ya yöneltilemeyeceği, davacı tarafından bozma ilamı kapsamında hisse devir sözleşmesinin tarafı olan diğer ortak aleyhine dava açılmadığı gerekçesi ile hisse devir sözleşmesinin iptaline yönelik talebin pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, davacının davalı şirkette ortak olmadığının tespiti, şirket ortaklığının iptali, şirkette davacının adına alınan kararların iptali; birleşen dava ise asıl davadaki taleplere ek olarak hisse devrine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada verilen karar, Dairemizin 2013/3204 Esas, 2013/19938 Karar sayılı kararı ile ''Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak düzenlenen hisse devri sözleşmesinin iptali, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ve davacı adı ile alınan şirket kararlarının iptali istemine ilişkin olup, sahte vekaletnamede vekil tayin edilen davalı ile işlemin gerçekleştirildiği noter aleyhine görülerek sonuçlandırılmıştır....
Somut olayda; taraflar arasındaki hukuki ilişki, limited şirketi hisselerinin devrinden kaynaklanmakta olup, limited şirketlerde hisse devrinin koşulları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ayrıntısıyla düzenlenmiştir. TTK'nın 595. maddesine dayalı limited şirketin hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin bu davanın TTK'nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu anlaşılmakla Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2- Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen davada alacak, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 17.04.2014 gün ve 2014/515 Esas, 2014/3001 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı-karşı davada davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif hisse devrinin iptali; karşı dava alacak, birleştirilen dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir. Mahkemece, davacı ...'nın ... Noterliği'nce düzenlenen 28.04.2003 tarihli vekaletname tarihinde ve kooperatif hissesinin devrine ilişkin 30.04.2003 tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı, 28.05.2007 tarihli ... ile tespit edildiği, bu nedenle...'...
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile vekaleten yapılan işlemin iptali istemine ilişkin olduğu tespitinde bulunularak hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Davacının talebi vekaleten yapılan hisse devrinin de iptaline yöneliktir. İncelenen dosyada, karar defterinde söz konusu hisselerin daha sonradan da bir kaç kez el değiştirdiği, davalının vekaleten hisseleri sattığı ilk hisse sahibi ve sonradan yapılan satışla hisse sahibi olan şahıslar ile şuanda hisseye sahip olan şahsın dosyada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Karar defterine göre vekaleten yapılan hisse devrinden sonra aynı hisselerin el değiştirdiği anlaşıldığından davada taraf olmayan kişiye ait hisse devrinin iptalinin yapılması savunma hakkının kullanılmasını engellemiştir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
A.Ş. olan şirketteki davalı hisselerinin davacının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine ve murisin ölüm gününden itibaren fazla ve sair haklarının saklı kalmak üzere 10.000 TL ecri misil tazminatının en yüksek ticari faiziyle ödenmesine kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, limited şirket hisse devrinin yasal şartlara uygun yapıldığı, tarafların şirketin nevi değiştirdiği 2009 yılına kadar Ltd. Şti. ortağı, nevi değiştirdikten sonra A.Ş. ortağı olarak olağan genel kurul toplantılarına katıldıkları, yaklaşık 20 yıldır toplantı tutanaklarında isimlerinin yanında hisse miktarları da yazılı iken tutanaklara imza attıkları, davacının hisse miktarını yeni öğrendiğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işbu davayı açmasının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, noterde düzenlenen limited şirket hisse devir sözleşmesi uyarınca şirket hisse devir ve müdür atama kararının tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların verilen kesin süreye rağmen devrin şirket pay defterine işlendiğine ilişkin belgeleri ibraz etmediği, mülga TTK’nın 520. maddesi uyarınca, şirket pay defterine işlenmeyen hisse devrinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin, şirket pay defterine işlenmeyen hisse devrinin geçerli bir devir olarak kabul edilemeyeceği şeklindeki gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
nun 280/1 maddesi gereğince iptali ile davacıya Konya 3....
a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2021/636 Esas KARAR NO : 2022/1003 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : İFLAS İDARE MEMURLARI: 1- 2- 3- VEKİLİ : DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : 19/08/2021 KARAR TARİHİ: 01/11/2022 K. YAZIM TARİHİ: 25/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin kooperatif ortağı olan ...'tan ortaklığı ile özgülenen daireleri satın alarak davalı yana 18/12/2018 tarihinde başvurduğunu, kooperalif yönetim kurulunun 20/12/2017 günlü kararı ile (Ankara ... Noterliği'nin 04012018 gün ve ... yevmiye ile tasdikli) önceden kooaperatif ortağı ...'ın ......