Dava; BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 1- Gerek İİK'nun 277 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekçe BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır. Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'ya göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazaalı işlemin tesbiti aslında muvaazaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır....
KARŞI OY YAZISI Dava, açılmış veya açılacak alacak veya tazminat davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli (borçlu) davalı ile 3. kişi arasındaki muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davasıdır. Söz konusu muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında yasa koyucu alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için kötü niyetli borçlular ile 3. kişiler arasındaki işlemlerin (tasarrufların)iptali için (kesinleşmiş bir alacağın olması, borçlunun borcunu ödemekten acze düşmesi nedeniyle aciz vesikasının verilmesi, vs.) gibi koşulların bulunması kaydı ile İİK nun 277 ve devamı maddelerinde düzenleme yapmış olmasına rağmen, Yargıtay 4....
Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....
Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak muvazaalı takibin iptaline ilişkindir. Gerek İİK'nun 277. maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerek de BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır. Somut olayda davalı ... hakkında davaya konu alacak için ... 14. ... Müdürlüğü'nün 2012/2431 sayılı takip dosyasıyla takip başlatılmış ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davalı ... tarafından ... mahkemesine şikayette bulunulmuş ... 24. ... Mahkemesi'nin esas 2013/30 karar sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne öğrenme tarihinin 24.12.2012 olduğuna karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile;Dava konusu ... ili, ... ilçesi, Kültür Mahallesi 402 ada 9 parselde kayıtlı 4580 m2'lik taşınmazın satışına ilişkin 22/02/2013 tarihli ve 539 yevmiye no.lu işlemin (tasarrufun) davacı lehine, ... ... Müdürlüğü'nün 2013/765 sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; dava konusu muvazaalı tasarruf işleminin İİK'nun 277 ve BK 18 vd. maddelerine göre iptaline; ... ......
ün 305 ada 16 parsel sayılı taşınmazını davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını, davalının taşınmazı satın alabilecek ekonomik gücü olmadığını, diğer mirasçıların dava konusu taşınmaz için açtığı ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/560 esas sayılı davasında muvazaa sabit görülerek davanın kabul edildiğini ve kesinleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, zamanaşımının geçtiğini, temlikin muvazaalı olmadığını, taşınmazı alacak ekonomik gücü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi ....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK.'nın 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK'nın 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK'nın 19. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde sabittir. Davacının bu davayı açmaktaki asıl amacı, muvazaalı olduğunu iddia ettiği işlemin iptali ile borçludan olan alacağını tahsil etme imkanını elde etmesi, diğer bir ifade ile İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının temliki üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesi hakkını elde etmesidir....
dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
kaynaklı gelirleri üzerindeki haciz işlemleri nedeni ile elde etmeyi planladığı miktarları devletten kaçırdığını, bu temlik ile davanın kaybedilmesi halinde davayı hiçbir mal varlığı geliri olmayan bir kişiye açtırarak olası harç, vekalet ücretlerinden de kurtulmayı amaçladığını, işi olmayan davalının ise bu temlik ile küçük de olsa harçlık mahiyetinde bir gelir elde ettiğini, Av.Muhammet Görücü’nün tüm mal varlığını eşi üzerine yaptığını, temlik sözleşmesinde bir açıklık mevcut olmadığını, davalı tarafından yapılan muvazaalı işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak son derece ağır mağduriyetlere sebebiyet verdiğini ve kötü niyetli kişilerin açıkça bu hukuksuz işlemleri sonunda kazanımlar elde ettiklerini, bu nedenle muvazaalı temlik işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan anneleri ... ...'in kayden paydaşı olduğu 1305 ada(yeni 526 ada ) 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğlu ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,temliki işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....