Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Dava konusu yerin orman kadastrosu kesinleşmiş yer içinde kaldığı, kadastronun aleni olduğu, herkes için bağlayıcı olup bilinmesi gerektiği ve suç kastı aranmayacağı gözetilmeden sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan idare vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastronun tespiti K A R A R Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak istekte bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastronun Tespiti ve Tescili DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.07.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yerin davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Nüfus Kaydının İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2014 tarih 2014/6 sayılı davanamesinde ... ile ... adlı kişilerin aynı şahıs olması nedeni ile ... adı ile yapılan mükerrer kaydın iptali istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava mükerrer nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, hırsızlık suçu soruşturmasında ...'dan elde edilen örnek ile yapılan DNA incelemesinde bulunan profilin tecavüz suçundan sanık ...'...

          Köyü 1520 parsel ile mükerrerlik oluştuğunu, yapılan bu mükerrer kadastro ile Hazineye ait 1523 parsel nolu taşınmazın yüzölçümünün 8100 m2 ye düştüğünü, ... Köyünde bulunan dava konusu 1520 parsel ... taşınmazın ise yüzölçümünün arttığını açıklayarak 1523 parsel nolu taşınmazda yapılan mükerrer kadastronun iptali ile taşınmazın eksik yüzölçümünün tamamlanarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. II....

            Tanımlardan da anlaşılacağı üzere, kadastronun biri geometrik diğeri hukukî olmak üzere iki yönü bulunmaktadır. Geometrik anlamda kadastro, tekniğin ve fennin yardımı ile bir ülkedeki her taşınmazın türünü, sınırını ve yüzölçümünü kesin bir şekilde belirleyip, sınırlarını tespit etmeyi amaç edinmiştir. Söz konusu sınırlama (parsel sınırlarının belirtilmesi), arazinin haritasının çıkarılması ve kadastro planlarının yapılması ile gerçekleşir. Buna karşılık kadastronun hukukî yönü ise, geometrik olarak sınırlanan taşınmazlar üzerindeki hakları ve söz konusu hakların sahiplerini tespit etmek amacını taşımaktadır (Tekinay, S. S./Akman, S./Burcuoğlu, H./Altop, A.: Tekinay Eşya Hukuku, C. I, 5. Bası, İstanbul, 1989, s. 271). Taşınmazların hukuksal ve geometrik durumlarının tespiti olarak tanımlanan kadastro işlemleri, ülkemizde farklı yasalara dayanılarak farklı merciler tarafından yürütülebilmektedir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Beyoğlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen ...’nın ...,... adresinde oturduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacının oturduğu yer mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, mükerrer kaydının iptali istenen ...’nın adresine göre yetkisizlik kararı vermiştir. Somut olayda, Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği yetki belgesi ile ... ve ...’nın aynı kişiler olması nedeniyle mükerrer kaydın iptali istenmiştir.Yine ... ile ...’nın soyadlarının tashihi ile ...’nın anne adının tashihi istenmiştir. Burada davayı yetki belgesi ile açan kişi nüfus kaydında değişiklik olacak kişi değildir....

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmaz bölümünün 1968 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 612 ila 612 - 4 nolu orman tahdit noktalarıyla çevrili kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı ve eski tarihli memleket haritasında orman sayılan yerlerden olduğu gibi, dava konusu 231 ada 24 sayılı parsel hakkında 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarmak amacıyla kadastro tutanağı düzenlenmesi gerekirken tutanak iktisabında bu konudan bahsedilmeden orman niteliğiyle tespit tutanağı düzenlenmiş olmasının davacıya kesinleşmiş kadastronun iptali hakkında dava ... vermeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Daha sonra 3402 Sayılı Yasaya esas olmak üzere yapılan ve dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmaz bölümünün 1968 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 534 ila 534/1 nolu orman tahdit noktalarıyla çevrili kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı ve eski tarihli memleket haritasında orman sayılan yerlerden olduğu gibi, dava konusu 185 ada 39 sayılı parsel hakkında 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarmak amacıyla kadastro tutanağı düzenlenmesi gerekirken tutanak iktisabında bu konudan bahsedilmeden orman niteliğiyle tespit tutanağı düzenlenmiş olmasının davacıya ve birleşen dosya davacısına kesinleşmiş kadastronun iptali hakkında dava hakkı vermeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 13.05.2010...

                    Bu nedenle, Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda kadastronun 206 ada 2 ve 6 sayılı parsellerinin dayanağını oluşturan 527 parsel sayılı belirtmeliğe ait belirtmelik tutanağı ile tablendikatif cetvelinin krokisiyle birlikte onaylı fotokopileri eklenerek Toprak Tevzii Komisyonunca köy yeri olarak belirlenen 527 belirtmelik parsel sayılı taşınmaz hakkında köy veya Hazine adına Toprak Tevzii Komisyonunca tapu kaydının oluşturulup oluşturulmadığının İl Özel İdare Müdürlüğü ile yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, tapu kaydı oluşmuş ise getirtilerek dosyaya eklenmesi, müzekkere gereğinin yerine getirilip getirilmediği hususunun MAHKEME HAKİMİNCE denetlenmesi, eksikliğin bulunmadığının anlaşılması halinde temyiz incelemesi için dosyanın (üçüncü yazışmaya neden olunmadan) geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesi'ne İADESİNE 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu