WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 263 parselin A harfi ile gösterilen 10.108,89 m2lik kısmının, ...., Mahallesi 123 parsel sayılı taşınmaz ile mükerrer olduğu tesbit edilmiştir. Davacı ......, Esnaf ve San .Kredi ve Kefalet Koop. vekili, tapu müdürlüğünün müvekkili olan davacı şirkete gönderdiği 28.03.2017 tarihli yazısıyla, maliki oldukları 263 parsel sayılı taşınmazın A harfli kısmının davalıya ait 123 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğunun anlaşıldığının ve tebliğden itibaren 30 gün içerisinde dava açılmadığı takdirde mükerrer olan kısımların tapu kütüğünden iptal edileceğinin bildirildiğini öne sürerek, mükerrerliğin giderilmesi ve 123 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır....

    edinme imkanlarının da bulunmadığı, öte yandan TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17 nci maddeleri uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak bir taşınmazın zilyedi adına tescil edilebilmesi için tescili talep olunan taşınmazın, tapuda kayıtlı olmayan, tescile tabi taşınmazlardan olması gerektiği, somut olayda olduğu gibi, tapuda kayıtlı taşınmaz bölümleri hakkında, mükerrer tescile neden olacak şekilde verilen tescil kararı nedeniyle yapılan tescil işleminin kamu düzenine aykırı ve yolsuz tescil niteliğinde olduğu, tüm bu nedenlerle, Mahkemece, daha önce hükmen Hazine adına oluşan tapu kaydına üstünlük tanınarak, yolsuz tescil hükmü ile davalılar adına mükerrer olarak tescil edilen taşınmaz bölümlerinin, tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, buna karşılık mükerrerliği tespit edilen bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile yetinilmesi gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde, yeniden Hazine adına tescil hükmü kurulmasının...

      Bu nedenle mülkiyete yönelik tapu iptal ve tescil davaları, uygulama kadastrosu nedeniyle kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “Müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanunun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil istemli bir dava olup, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; kadastro tespitinden sonra yapılan imar uygulamalarıyla aynı taşınmaz hakkında oluşan mükerrer tapu kaydının iptali istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkemece dava, mükerrer kadastrodan kaynaklanan tapunun iptali olarak nitelendirilmiş ise de mükerrerlik şerhi verilen 43 sayılı parselin tapu kaydı kadastroca değil, 20 ada 42 sayılı kadastro parselinin kamulaştırılması sonucu oluşmuş olması nedeniyle mükerrerlik şerhinin kaldırılması istemiyle açılan davaya bakma görevi, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. ...Kadastro Mahkemesinin 20/10/2008 gün ve 2008/92 E. - 490 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi sonrasında hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.03.2009 gün ve 2009/3256 E. - 5299 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı vekili, 26.08.2011 tarihli dava dilekçesi ile; ... Köyü 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescilini talep etmiş; mahkemece, getirtilen tapu kayıt ve dayanaklarına göre dava konusu taşınmazın kayden orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı olduğu, talebin açıkça tapu kaydının iptali olması nedeniyle davacı tarafın hukukî yararının bulunmadığı anlaşılmakla davanın usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Daha sonra 12/08/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle; Hazine adına 13/08/1998 tarihinde tescil edilen ........ köyü 3011 sayılı parsele müvekkillerine ait 400 parseli içine alacak şekilde mükerrer tapu tesis edildiğini, 3011 sayılı parselin geri kalan bölümünün ise müvekkillerinin murisine ait 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek 3011 sayılı parselin 400 parselle mükerrer olan kısmının ve mükerrer kısımdan arta kalan ve Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, orman sınırları dışında kalıp daha önce tescile tabi tutulmayan ve 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkullerin müvekkilleri adına tesciline ve orman sınırları içinde kalıp da 07/07/1934 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan gayrimenkulün de müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

                  Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, bu taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle mükerrer tescil oluşturmaması için tapu kaydının ... sayfasının kapatılmasına, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalının elatmasının önlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/11/2007 gününde oybirliği ile karar verildi...

                    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça tapuda satın alınan ve mükerrerlik nedeniyle iptal edilerek tapu kütüğü kapatılan taşınmazdan kaynaklı olarak ortaya çıkan davacı zararı ve magduriyeti nedeniyle, kadastro tespiti farklı bir hukuki sebebe dayalı olarak yapılan ve geçerli kabul edilen çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu