Davacının mükerrerlik itirazı incelendiğinde ise, davacı takip borçlusu olmayıp 3. kişi olduğundan Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2019/9603 E. sayılı dosyasındaki takibin mükerrerliği itirazında bulunmaz. Bu nedenle mahkemece davacının takibin mükerrer olduğuna yönelik itirazının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerekmektedir. Dolayısı ile ilk derece mahkemesince, izaha çalışılan bu hususlar nazara alınarak, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile mükerrerlik itirazının aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken Davacının 89/1- 2 ve 3....
Nitekim davalı borçlu tarafından, anılan icra dosyasına sunulan 15/04/2013 tarihli itiraz dilekçesinde bu husus, borca itiraz nedeni olarak ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mükerrerlik nedeniyle davanın reddi Hükmün, sanık müdafince, mükerrerlik olması nedeniyle reddine karar verilen müvekkili lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin olarak temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, bu istemi ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanun'un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği, sanık hakkında açılan kamu davasının mükerrer olması nedeniyle CMK'nun 223/7. maddesi gereğince reddine karar verildiği cihetle, vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda, davacılara ait 415 parsel sayılı 4900 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, sınırdaki Ç.. köyü 1 parsel (orman) ile mükerrerlik oluşturduğunun ve bir bölümünün terkini gerektiğinin farkedilmesi üzerine, bu durumun tapu müdürlüğünce, tapu maliki olan davacılara 12/05/2011 gün ve 1733 sayılı kararla bildirildiği, 1 aylık süre içinde itiraz edebileceklerinin kendilerine tebliğ edildiği, davacıların asliye hukuk mahkemesinde 01/11/2011 günü dava açtıkları ancak, bu davanın yargılaması sırasında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince uygulama kadastrosu çalışmalarının başlaması üzerine, dava konusu taşınmaza 201 ada 9 parsel numarası ile "Asliye hukuk mahkemesinin 2011/517 sayılı dosyasında davalı olduğu" şerhi verilerek tutanak düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27/1. maddesi gereğince mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı...
Mahkemece, 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası sırasında sadece ölçüm, tersimat ve sınırlandırmalara ilişkin hataların inceleme konusu yapabileceği mülkiyete ilişkin uyuşmazlıkların inceleme konusu yapılamayacağı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin kabulü doğru olsa da varılan sonuç doğru bulunmamaktadır....
Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2023 tarihli ve 2021/198 Esas, 2023/620 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı Kanun'un 223/7 maddesi uyarınca mükerrerlik nedeni ile reddine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Katılanlar vekilinin temyiz isteği; sanığın eyleminin kasten öldürmeye yardım suçunu oluşturduğuna vesaire ilişkindir. III.GEREKÇE Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, Mahkemece sanık hakkında açılan davanın mükerrerlik nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı bu bağlamda Ceza Genel Kurulu tarafından verilen karara yönelik olarak verilmiş bir direnme kararının da söz konusu olmadığı anlaşıldığından, katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır. IV. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 6....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....
Mükerrerlik şikayeti; Davacılar vekili alacağın rehinle temin edilmesi nedeniyle hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılmasının mükerrer takip olduğundan bahisle itiraz etmiştir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan süresiz şikayete tabidir. İİK'nın 45. maddesinin uygulanması için, yani hem rehnin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine mahsus takip yapılamaması kuralının işletilebilmesi için takiplerin aynı alacağa ilişkin olması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalı taraf ile iş ortağı olduklarını, mükerrerlik itirazının doğru olduğunu, takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu, davanın gerekçeli kararda belirtilen Yargıtay HGK kararında belirtilen irade fesadı unsurlarını taşımadığı gibi MK'nın 2/2 maddesinde belirtilen hususları da ihtiva etmediğini beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz ve mükerrerlik şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/11404 Esas sayılı dosyası ile nafaka alacağına ilişkin takip başlatıldığını, ikinci başlatılan takibin hukuka aykırı olarak başlatıldığını kabul eden yerel mahkemenin 2. takibin tamamını iptal etmesi gerekirken yalnızca mükerrer kısmında indirim yapılması usul ve yasaya aykırılık oluşturduğunu, mükerrerlik doğrudan takibin iptali sebebi olduğunu, mükerrerlik iddiası karşısında mükerrer kısmın düşülerek kalan kısım açısından takibin devamına dair karar tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 19....