Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dosyada ve birleşen dosyada davalılar vekili davanın zamanaşımına uğradığını, yapılan hisse devrinin noterde düzenlendiğini ve geçerli olduğunu, davanın kötüniyetli olduğunu, hisse bedelinin ödendiğinin noter senedinde yazılı olduğunu, şirketin iki ortaklı iken davacının payınının tamamını diğer ortak davalıya devretmiş olması ve ortakların hisse devri konusunda anlaşmış olmaları sebebiyle noter evrakının ortaklar genel kurul kararı niteliğinde olduğunu, ayrıca bir genel kurula dahi gerek bulunmadığını, buna karşılık genel kurul bildiriminin ve onayının da yapılmış olduğunu, noter senedinin aksinin ispat edilemediğini, pay devrinin kanuni şartlarının gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık: Davacı tarafından davalı ...a yapılan 17/12/2018 tarihli...Şirket Pay devrinin geçerli olup olmadığı, iptali gerektiren bir yön bulunup bulunmadığı hususlarındadır. ....

    Her ne kadar davacı, dava dilekçesinde hisse devir sözleşmesi, hisse devrinin onayına dair genel kurul kararının sahteliği iddiasında bulunmuş ise de, duruşmadaki beyanında, hisse devrine ilişkin noter sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş olup, yokluğunda yapıldığı için sahtelik iddiasında bulunduğu hisse devrinin onaylanmasına dair iptali istenen genel kurul kararının, TTK nun 595. ve müteakip maddelerine uygun olduğu, keza limited şirket hisse devri sözleşmenin yapılması ile değil, hisse devrinin genel kurul tarafından kabulü ile geçerli hale geldiğinden, henüz genel kurul toplantısı yapılıp hisse devri onaylanmayan hisseyi devralan paydaşın genel kurula katılma hakkı bulunmadığından, yokluğunda hisseyi devreden şirket ortağının katılımı ile alınan genel kurul kararının iş bu nedenle usul ve yasaya uygun olduğu, yoklukla malul olmadığı kanaatine varılmıştır....

      Dava, pay devrinin davalı anonim şirket tarafından pay defterine kayıttan imtina edilmesi nedeniyle ortaklığın tespiti ile devrin pay defterine işlenmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça, hisse devrinin bildirildiği tarihte davacıya hisseyi devreden...'in ortaklıktan ıskatının kesinleştiği, ana sözleşmenin 6. maddesinde ''... Hisse devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için devrin şirkete bildirilmesi ve pay defterine kayıt edilmesi lazımdır. Yönetim kurulu sebep gösterilmeksizin hisse devirlerini pay defterine kayıttan imtina etmek hakkına sahiptir'' hükmünün bulunduğu, bu nedenle devrin pay defterine işlenmediği savunulmuştur....

        Şu halde, davaya konu hisse üçüncü şahıs adına geçtiğine ve davacı tarafın muvazaa iddiası ile üçüncü şahıs adına geçen hisse devrinin iptalini istediğine göre Borçlar Kanuna dayalı eldeki muvazaa davasının Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 11.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 11.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- )6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 11....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak dava konusu yapılan hisse devrinin davalı şirketin anonim şirket olması ve hisse senedi çıkartıldığına ilişkin bilgi olmaması sebebiyle herhangi bir şekle bağlı olmadan yapılabileceği, davacıların hisse devrinin yönetim kurulu kararı alınarak yapıldığı, o zaman diğer davacılar küçük olduğu için davacı ...'un hem kendi .../... -2- adına hem de diğer davacılar adına yönetim kurulu kararını imzaladığı, bu karardaki imzaların sahteliğinin ileri sürülmediği, bu nedenle yapılan hisse devrinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, tapu iptali ve tescil talebiyle ilgili açılan dava açısından ise davacıların kendi adlarına tescili isteyemecekleri, ancak davalı şirket adına isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.05.2013 tarihli kararı ile onanmıştır. Davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

          Davalı ... vekili, borçlu şirke hissesinin müvekkili adına sahte kimlik ile düzenlemek ve kullanmak sureti ile vekaletname çıkartılıp, sonra bu vekaletname aracılığı ile hisse devrinin yapıldığı davalı şirketin 1/4 hissesi devredilmiş gibi yapıldığını, hisse devri iptali için ... .... Esas sayılı dosyasından dava açıldığını ve... suç duyurusunda bulunulduğunu belirtmiştir. Davalı ..., davalı şirket ortağı olduğunu, şirket genel müdürü ...’ın sahte kimlik ile şirket hissesini bir başkasına devrettiğini, devrin usulsüz ve yok hükmünde olduğundan iptalinin yersiz olduğunu diğer hisse devrinde bir sorun olmadığından davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap vermemiştir....

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, davalılar arasındaki yakınlık, hisse devrinin gerçek bedelin çok altında bedelle yapılmış olması, davalılar arasındaki işlemin gerçek bir alışveriş olmadığı, amacın davacıyı zarar uğratmak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın tasarrufun iptali davası olması nedeniyle mahkemenin görevli olmasına, davalı ... ile ...'...

              Şti'ye satış suretiyle devrettiği, daha sonraki dönemde ise taşınmazda tevhit, ipka ve davalılar arasında satış işlemleri tesis edildiği, davacının bir kısım davalılara hisse devrinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yapıldığını, davalılar arasındaki sonraki döneme ilişkin devir işlemlerinin kötü niyetli ve muvazaalı olduğunu, okuma yazma bilmediğinden devir işleminin satış suretiyle yapıldığını bilemediğini ileri sürerek, devrettiği taşınmaz hissesinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiş ise de, davacı dayanağı olarak dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan arsa payı karşılığı inşaat yapı sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığı, tapuda hisse devrinin bedeli karşılığı olarak satış suretiyle gerçekleştirildiği, resmi senedin aksinin yazılı ve geçerli bir delille ispat edilemediği, davacının taşınmazdaki hissesini de bizzat davaya konu edilen satış işlemindeki usul ve yöntem ile edindiği, davacı tarafından yemin deliline dayanılmayacağının...

                Kişilere devri engelleyici nitelikte ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yapılan hisse devrinin geçersizliğine ve iptaline, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde hisse devrinin muvazaa sebebi ile iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Şti. tarafından keşide edilen ve davalı ... tarafından tarihsiz olarak aval verilen 28/01/2016 tarihli çek olduğu, hisse devir sözleşmesinin 05/06/2015 tarihli olduğu tasarrufa konu taşınmazın devir tarihinin ise 02/06/2015 olduğu, şirket ortakları arasında daha öncesinde davacının ortaklıktan ayrılmasına ilişkin görüşmeler olduğu kabul edilse bile, hisse devri sözleşmesi düzenlemeden hisselerin devredildiği ve borcun doğduğu kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın tasarrufun iptali dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yönünde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu