Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı avukat ile davalı arasında Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/195 esas sayılı davasında vekillik görevi için 1.12.2008 tarihli vekaletname düzenlendiği ve dava dosyasına sunulduğu ve davalının da davacı avukatı “ baştan yarı ücret konusunda anlaşıldı,sonra tamamını istedi “ 2011/5751-14679 gerekçesiyle azlettiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalı ücret konusunda anlaşmadan davacının vekaletnameyi mahkemeye sunduğunu savunmuş ise de,akdin esaslı unsurlarında tam anlaşma sağlamadan vekaletname verdiği ve dolayısıyla sonucuna da kendisinin katlanması icap eder.Bu bağlamda az yukarıda açıklanan nedenle davalının azil gerekçesi haklı sayılamaz. Avukatlık Kanunu'nun 174/2 maddesi gereğince avukatın azli halinde ücretin tamamı avukata verilir. Böyle olunca haksız azil ile ücretin muaccel hale geldiği kabul edilerek, davacı avukatın talebe haklı olduğu ücret belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; LPG mesul müdür görevi kaynaklı ücret alacağının reddinin yerinde olmadığını, davacının müdür olarak çalışırken istasyonda LPG satışının istenmesi üzerine sorumlu müdürlük görevi de yapması hususunda anlaşmaya varıldığını, pek çok ek sorumluluk üstlendiğini, bu görevi ile ilgili hak ettiği ücretin davacıya ödenmediğini, bu konuda 16/01/2019 ve 16/01/2020 tarihli, ayrıca ücret belirlenen iki ayrı sözleşme düzenlendiğini, davacının bu görevi üstlenmemesi durumunda işverenin bir çevre mühendisi ile anlaşıp ödeme yapması gerekeceğini, hesaplamaya esas aylık ücretin hatalı tespit edildiğini ve buna bağlı olarak tüm alacakların eksik hesaplandığını, farklı bilirkişiden rapor alınması taleplerinin ve rapora itirazlarının mahkemece reddedildiğini ve gerekçelendirilmediğini, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    Dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin değişik 30.maddesinin 4.fıkrasında, norm kadro fazlası müdür başyardımcıları ve müdür yardımcılarının, istekleri ve müdür yardımcılığı boş bulunan kurum müdürünün önermesi halinde aynı tür ve tipteki kurumlara müdür yardımcısı olarak, bunun da mümkün olmaması halinde norm kadro durumuna göre öncelikle kadrolarının bulunduğu kurumlara ya da diğer kurumlara öğretmen olarak atanacakları hükmü yer almış; 21.6.2000 günlü, 2000/68 sayılı Genelgenin 6.maddesinde de, bu durumda olanların bulundukları okul ve kurumlarda açık öğretmen norm kadrosu bulunması durumunda öncelikle bu kadroyla ilişkilendirilecekleri; bunlardan görevli olduğu okul ve kurumlarda branşında açık öğretmen norm kadrosu bulunmaması nedeniyle ilişkilendirilemeyenlerin birden fazla eğitim bölgesi oluşturulan yerlerde koordinatör okula, eğitim bölgesi oluşturulamayan...

      TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde daire başkanı olarak görev yapmakta iken, aynı Genel Müdürlük emrine genel müdür yardımcısı olarak atandığı ve 01/06/2015 tarihinde görevine başladığı, dava konusu işlem ile de çevre ve şehircilik uzmanı olarak atanarak 28/06/2019 tarihinde yeni görevine başladığı, dava konusu işlemin dayanağının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi, Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2. ve 6. maddeleri ile 26/06/2019 günlü, 30813 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2019/139 sayılı Cumhurbaşkanlığı onayı olduğu, davacının bakanlıkların yeniden yapılandırılması neticesinde değil yukarıda anılan mevzuat hükümleri gereği takdir yetkisi kapsamında görevinden alındığı, dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir....

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkette % 20 hisseye sahip olduğunu ve şirketin kuruluşundan bu yana genel müdür olarak görev yaptığını, 08.12.2017 tarihli ortaklar genel kurul kararı ile müvekkilinin müdürlük görevinden azledildiğini ve yerine hisse devri ile yeni ortak olan ...’ın yetkilendirildiğinin öğrenildiğini, genel kurula çağrının usulüne uygun olarak yapılmadığını ve kararın müvekkilinin yokluğunda alındığını, müvekkilinin müdürlük görevinden azlinin haklı bir sebebe dayanmadığını, genel kurulda alınan kararın kanun, sözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek 08.12.2017 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı süresinde davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1. Burdur 2....

          Noterliğinin 14.12.2009 tarih ve 17747 sayılı ihtarnamesi ile vekillik görevinden istifa ettiğini, bu nedenle haksız azlin söz konusu olmadığını, davacıların vekalet ücretine hak kazanmadığını, davacıların vekalet görevini yasaya ve aralarındaki sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediklerini, davacı ...'ün vekillik görevini icrası sırasında aldığı avans ve iade etmesi gereken harç iadeleri ile kooperatife ait uhdesinde tuttuğu bir kısım paraları iade etmediğini, bu nedenlerle azil olsa dahi haklı azil olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 25/04/2018 tarihli ve 2016/22139 E. 2018/5048 K. sayılı kararla "... Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. Tavzih yoluyla hükmün kapsamı genişletilmeyeceği gibi, hükümle kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasını sağlayacak şekilde de karar verilemez....

            Noterliğinin 14.12.2009 tarih ve ... sayılı ihtarnamesi ile vekillik görevinden istifa ettiğini, bu nedenle haksız azlin söz konusu olmadığını, davacıların vekalet ücretine hak kazanmadığını, davacıların vekalet görevini yasaya ve aralarındaki sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediklerini, davacı ...'ün vekillik görevini icrası sırasında aldığı avans ve iade etmesi gereken harç iadeleri ile kooperatife ait uhdesinde tuttuğu bir kısım paraları iade etmediğini, bu nedenlerle azil olsa dahi haklı azil olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 25/04/2018 tarihli ve 2016/22132 E. 2018/5047 K. sayılı kararla "... Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. Tavzih yoluyla hükmün kapsamı genişletilmeyeceği gibi, hükümle kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasını sağlayacak şekilde de karar verilemez....

              Noterliğinin 14.12.2009 tarih ve 17747 sayılı ihtarnamesi ile vekillik görevinden istifa ettiğini, bu nedenle haksız azlin söz konusu olmadığını, davacıların vekalet ücretine hak kazanmadığını, davacıların vekalet görevini yasaya ve aralarındaki sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediklerini, davacı ...'ün vekillik görevini icrası sırasında aldığı avans ve iade etmesi gereken harç iadeleri ile kooperatife ait uhdesinde tuttuğu bir kısım paraları iade etmediğini, bu nedenlerle azil olsa dahi haklı azil olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesince (kapatılan) verilen 25/04/2018 tarihli ve 2016/22131 E. 2018/5046 K. sayılı kararla "... Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. Tavzih yoluyla hükmün kapsamı genişletilmeyeceği gibi, hükümle kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasını sağlayacak şekilde de karar verilemez....

                İmam-Hatip Lisesine müdür olarak atanmasına ilişkin 18.2.2005 gün ve 227/9798 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının, ... İli … İmam-Hatip Lisesi ve ... İmam Hatip Lisesi öğretmeni iken 9.9.1993-11.10.1994 tarihleri arasında müdür yardımcılığı görevini, 11.10.1994-22.8.2000 tarihleri arasında müdür başyardımcılığı görevini, 22.8.2000-30.9.2003 tarihleri arasında müdürlük görevini vekaleten, 30.5.2003-24.5.2004 tarihleri arasında da aynı okulun müdürlüğünü asaleten yürüttüğü, 13.5.2004 gün ve 621/38834 sayılı işlemle ......

                  Süt ve Süt Ürünleri Gıda Tur. Otom. İnş. Paz. San. Tic. Ltd. Ştine ve .......... Süt Ürünleri San. Tic. A.Ş.ye sattığı ve bu satışları karlılıkla yaptığı, herhangi bir zarar durumunun söz konusu olmadığı gibi piyasanın altında satışların da olmadığı, ............ Süt Ürünleri firmasının karlılık durumu ve satışlarının davalı müvekkilinin müdürlük görevine gelmesi ile arttığı, .............

                    UYAP Entegrasyonu