Davalı ve karşı davacı ... ise davalı ... ve arkadaşları aleyhine açtığı dava ile davalıların 40 parsel sayılı taşınmaza vaki müdahalelerinin meni ile binanın taşan kısmının kaline ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Bu iki dava birleştirilmiştir. Mahkemece ... tarafından açılan tapu iptali, tescil davasının reddine, ...’nın açtığı meni müdahale ve kal davasının kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. İlk dava tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; 1- 39 parseldeki binanın 40 parsele taşan kısmının kal’ine karar verilmiştir. 39 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ....davanın dışında kalmışlardır....
Davacı cevaba cevap dilekçesinde müdahalenin meni talebinin yanına kal talebini de eklemiştir. Davalı Vekili Savunma Ve Dayanaklarında Özetle; Davacı yanın iddialarını gerçeği yansıtmadığını, davacının taşınmazına tecavüzün bulunmadığını, yanlış anlaşılmanın poligon hesaplamasındaki hatadan kaynaklandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
menine karar verilmiş olduğunu, ancak fiilen müdahalenin meni yönteminin yıkım dışında nasıl olacağı hususunda bir netlik olmadığını, bu haliyle yerel mahkeme kararının infaz kabiliyetinin bulunmadığının da açık olduğunu, istinaf konusu kararda ecrimisil miktarının oldukça düşük tespit edildiğini, bu kapsamda dava konusu taşınmazın arsa vasıflı olduğu göz önüne alındığında bu derece düşük ecrimisil miktarına hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın kabul red oranına göre yargılama giderinin bir kısmının Hazine üzerinde bırakılması, Hazine lehine eksik vekalet ücreti takdir edilmesinin de usul ve yasaya aykırı olup, kararın kaldırılması gerektiğini belirtilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 5.5.2004 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve kal'i ile yola vaki müdahalenin men'i ve kal'i istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının komşuluk hukukundan kaynaklanan müdahalenin meni ve kal davasının reddine, yola vaki müdahalenin men'i ve kal davasının kabulüne dair verilen 29.3.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, haksız müdahalenin var olduğu müdahaleyi yapan davalı bakımından haklı bir gerekçe ileri sürülemediği gerekçesiyle davacının daha sonradan ıslah etmiş olduğu bedel olan 16.397,62 TL üzerinden davanın kısmen kabul ve kısmen reddiyle müdahalenin meni ve ecri misil bedeli olan 13.617,16 TL'nin davalıdan tahsiline hükmedildiği görülmüştür....
Köyü Muhtarlığı tarafından, davalı aleyhine 11.05.2006 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, kadim yola elatmanın önlenmesi ve kal istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Tarafların ve keşif sırasında dinlenen tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu edilen yerin kadim köy yolu olduğu, yeni yolun açılması nedeniyle bir süredir eylemli olarak kullanılmadığı sabittir. Kadim yolun yeni yol açılması nedeniyle eskisi gibi faal bir şekilde kullanılmıyor olması davalıya yola elatma hakkı kazandırmaz....
Yapılan incelemede davalılar vekilinin, vekaletnamesinde davayı kabul yetkisi bulunduğu da gözetilerek davacının ecrimisil, cezai şart ve BSMV talebinin kabul nedeniyle kabulü ile 50.000,00 TL nin 30/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin meni, kal ve zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalılardan ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, müdahalenin meni, kal ve zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.02.2013 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil, elatmanın önlenmesi ve kal, 23.03.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil istemine, birleştirilen dava geçit hakkı ve tazminat istemlerine ilişkindir....
Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Diğer taraftan istinaf ve temyiz kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup bunun için de dava değerinin belirlenmesi gerekeceği açıktır. (Yargıtay 1. HD., 2020/2773 E., 2021/3478 K., Yargıtay 1. HD., 2020/2603 E., 2021/3297 K.)...