Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, TBK 19 maddesi gereğince muvazaalı işlemin iptali davası olup, ihtilaf ihtiyati haciz uygulamasından kaynaklanmaktadır. Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenmez ise de somut delillerin değerlendirilebilir oranda gösterilmesi gerekir. Davacı tarafından borcun doğumuna ve TBK 19 madde anlamında davalıların muvazaalı olarak birlikte hareket ettiklerine ilişkin dava olguları açıklanmadığı gibi tasarruf tarihinden itibaren geçen süre ve harçlandırılan dava konusu miktarın her zaman tahsili mümkün bulunmasına göre yaklaşık ispat koşulları oluşmadığı anlaşıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalılar arasında yapılan danışıklı satış işleminin iptalini istemiştir. Davacı tarafından yargılama sırasında davanın İİK 277 vd. maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda da bulunulmamış aksine danışıklılık nedeni ile işlemin iptali istenmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, TBK 19.(mülga 818 sayılı BK.md.18) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın TBK 19 maddesi gereğince açılmış muvazaalı işlemin iptali davası olduğunu, davaya konu taşınmaz üzerine konulmasını talep ettiği tedbir kararının mahkemenin nasıl olduysa dava konusunun tedbir istenen taşınmaz olmadığı gibi bir değerlendirme yaparak taleplerini ret ettiğini, oysa tam da davaya konu taşınmaz ile tedbir istenen taşınmazın aynı olduğunu, telafisi imkansız zararlarının doğmaması için ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kaldırılmasını istinaf yolu ile talep etmiştir....

    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde hem TBK'nun 19. maddesi uyarınca hem de İİK'nun 277 ve davamı maddeleri uyarınca davalılar arasındaki devir işleminin/tasarrufun iptale talebi olduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinin konu bölümünde davanın konusu "Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptaline ilişkindir....

    Dava dilekçesine ve davanın ileri sürülüş şekline bakıldığında eldeki dava TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....

    Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece, TBK'nun 19. madde gereğince muvazaalı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

      Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....

        (TBK md. 614 (BK) md. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK md. 19 (BK md. 18))....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davalarda davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/49 Esas, Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/832 Esas sayılı davaları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/718 Esas (bozmadan sonra 2018/376 Esas) sayılı davası TBK 19. maddesine dayalı araç satışı ve hat devir işleminin iptali istemine ilişkindir....

            TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz. Şu halde; davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek davacının eşinden kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu