(TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2021/2092 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/203 ESAS, 2021/184 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine dayalı) KARAR : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/203 esas, 2021/184 karar sayılı dava dosyasında verilen tasarrufun iptali (TBK 19....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, TBK.'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı T3 alacaklı olduğu, takip öncesi davalı borçlunun adına kayıtlı taşınmazları alacaklıdan mal kaçırma kastı ile ve muvazaalı olarak diğer davalı eşine devrettiğini ileri sürerek muvazaalı işlemin iptaline ve davacı alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Borçlunun mal varlığını azaltmak (mal kaçırmak) amacıyla yaptığı muvazaalı işlemlerden zarar gördüğünü ileri süren alacaklı dilerse özel hüküm niteliğindeki İİK.'nun 277. ve izleyen maddelerine göre iptal davası, dilerse genel hüküm niteliğindeki TBK.'nun 19'uncu maddesine göre muvazaa davası açabilir....
Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı takibin iptali istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. İşlemin danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, işleme konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Davacının bu davadaki amacı, katılma alacağı davasındaki alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olduğunu ileri sürdüğü işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Dava, borçlunun maaşının üzerine konulan muhtelif hacizlerden bu davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir.Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayanarak açtıkları anlaşılmaktadır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir. Çünkü yapılan yargılama sonunda dava konusu takibin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde İİK'nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak, anılan takip dosyasının alacaklısının yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi davacının haciz sırasıda değişecektir. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Somut olayda davacının alacaklı bulunduğu ......
Dava, borçlunun maaşının üzerine konulan muhtelif hacizlerden bu davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir.Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayanarak açtıkları anlaşılmaktadır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabilir. Çünkü yapılan yargılama sonunda dava konusu takibin muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde İİK'nun 283.maddesinin kıyasen uygulanarak, anılan takip dosyasının alacaklısının yaptığı tahsilatların davacıya iadesi gerekeceği gibi davacının haciz sırasıda değişecektir. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Somut olayda davacının alacaklı bulunduğu ......
TBK. m.19) maddesi gereği açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, ağırlık olarak mal rejimi niteliğinde değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı vekilleri dava dilekçelerinde; davalı tarafından üçüncü kişiye yapılan satışın muvazaalı olduğunu ve batıl niteliğinde bulunduğunu, davalının amacının mal kaçırmak gayesini taşıdığını açıklayarak ½ oranında iptal ve tescili isteğinde bulunmuşlardır. Nitelendirme yapma bakımından dava dilekçesinin çok iyi bir şekilde ele alındığı söylenemez. Kavramlar ve hukuki nitelendirmeler birbirlerine karıştırılmış durumdadır. Ancak maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir. (HUMK. m.75-76, HMK. m.25, 31, 33) Dava dilekçesinde geçen ve yukarıda açıklanan kavramlar gözönünde bulundurulduğunda davacı tarafın açıkça genel muvazaa nedeniyle 6098 sayılı TBK.nun 19....
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
Her nekadar, muvazaayı düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 19.maddesinde ve öteki kanun hükümlerinde muvazaalı sözleşmelerin hüküm ve sonuçları hakkında bir açıklık bulunmamakta ise de; taraflar arasında alacak ve borç ilişkisi doğurmayacağı, muvazaanın varlığının hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece kendiliğinden (resen) göz önünde bulundurulması gerektiği, belirli bir sürenin geçmesi, sebebin ortadan kalkması veya ilgililerin olur (icazet) vermesi ile geçerli hale gelmiyeceği, uygulamada ve bilimsel görüşlerde ortaklaşa kabul edilmektedir. Öte yandan, muvazaanın varlığını iddia eden taraf Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddiasını isbat etmek zorundadır. BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/12161 Esas sayılı dosyası olduğunu ve bu dosyaya konu kesintinin devam ettiğini, bu kesintinin olduğu dosyanın 12/09/2017 tarihinde kambiyo senedine dayalı başlatıldığını, bu dosyadaki borca davalı tarafından itiraz edilmediğini, davalının üzerine kayıtlı herhangi bir gayrimenkul ya da menkul kaydının bulunmadığını ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının bulunmadığını belirttiğini, bu takibin muvazaalı olarak başlatıldığını, Mersin 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/12161 Esas sayılı dosyası dosyasında maaş haczi işleminden başka herhangi bir işlem yapılmadığını, davalılar arasında yapılan borç-alacak ilişkisinin muvazaalı olarak oluşturulduğunu ve borçtan kaçmak için yapılan bir işlem olduğunu belirterek Mersin 1. İcra Müdürlüğü'nün 2017/12161 Esas sayılı dosyasının borçlu-davalı T7 maaşı üzerine konulan 1. sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.'nun 277 vd. maddeleri ile TBK 19. maddesi gereğince iptaline, Mersin 3....