Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir." hükmüne yer verilmiş, devamında Bölge İdare Mahkemelerinin temyiz edilebilecek nihai kararları sayma suretiyle belirtilmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Hatay ili, Kırıkhan ilçesi, ... Ortaokulunda müdür olarak görev yapan davacının, hakkında yürütülen soruşturma sonucunda getirilen teklife istinaden müdürlük görevinden alınarak aynı yer ......

    in yine münferiden şirket müdürü atanmasına ilişkin kararın da imza incelemesi yapılamadığı ve kararın doğruluğu tespit edilemediğinden bu kararın da yok hükmünde olduğuna karar verilmesi gerektiği, şirketin kuruluşundaki ve hisse değiştirilme kararından önceki hisse oranına ve davanın mahiyetine göre davalının müdürlük görevinden azli isteminin yerinde olmadığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Zerek Petrol İnş.Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti'nin 27.09.2010 tarih ve 31 sayılı kararı ile 27...2010 tarih ve 32 nolu kararının yok hükmünde olduğununu tespitine, müdürlük görevinden azli ile şirkete kayyum tayini isteminin reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

      İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY : (X)- Dava, … Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünde müdür olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, hakkında başlatılan disiplin soruşturması sonrası kınama disiplin cezası ile cezalandırılmasının ardından müdürlük görevinden alınmasına yönelik … tarih ve …sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 20. maddesinin (b) bendinde "Yüksekokul müdürü, üç yıl için ilgili fakülte dekanının önerisi üzerine rektör tarafından atanır. Rektörlüğe bağlı yüksekokullarda bu atama doğrudan rektör tarafından yapılır....

        İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; uyuşmazlıkta, yetki ve usulde paralellik ilkesi uyarınca, daha önce daire başkanlığı görevini yürütmekte iken Resmi Gazete'de yayımlanan … günlü, … sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile genel müdür yardımcılığı görevine atanmış olan davacının, uyuşmazlığa konu 16/03/2021 tarihli istifa dilekçesi gerekçe gösterilerek, 22/03/2021 tarihli Bakan Onayı ile genel müdür yardımcılığı görevinden alınarak Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı emrine müfettiş olarak atamasının yapıldığı görülmekte ise de, bu atama işlemi öncesinde genel müdür yardımcılığından alınmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararı olmadığı, bu nedenle Bakan Onayı ile yapılan atama işleminin yetki ve usulde paralellik ilkesine aykırı olarak tesis edildiği; davacının, 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2/2. maddesi uyarınca, genel müdür yardımcılığı görevinden alınmasına dair Cumhurbaşkanı kararı ve Onayı olmadan Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Teftiş...

          San. ve Tic. Ltd. şirketinin 12 yılın toplamına göre defter tutma şekillerine uymadığı ve ihlal ettiği, gerçek satış tutarlarının defter ve kayıtlarda gösterilmediğinin tesbit edildiği, davalı şirket müdürünün yönetim haklarının ve temsil yetkisinin kaldırılması için 6102 sayılı Kanun'un 630 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince haklı neden olarak değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemece azil kararıyla birlikte hükmün kesinleşmesi halinde davalının müdürlük görevi sona erse dahi, şirketin müdürünü seçecek olan 6102 sayılı Kanun'un 616 ncı maddesinin (b) bendi gereğince ortaklar kurulu olduğundan Mahkemece şirkete ortaklar kurulu yerine geçecek müdür atanmasının mümkün olmadığı, şirket müdürü olan davalının azlinin kesinleşmesi halinde şirketin yönetim ve temsili yönünden kayyum tayini gerektiği ve şirkete yeni müdür seçilene kadar kayyım tayini gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile......

            Şti'nin ortakları arasında yer aldığı 17/07/2006 tarihli ticaret sicil gazetesinde şirketi münferiden tek başına davacı tarafından müdür olarak temsil ve ilzam edeceğinin tescil ve ilan edildiğini, 19/12/2007 tarihli ticaret sicil gazetesinde devir ve temlik sureti ile şirket ile hiçbir bağının kalmadığını, müdürlük görevinden eylemli olarak ayrıldığını ve hukuki yönden de istifa ettiğini, davalı tarafça ticaret sicilinde davacının müdürlük görevinden alındığına ve yerine yeni müdür atandığı yolunda müdürlük görevinin iptali yolunda ortaklar kurulu kararında bir ibarenin sehven yer verilmemesi gerekçe gösterilerek müdürlük görevinin devam ettiğine dair davalının işleminin usul ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, yargılama giderleri ve vekalet ücretini karşılayamayacak durumda olması nedeni ile adli yardım kararı verilmesini, müvekkilinin kanuni temsilci görev ve sıfatının 19/12/2007 tarihi itibari ile sona erdiğinin tespitine, davacının müdürlük sıfatının silinmesi sureti ile ticaret...

              , bu durumun da azil için haklı neden oluşturduğu, herhangi bir ortaklar kurulu kararı olmaksızın 3.500 TL olan brüt müdürlük ücretini 5.000 TL brüt ücret olarak arttırdığı, bu durumun da şirketin faaliyet hacmi ve özvarlığı nazara alındığında azil için haklı neden olarak kabul edilmesi gerektiği, tazminat talebinin reddine dair hükmün bozma ilamının kapsamı dışında kaldığı ve davacının kendi adına tazminat istemesinin de mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının müdürü olduğu Kass Ev Gereçleri San....

                Şti’deki müdürlük sıfatının yargılama sürecinde sona erdiğinden bu davalı hakkında müdürlükten azil talebi konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadığına, davalı ...’in dava dışı Türvar İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’de ki müdürlüğünden azliyle temsil ve selahiyet yetkisinin kaldırılmasına, 2.719,81 TL Türvar İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. zararının davalılar ... ve YKC İnş. ve San. Ltd. Şti.’den müteselsilen tahsili ile Türvar İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ödenmesine, tazminata ilişkin fazla istemin reddine, davalı ...’nın davalı YKC İnş. ve San. Ltd. Şti’de ortak veya müdür sıfatı bulunmadığından bu davalı hakkındaki tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve tüm birleşen davalarda davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz etmiştir. 1- Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/705 E. sayılı dosyasında dava, şirket ortağının bilgi alma ve inceleme talebine ilişkindir....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarının tekrarla davalının, müdür sıfatıyla şirket adına her türlü işlemi hissedar olan müvekkilin onayını almaksızın tek başına yaptığını, şirketle aynı faaliyet alanında iştigal eden başka bir şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, şirketle ilgili bilgi alma hakkını engellediğini, eşit işlem ilkesine aykırı hareket ettiğini, yaklaşık ispat ölçüsünün sağlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını ve tedbire hükmedilmesini istemiştir. GEREKÇE: Talep, şirket müdürü olan davalının müdürlük görevinden azli davasında tedbiren davalı müdürün şirketi borçlandırıcı ve şirket malvarlığını azaltıcı işlem yapma yetkisinin sınırlandırılması ve dava süresince ihtiyati tedbiren şirkete kayyım atanmasına istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, tedbirin reddine karar verilmiştir....

                    belirlendiğini, genel müdür ücret alacağı için yazılı bir sözleşme yapılmadığını, ancak yönetim kurulu üyesi olarak alacağı ücretin şirketin genel kurulunda belirlendiğini, davacının 19/04/2013 tarihli ihtarnameyle, davalı şirketin yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlük görevinden ayrıldığını bildirdiğini, ihtarnamenin 22/04/2013 tarihinde tebliğ alınmasına rağmen davacıya alacağının ödenmediğini ileri sürerek davacının genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarından kaynaklanan alacaklarının tespitiyle şimdilik 50.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20/11/2013 tarihli dilekçesiyle, genel müdürlük ücretini Eylül 2010 - Ağustos 2011 arası 12 ay için aylık 20.000,00 TL'den 240.000,00 TL'ye, yönetim kurulu üyesi ücreti için de 2011 yılı için yıllık 30.000,00 TL 2012 yılı için yıllık 126.000,00 TL olacak şekilde 156.000,00 TL'ye artırarak alacağını toplam 396.000,00 TL'ye yükseltmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu