Her nekadar, muvazaayı düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinde ve öteki kanun hükümlerinde muvazaalı sözleşmelerin hüküm ve sonuçları hakkında bir açıklık bulunmamakta ise de; taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmiyeceği, uygulamada ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmektedir. Öte yandan, muvazaanın varlığını iddia eden taraf Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddiasını isbat etmek zorundadır. BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2016/20 ESAS 2019/567 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaalı işlemin iptali- tescil-tazminat TBK 19 md dayalı) KARAR : İzmir 3....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için iptali istenen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir Somut olayda, davacı ... alacağı 02.12.2010 tarihinden başlayan fatura bedelllerine ilişkin olduğu, tasarrufun ise bu tarihten önce 04.10.2010 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 15/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, borçlu Hakan hakkında yapılan takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu taşınmazını davalı ...’ya sattığını belirterek, muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin, davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin kararı Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 03.05.2016 tarih ve 2016/5852 E-2016/5361 K sayılı ilamı ile “...davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuştur....
Dava, maaş haczi işlemine yönelik tasarrufun iptali işlemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafından, davalıların mal kaçırmak amacıyla takibe konu bonoyu muvazaalı olarak düzenlediklerini, araçların muvazaalı olarak satıldıklarını beyanla tasarrufun iptaline yönelik işbu davanın açıldığı, ortada İİK'nun 140 v.d maddeleri kapsamında İcra Müdürlüğünce düzenlenen herhangi bir sıra cetvelinin bulunmadığı, davalı asıl borçlunun da davada taraf olarak gösterildiği, bu nedenle eldeki davanın sıra cetveline itiraz davası olarak değerlendirilmesinin de söz konusu olamayacağı, davacının hukuki dayanağının ve talebinin yani uyuşmazlığın TBK.19 ve İİK'nun 277 v.d. Maddeleri kapsamında tasarrufun iptali mahiyetinde olduğu anlaşılmıştır....
madde 19 kapsamında muvazaalı olduğunun kabulünün gerektiği kanaati ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve Aksaray Kapatılan 1....
Dairemizce yeniden yapılan değerlendirme sonucu, davacının başlangıçtaki talebinin BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından, mahkemenin bu taleple ilgili olarak verdiği görevsizlik kararı yerinde olup, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 03/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince davacının talebinin TBK'nın 19 ve terditli olarak İİK'nın 277,278/3- 1 maddeleri kapsamında olduğu kabul edilerek her iki yasal düzenleme yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmış ise de; davacı tarafça, davalılar arasındaki tasarrufun TBK'nın 19.maddesi gereğince muvazaalı olduğu ve muvazaalı devir işleminin İİK'nın 277 vd. maddelerinin kıyasen uygulanarak iptalinin talep edildiği, mahkemece davacının talebinin TBK 19 dışında, İİK 277.maddesine dayandığı yönündeki belirlemesinin ve bu yöndeki değerlendirmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmış, davacının talebi yalnızca TBK'nın 19. maddesi kapsamında değerlendirilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/375 ESAS, DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Ancak davacı TBK 19. maddesine de dayanmıştır....