Davalılar vekili, yeni satın alınan pay üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, muvazaalı kurulduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 1130 ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalılardan ...'ın 1/6 hisse üzerindeki intifa hakkının, satış sonucunda diğer davalı ...'ın 1/6 hissesinin çıplak mülkiyetine düşecek bedel üzerinde devam etmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 700. maddesi dikkate alınarak davalı ...'ın intifa hakkının satış sonucunda davalı ...'ın 1/6 payına düşecek bedel üzerinde devam etmesine karar verilmesi gerekirken hüküm fıkrasında ...'ın intifa hakkının, satış sonucunda diğer davalı ...'...
Sözkonusu intifanın terkinine dair mahkeme dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde; ... tarihli karar ile... bahse konu intifa hakkının terkinine hükmedildiği, ...itibariyle intifa hakkının terkin edilmemiş olduğu, dolayısıyla işbu dava tarihi itibariyle de intifanın henüz terkin edilmemiş olduğu, davalılar vekilinin de bu yönde itirazda bulunduğu anlaşılmıştır. İntifanın tesis edildiği taşınmazda yapılan kalıcı yatırımların ve ödenen intifa bedelinin kullanılmayan kısmına tekabül eden bölümün istenebilmesi için öncelikle somut olay bakımından intifa hakkının tapudan terkin edilmiş olması gerekir. Dava şartı olan ve re' sen gözetilmesi gereken intifanın terkini şartı yerine getirilmeden böyle bir talepte bulunulamayacağı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
(TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 03.02.2003 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini, bayilik sözleşmesinin feshi talep edilmiş, karşı davada da tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini, sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar(k.davalılar) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece, davalı şirketin tapu kaydında bulunan sözleşme ile devri yapılan taşınmazdaki intifa hakkının kaldırılmasından sorumlu olacağı, taşınmazın tapu kaydında 18/09/2015 tarihinde son bulacak olan ... ... A.Ş. lehine düzenlenmiş intifa hakkı bulunduğu, davacının intifa hakkının son bulma tarihinden sonra 04/02/2016 tarihinde tapu müdürlüğüne başvurarak intifa hakkının terkinin istediği ve dosyaya sunduğu makbuzlar ile bilirkişi raporu ile tespit edilen 17.214,12 TL harç, 218,13 TL döner sermaye bedelinden oluşan 17.432,25 TL'yi ödediği gerekçesi ile; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, ... 1.İcra Müdürlüğünün .......
Dava konusu intifa şerhi davacı lehine 18.01.1990 tarihinde tesis edilmiş olup intifa hakkı şerhi bulunan taşınmazda davacı malik değildir. İntifa hakkının ne şekilde sona ereceği ise MK'nun 796 maddesinde hükme bağlanmıştır. İntifa hakkı şahsi bir irtifak hakkıdır. Sona erdirilmesi için yasada öngörülen şartların gerçekleşmesi lazım. Somut olayda anılan şartlar gerçekleşmemiştir. İntifa hakkının terkinine dayanak yapılan vekaletnamede açıkça davacı adına taşınmaz satın alınması ve davacının malik olduğu veya ilerde malik olacağı taşınmazlarla ilgili işlem ve tasarruflarda bulunmak üzere yetki verilmiştir. Dava konusu 61. no'lu işyerini maliki davacı olmadığı için anılan vekaletnameye dayanılarak intifak hakkının terkini yapılamaz. Bu nedenlerle davanın kabulü gerekirken vekaletname içeriği geniş yorumlanarak intifa hakkını da kapsadığı düşüncesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Yerel mahkeme kararı bozulmalıdır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı lehine uygulanan süresiz intifa hakkının 15 yıl süreli olarak düzeltilmesine, bu şekilde intifa hakkının tesisine dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir....
Davalı vekili, TBK 82. maddesi uyarınca 2 yıllık sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinin zamanaşımı süresinin geçtiğini, intifa hakkının davacının kusuru ile sona erdirildiğini, Rekabet Kurulunun 2002/2 dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyetine ilişkin tebliğe göre intifa hakkının sözleşme tarihinden 5 yıl sonrası olan 29.05.2012'de terkin edildiğini, ayrıca protokolün 6. maddesinde de davacıya intifa hakkının terkini halinde herhangi bir ek ödeme yapılmayacağına anlaşıldığını belirterek davanın reddini istemiştir....
tesis edilen intifa hakkının 28/12/2015 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından intifa hakkının terkini için başvurularak 24/12/2018 tarihinde ilgili harcın ödendiği, süreli intifa haklarında süre dolarak intifa hakkının sona ermesinde taşınmazın kayıtlı değeri üzerinden binde 68.31 oranında harç tahsil edileceğinin düzenlendiği, davalı idare tarafından da, terkin için başvuru yapılması üzerine emlak vergisi değeri üzerinden binde 68.31 oranında harç uygulandığı görüldüğünden, davacıdan tahsil edilen harçta ve bu harcın iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....