Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yan şirket müdürünün müdür olarak seçilmesine ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan ettirmediğini, davalının eşi olan eski müdürün halen müdürlük yaptığını, müdürün görevini yerine getirmediğini iddia etmiş, davalı yan ise müdür seçilmesine ilişkin genel kurul kararı ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediğinden eski müdürün müdürlük görevinin devam ettiğini, kendisinin müdür olmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalının şirket müdürlüğünden azline karar verilmiştir. Taraflar arasında dava dışı ....davacı, davalı ve davalının eşi ...'nin hissedar oldukları, davalının 13/03/2017 tarihli şirket genel kurul kararı ile dava dışı şirkete müdür olarak seçildiği, anılan genel kurul kararının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmediği, eski müdür dava dışı ...'nin halen şirket müdürlük görevi ifa ettiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....

    sona erdiğine ilişkin aldığı kararı sehven yayınlamadığını, bu hatanın davalı şirketin kusurlu davranışından kaynaklandığını, müvekkiline izafe edilecek kusur bulunmadığını, dolayısıyla, müvekkilinin, müdürlük görevinden istifa etmesi ve işbu yenilik doğurucu irade beyanının davalı şirkete tebliğ edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin, iş akdinin sona erdirilmesi ile müdürlük görevinin de bu tarihte hukuken ve fiilen sona erdiğini, dolayısıyla, müvekkilinin iş akdinin (ve doğal olarak müdürlük yetkisinin) sona erdiği 31.12.2012 tarihi itibariyle müdürlük görevinin de sona erdiğinin tespiti gerekirken, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirim tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiğine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Her ne kadar dava dilekçesinde, yapılan araştırma sonucunda müvekkilinin müdürlük görevinin devam ettiğinin öğrenilmesi sebebiyle davalı şirkete noterden istifa dilekçesi gönderildiği ve sonrasında İstanbul Ticaret...

    ve Ticaret Sicilde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      defterlerin kendisinde olmadığı ve kuruluş işlemlerini ---- yaptığının bildirildiğini, ------ birlikte muvazaalı olarak yürüttüğünün görüldüğünü, ----- ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ve müdürlük görevinden de istifa etmediğini, müvekkillerinin murisin yasal mirasçılarından olduğunu, mirasçılardan mal kaçırmak adına organize hareket ederek karar defterine sahte imza atarak/attırarak müdür olan -------, yine şirketin aktiflerini de boşalttığını, bu sebeple gerek sahte evrakla müdür olması, gerek müdürlük görevini kötüye kullanması, gerek mal kaçırma kastı nedeniyle derhal görevinin sonlandırılması ve tedbiren de ivedilikle şirkete müdür atanması gerektiğini, şirkete sahte imza ile müdür olan, şirketin malvarlığını azaltarak çıkar sağlayan, mirasçılardan mal kaçıran, şirket menfaatlerine aykırı hareket eden şirket müdürünün tedbiren müdürlük görevinin ve yetkilerinin dava sonuna kadar kaldırılması ve dava sonucunda da müdürlük görevinin ve yetkilerinin sonlandırılarak yeni müdürün...

        Limited şirketlerde, şirketi yönetmek ve temsil etmek üzere, müdür veya müdürler atanabilir. Müdür veya müdürlerin, limited şirketin ortakları arasından seçilmesi mümkün olduğu gibi, ortak olmayan üçüncü kişiler arasından da seçilmesi mümkündür. Ortak olup olmadığına bakılmaksızın, müdür, limited şirketin organı sayılır. Dolayısıyla, şirket müdürü ile şirket arasındaki ilişkiyi iş sözleşmesi kapsamında değerlendirme ve şirket müdürlerini işçi sayma olanağı yoktur. Somut olayda, davacının davalı ... Petrol Gıda İnş. Nak. San ve Tic. Ltd. Şti’ne ait işyerinde 28.03.2006 tarihinde çalışmaya başladığı, şirket ortaklar kurulunun 25.03.2006 tarihli kararıyla (Ticaret Sicili Gazetesi’nin 05.04.2006 tarih ve 6528 sayısında yayımlanan) şirket müdürü olarak atandığı, şirket ortaklar kurulunun 05.08.2013 tarihli kararıyla ise müdürlük görevine son verilerek yerine yeni bir müdür atandığı dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

          a devrettiği, bu hususun 07/01/2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, hisse devri ve müdür tayini ile ilgili 28/12/2007 tarihinde ortaklar kurulunun karar aldığı, bu devir neticesinde ...'ın 10 süre ile şirket müdürü olarak seçildiği, fakat davacının müdürlük görevinin sonlandırılmasına dair herhangi bir karar alınmadığı, şirketteki müdürlük görevinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı müdürlük görevinden istifa ettiğini ileri sürmekte ise de, davacının müdürlük görevinden istifasına dair tek taraflı beyanının şirkete ulaştığına dair bir delil bulunmadığı gibi sicil dosyasında da böyle bir bilgi yer almamaktadır. Bunun dışında tescil istemi istifa eden davacı tarafından istenilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/982 Esas KARAR NO : 2022/1048 DAVA : Müdürlük Görevinden İstifanın Tescili DAVA TARİHİ : 03/11/2022 KARAR TARİHİ : 07/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2022 Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Müdürlük Görevinden İstifanın Tescili davasına ilişkin dilekçenin tetkiki sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 03/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %50 ortağı ve şirketi temsile müdür iken, iş bu görevinden istifa ettiğini, istifasının davalı şirkete bildirdiği halde gerekli tescil işleminin yapılmadığını, bilahare tescil işleminin yapılması için Ticaret Sicil Müdürlüğüne müracaat ettiklerini, ancak müdürlük tarafından da taleplerinin karşılanmadığını, bu nedenlerle davacının davalı şirket müdürlüğünden istifa ettiğinin tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Müdürlüğü ve (mülga) ... Müdürlüklerinde Müdür ve Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu; 08/06/2012 tarihinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı, 17/12/2012 tarihinde de aynı Genel Müdürlük emrinde Genel Müdür Yardımcısı olarak atanarak görevini sürdürdüğü, bilahare 26/02/2016 tarihli müşterek kararname ile ... Genel Müdürü olarak atandığı ve bu görevi yürütmekte iken 27/03/2018 tarihli dava konusu işlemle Genel Müdürlük görevinden alınması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, eğitim durumu ve geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak Genel Müdürlük kadrosuna atandığı, Genel Müdür olarak görev yaptığı süre zarfında, söz konusu göreviyle ilgili hakkında hiçbir adli ve idari soruşturma açılmadığı gibi disiplin cezası da almadığı ve görevinde başarısız veya yetersiz olduğu yönünde nesnel ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı görülmektedir....

                Ticaret Sicil Müdürlüğünce .../2015 tarih ve .... sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde davacının şirket müdürü olarak görevinin sona erdiğinin yayınlandığı anlaşılmakla davacının bu kaydın yanlış olduğunu, hisse devri ile birlikte müdürlük vazifesinin de sona erdiğini iddia etmekle, ticaret sicil müdürlüğünün işbu kararının iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacının ortaklık sıfatının ve buna bağlı olarak müdürlük görevinin sona erdiğini talep ettiği şirket limited şirkettir. Limited şirkette müdürlük yetkisi ortaklık sıfatına bağlı olmayıp, 6762 sayılı TTK'nın 541. maddesine göre ortak olmayanlardan da müdür atanabilmektedir. Müdürlük yetkisi ancak istifa, azil, ölüm ve görev süresinin sona ermesi gibi nedenlerle kaldırılabilir....

                  Kanuni istisnalar saklıdır” hükmüne amir olduğunu, bu kapsamda anılan Genel Kurul’da gündemde olmadan görüşülen 6 no.lu kararların öncelikle TTK 413/2 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin ortada bulunduğunu, TTK m.446/1- b bendi gereğince gündemde olmayan bir hususun görüşülmesi “gündemin gereği gibi ilan edilmediği” kapsamında olduğunu, gündeme bağlılığın istisnasını teşkil etmeyen müdür azli ve yerine yeni müdür seçilmesi yönünde gündeme madde eklenmesi ve karar altına alınması gündeme bağlılık ilkesine ve kanuna açıkça aykırı olduğunu, İstanbul BAM 12.HD’nin 19.04.2018 tarih, 2017/608 E- 2018/439 K....

                  UYAP Entegrasyonu