Suçun failleri ise; kanun metninde açıkça yazılı olduğu üzere sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilidir. Buna göre; 1-) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik olarak; Düzeltme ve cevap metninin yayımlandığı tarihteki gazete künyesinden, sorumlu müdürün sanık ... olduğu, ancak bağlı olduğu yetkilinin kim olduğunun denetime elverişli olacak şekilde açıkça yazılmadığı, sanık ...'ın savunmasında bu hususa değinilmediği, sanık ...'...
şeklinde belirtildiği üzere kamu davasının hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekmektedir. 5187 sayılı Kanun'un cezai sorumluluğu düzenleyen 11. maddesinin 2. fıkrasında yer alan " ... sorumlu müdür ve yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili sorumlu olur. Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana aittir." şeklindeki düzenleme uyarınca da sorumlu müdür ile birlikte sorumlu müdürün bağlı olduğu yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi yetkililerin cezai anlamda sorumlu oldukları anlaşılmaktadır. Son olarak da; 5187 sayılı Yasa'nın 18/1.maddesinde düzenlenen eylem, maddede öngörülen cezanın türüne göre 5237 sayılı TCK'nın 75. maddesi kapsamında önödemeye tabi bulunmaktadır....
yediemin olarak temlik edildikten sonra üçüncü şahıslara tapuda temlikinin açıkça güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu, davalı müdürün ağır ihmali ve kusuru bulunduğunu, davalı müdürün verdiği yetkiyle düzenlenen bu fesih sözleşmesindeki hukuka aykırılıklardan davalı müdürün sorumlu olduğunu, davalı müdürün şirket zararına 23.01.2019 tarihli fesih sözleşmesini imzalamasının organik bağı ve gerçekte taraflar arasında var olan ve gizlenen işlemleri bildiğini ve aynı doğrultuda işlem yaptığını açıkça gösterdiğini,bu durumun müdürün azli için yeterli bir sebep oluşturduğunu, taşınmazların davalı şirket tarafından üçüncü şahıslara tapuda temlikinin karşılıksız olarak yapıldığını, bu durumun açıkça şirket malvarlığının azaltılması anlamında olduğunu, buna ek olarak, bedelsiz yani bağışlama olan temliklerin tapuda satış gösterilmek suretiyle temlikinin açıkça muvazaa mahiyetinde olup hukuken korunmayacağını ve iptali gerektiğini, üçüncü şahıslara temlik edilen taşınmaz bedellerinin şirket...
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2006/431 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu davalı genel müdürün yüklenici firmadan sözleşmenin 16.1 ve 16.2. maddeleri gereğince hakediş bedellerinin %1'i oranında ceza kesilmesi gerektiği halde firmaya bu yaptırımın uygulanmadığı, genel müdürün kendi el yazısı ile bu hususta talimat verdiği ve davacı şirketi 149.589,00 TL zarara uğrattığı ve yüklenici firmaya bu şekilde menfaat temin ederek görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle 5237 Sayılı TCK'nın 257/I. maddesi uyarınca hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir....
... olduğu, 02.05.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yer alan Ortaklar Kurulu'nun 22.04.2008 tarihli ve 1 sayılı kararına göre 22.04.2008 tarihinden sonra yetkili müdürün ... olduğu, ...’in 19.10.2009 tarihinde yaptığı hisse devrinden sonra yetkili müdürün kim olduğunun dosya kapsamından anlaşılamadığı dikkate alınarak; 4- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, B) Sanık ... hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, 2009 ve 2010...
Adı geçen kanunun "düzeltme ve cevabın yayınlanmaması" başlıklı 18/1 maddesinde ise; "...Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz. Sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili hakkında verilen ağır para cezasının ödenmesinden yayın sahibi, sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili ile birlikte müteselsilen sorumludur....
ın süresiz olarak şirket müdürü olarak atandığı, hali hazırda sicil kayıtlarında şirket müdürü olarak göründüğü, şirkete kayyım atanması için şirketin organsız kalması veya şirket yöneticilerinin görevlerini kötüye kullandığını gösterir somut iddia ve deliller olması gerektiği, davacı şirketin organsız kaldığını ileri sürerek kayyım atanmasını talep etmiş olup, TMK.nun 427/4 maddesine göre şirketin yönetim organından yoksun kalması ve yenisi seçilene kadar organ boşluğu içinde kalacak olması gerektiği, somut olayda böyle bir durum olmadığı, davacının müdürün değişmesi için genel kurulun toplanmasını, toplantıya buna dair gündem maddesi eklenmesini talep edebileceği, müdürün görevini yerine getirmeyerek şirketi zarara uğrattığını ileri sürüyorsa sorumluluk davası açma yollarına gidebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
un müdürlük görevini gereği gibi ifa etmediğini, şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek davalı müdürün azli ile şirkete yönetim kayyumu atanması istemine ilişkin davada; şirkete tedbiren yönetim kayyumu atanması ve borçlandırıcı işlem yapılmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir verilmesini talep etmektedir. 6102 sayılı TTK 630.maddesine göre, her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Öte yandan TTK 625. ve 626.maddelerine göre, müdürün görevini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlü olduğu tartışmasızdır....
GEREKÇE: Esas dava, sorumluluk, birleşen dava ise müdürün azli ve şirketin feshi davasıdır. Talep, müdürün temsil ve ilzam yetkisinin sınırlandırılması ve şirkete tedbiren yönetim kayyumu atanması ile şirkete ait gayrimenkuller ile araçların devrinin tedbiren önlenmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Esas davada davalı, dava dışı şirketin müdürü ..., müdürün azli ve şirket feshine ilişkin birleşen dava da ise tarafların ortağı olduğu şirket davalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davacı limited ortağı tarafından, davalı müdürün müdürlük görevinden azline ve diğer davalıların vekalet yetkilerinin kaldırılması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine ....02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....