"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı İbrahim Yurtsever'in çekişmeli taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna satış suretiyle muvazaalı temlik ettiğini, bir kısım mirasçılar tarafından açılan dava sonucu temliki işlemin muvazaalı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, taşınmazı bedeli karşılığı aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliki işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
in halen evli oldukları ancak ayrı yaşadıklarından, dava konusu taşınmazın raiç bedelin çok altında bir fiyatla dayısına yapılan satışın muvazaalı olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptali istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, açılmış veya açılacak alacak veya tazminat davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli (borçlu) davalı ile 3. kişi arasındaki muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davasıdır. Söz konusu muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında yasa koyucu alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için kötü niyetli borçlular ile 3. kişiler arasındaki işlemlerin (tasarrufların)iptali için (kesinleşmiş bir alacağın olması, borçlunun borcunu ödemekten acze düşmesi nedeniyle aciz vesikasının verilmesi, vs.) gibi koşulların bulunması kaydı ile İİK’nun 277 ve devamı maddelerinde düzenleme yapmış olmasına rağmen, Yargıtay 4....
Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairece “...davacı tanıkları, üçüncü kişi davalıyı tanımamakta olup temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı yolunda görgüye dayalı bilgileri olmamakla birlikte temlikin muvazaalı olduğunu düşündükleri yönünde ifade vermiş davalı tanıkları ise işlemin gerçek satış olduğunu bildirmiştir, taşınmazları her ne kadar mirasbırakan ...'...
Mahkemece, satış sözleşmesinin davacı ve davalı şirket arasında yapıldığı, davalı Mehmet'in davada taraf olmadığı, yapılan işlemlerde sorumluluğu olmadığı, davacının açtığı alacak davasına istinaden bir başkası adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptal edilemeyeceği, davanın tasarrufun iptali olarak değerlendirlmesi halinde de dava koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
Müdürlüğünün 2012/1928 esas sayılı ... dosyasında hazırlanan 09...2014 tarihli derece kararında .... sırasında bulunan davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek sıra cetveline yapılan itizarın kabulünü talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının alacağının muaccel olduğu tarihten sonra davalı ...'nın dava dışı borçlu aleyhine ....04.1989 tarihli sözleşmedeki borcun uyarlanması sonucu tanzim edilen 600.000,00 TL.lik senet için takip başlatıldığı, satış ve borç senedinin 1989 tarihinde düzenlendiği savunulmuş olmasına rağmen takip tarihine kadar hiçbir işlemin yapılmadığı herhangi bir alacak verecek borç ilişkisinin de dosya kapsamına göre kurulmadığı, davalı alacağının muvazaalı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaaya dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir....
Davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından danışıklı işlemin kanıtlanması halinde İİK'nun 283/2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının alacağını alabilmesi için dava konusu tasarrufun davacının takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptali ile haciz ve satış yetkisi verilmesi yönünden hüküm kurulması gereklidir. Somut olayda davanın kabulü doğru olmakla birlikte ... İcra Müdürlüğünün 2010/1829 sayılı dosyasın- dan yapılmış olan takibin muvazaalı olması nedeniyle tümden iptaline karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına gerekmiştir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, BK'nun 19.maddesine göre açılan muvazaalı işlemin iptali davasında aciz belgesine gerek bulunmamasına, dava değeri olarak iptali istenilen taşınmazların gerçek değerinin alınması gerektiği halde düşük olan alacak miktarının alınmasının temyiz eden davalılar yararına olması ve yargılama giderlerinin müteselsilen denmemesi halinde mütesaviyen olduğu anlamına geldiğinden ve bu hususlar davalılar lehine olması nedeni ile bozma nedeni yapılmamış bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14.884,24 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'dan alınmasına 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını davalı annesi ...’ye satışına ilişkin işlemin iptalini ve borçlu adına tescilini istemişir, Davalılar vekilleri, devir tarihinde borcun olmadığını ve davalı annenin alım gücünün olduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aciz belgesinin sunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
satışa çıkardığını belirterek------- muvazaalı bir şekilde ------ hissesinin devri işleminin iptali ile eski hale iadesine, bu durumun mümkün olmaması halinde tespit edilecek rayiç hisse değerinin davacı alacak kalemi olarak işlenmesine, vekalet ücretleri ile yargılama giderlerinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....