WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

7201 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereği vekile tebliği esas olarak kabul edilse de somut olayda tebliğ yapılan avukatın sorumlu müdürün vekili olmadığı gibi, vekili olsa bile 5187 sayılı Kanun'a göre sorumlu müdürün düzeltme ve cevabı yayımlama zorunluluğunun avukatına yapılan tebliğden itibaren başlamayacağı değerlendirilmekle, mahkemece sanıkların beraati yerine suçu işlediklerinin sabit olması gerekçesiyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Bu durumda, mahkemece şirket müdürü görevde olup yönetim boşluğu bulunmadığı, müdürün yetkisinin sınırlandırılmasının amacının müdürün yetkisi dahilinde yaptığı işlerin kayyım onayına tabi tutulması olmadığı gözetilerek davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin kar etmesine karşın müdürün kâr payı dağıtmamasının azil için bir neden olmadığını, genel kurulda kâr payı dağıtımına dair bir karar alınmaması halinde müdürün kâr payı dağıtma gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, genel kurulca alınmayan bir kararın uygulamadığı gerekçesi ile azil istenemeyeceğini, ayrıca kâr payına ilişkin davaların şirkete karşı açılması gerektiğini, şirket kayıtlarında bir usulsüzlük bulunmadığının bilirkişi raporuyla belirlendiğini, şirketin varlık ve cirosunda her sene artış meydana geldiğini, buna rağmen hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, kast ve ağır ihmal ile işlenen fiillerin azil için haklı sebep olarak görüldüğünü ve her somut olayda hakimin haklı sebep kavramını dürüstlük kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının talebi üzerine ortaklıktan çıkması için belli bir miktar üzerinde anlaşmaya varıldığını ve bu miktarın davacının hesabına gönderildiğini, ancak...

        TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ihbarnamelerin elektronik ortamda tebliğ edildiğine ilişkin bilgilendirme mesajının, şirketin önceki müdürünün telefon numarasına gönderildiği, önceki müdürün 12/04/2018 tarihinde istifa etmesi üzerine şirkete yeni müdür atandığı ve bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi nedeniyle bilgilendirme mesajının yeni müdürün telefon numarasına gönderilmesi gerektiği, mevcut haliyle yapılan e-tebliğin usulsüz olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

          TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ihbarnamelerin elektronik ortamda tebliğ edildiğine ilişkin bilgilendirme mesajının, şirketin önceki müdürünün telefon numarasına gönderildiği, önceki müdürün 12/04/2018 tarihinde istifa etmesi üzerine şirkete yeni müdür atandığı ve bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi nedeniyle bilgilendirme mesajının yeni müdürün telefon numarasına gönderilmesi gerektiği, mevcut haliyle yapılan e-tebliğin usulsüz olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

            TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ihbarnamelerin elektronik ortamda tebliğ edildiğine ilişkin bilgilendirme mesajının, şirketin önceki müdürünün telefon numarasına gönderildiği, önceki müdürün 12/04/2018 tarihinde istifa etmesi üzerine şirkete yeni müdür atandığı ve bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi nedeniyle bilgilendirme mesajının yeni müdürün telefon numarasına gönderilmesi gerektiği, mevcut haliyle yapılan e-tebliğin usulsüz olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....

              Gerekçe: Dosya içeriğine göre davalı kooperatife atanan yeni müdürün davacı ile bir meseleden dolayı husumetini belli edecek şekilde kendisinin de çalışmak istemediğini, yeni yönetim kurulunun da aynı görüşte olduğunu belirtmesi üzerine davacının iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. İşverenin ve amir pozisyonundaki yetkilinin işçinin yüzüne karşı kendisini istemediklerini açıkça belirtmeleri davacı işçi açısından haklı bir fesih sebebi olup bu durumda kıdem tazminatı isteğinin hüküm altına alınması gerekirken mahkemece söz konusu tazminatın reddine karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tanık anlatımlarına göre aracın müdürün bilgisi dahilinde şirket için önemli misafirin karşılanması amacıyla verildiğini, şirket işi için kullanıldığını, şahsi iş için kullanılmadığını, davalı müdürün TTK'nın 320 ve BK'nın 528.maddesinde düzenlenen özen gösterme borcunu yerine getirme konusunda kasıt yada ihmalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve tanık beyanlarından aracı kullananın şirket misafirinin taşınması amacıyla görevlendirildiği sırada trafik kazasına karıştığının dosya kapsamından anlaşılmasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. .../......

                  Ancak; 1- Dosya kapsamındaki 15/05/2014 tarihli gazetenin nüshasından suç tarihinde sanık ...’in gazetenin sorumlu müdürü olduğu anlaşılmaktaysa da gerek gazete içeriğinden gerek dosya kapsamından sanıklardan ...’ın sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili kişi olduğu anlaşılmamakla, gazetenin basım yeri olan ......

                    olduğunu raporda ise hiçbir şekilde bu yönde bir inceleme ve değerlendirmenin yapılmadığını, davalı müdürün hiç bir belgeye dayanma olanağı olmadığı halde şirketi kendisine, şirketin diğer ortağı olan kardeşi ...'...

                      UYAP Entegrasyonu