nedenle alacaklı lehine bakiye faiz alacağının istenilebilir hale geldiği görülmektedir. Şikayete konu 2. takip dosyasında bu alacak takip konusu yapılmıştır. Düzeltilerek onama ilamı, ilamın bir parçası ve tamamlayıcısı olduğundan bahsi geçen her iki takibin aynı ilama dayandığının kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu