Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine ve kayyımı ... Defterdarlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.03.2012 gün ve 158/168 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile Hazine ve ... Defterdarlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 1....

      bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Yasasının 934 üncü maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastronun, tapu sicil müdürlüğünce re'sen iptal edileceği, bu nedenle orman kadastrosundan sonra yapılan kadastronun ikinci kadastro olması nedeniyle TMY'nın 1026 (EMY. 934, İsviçre MY. 976) maddesi hükmüne göre iptal edilmesi gerektiği, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin ikinci kadastronun bulunduğu hallerde uygulanamayacağı, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 03.03.2008 tarihli dava dilekçesiyle ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.10.2004 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Kadastro Müdürlüğünün 23.9.2004 tarihli düzeltme işleminin iptali isteminde bulunmuş, mahkemece işlem ile davacı taşınmazının yüzölçümünde 200 metrekare azalma olduğu, uyuşmazlığın tapu iptali tescil yolu ile çözümlenebileceği belirtilerek dava değeri açısından görevsizlik kararı verilmiştir....

            yer bulunup bulunmadığı, birleşen dava yönünden 776 nolu parselde iptali gereken bir kısım bulunup bulunmadığı hususunun tespitinin mükerrer kadastroya konu olan yerin tespitine bağlı olduğu açıklanarak, dava konusu 1310 ve 776 parsel nolu taşınmazların tesis kadastrosuna ait pafta orjinal ölçü krokisi, ölçü çizelgesi ve hesap cetvelinin onaylı örneklerinin kadastro müdürlüğünden getirildikten sonra mahallinde önceki bilirkişiler dışında refakate alınacak harita mühendisi ve fen bilirkişi eşliğinde keşif icra edilerek mükerrer kadastro bulunup bulunmadığı, varsa mükerrer kadastroya konu yerin tam ve doğru olarak miktarıyla gösterip belirten krokili rapor alınması, taraflardan dava konusu yaptıkları yeri fenci ...'...

              ın mükerrer olan kaydının iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...'ın mükerrer olan ölüm kaydının iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek 1914 olan ölüm kaydı iptal edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, mükerrer ölüm kaydının iptali istenen ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Mükerrer kaydın iptali ile bu kişilerin de mirasçılık haklarının etkilenebileceği gözetilerek davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                Dava, tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1956 yılında genel arazi kadastrosu, 25.06.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 27.02.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı temsilcisi tarafından, davalı aleyhine 29.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yayla olduğu iddia edilen çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile özel siciline işlenmesi istemi ile açılmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 158 ada 5 parsel kadastro çalışmaları başlamadan önce Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu yapılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinde ki dava; davacı ... ...'nun davalı ...'...

                    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... parseldeki 400/2831 payı 1979 yılında satın aldıktan sonra 07.07.1982 tarihinde ölünceye kadar kullanması ve öldükten sonra kendisine iade etmesi koşuluyla mirasbırakan annesi ...'ya hibe suretiyle temlik ettiğini, bilgisizliğinden dolayı iade koşulunu tapuya şerh koydurmadığını ve o tarihten beri vergilerini kendisinin ödediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiştir. Davalılar, taşınmazın evveliyatının ... ada ... parselden geldiğini, kadastronun itiraz sonucu 05.01.1989 da kesinleştiğini, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ve iddiaları kabul etmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

                      UYAP Entegrasyonu