Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/183 Esas sayılı dosyası ile BLC Tıp Sağlık ve senetteki diğer borçlular aleyhine icra takibi başlattığını, ancak davalı T3'ün senedi ciro ile devretmesine rağmen söz konusu icra takibinde borçlular arasında T3'ün bulunmadığını, baba oğul arasında yapılan bu işlemin muvazaalı olduğunu beyan ederek davalılar arasındaki muvazaalı tasarrufun İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale tabi olduğunun tespitine, davalılar arasında alacaklıları zarara uğratmak ve mal kaçırma amacına yönelik olarak gerçekleştirilen senet devrinin muvazaalı olması nedeniyle İİK. 270- 283 maddeler ile tasarrufun iptaline, Konya 3....

Tarafından davalı T3'e 20/12/2019 vade tarihli 100 bin TL bedelli bir senet verildiğini, davalının ise söz konusu senedi muvazaalı olarak oğlu olan davalı T5 ciroladığını, muvazaalı ciro işlemi ile davalı T3'ün oğlunun üzerinden işlem yapılmasını sağladığını, davalı T5 de muvazaalı ciro ile devraldığı senet ile Konya 3. İcra Müdürlüğünün 2019/13829 esas sayılı doysası ile BLC sağlık hizmetleri şirketi aleyhine icra takibi başlattığını, yapılan icra takibinin muvazaalı olduğunu ve davalıların müvekkiline olan borcunu ödememek ve mal kaçırmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, davalı T3'ün müvekkiline borçlu olduğunu, davalılar arasında kuvvetli organik bağ bulunduğunu, bu nedenlerle davalılar arasındaki muvazaalı tasarrufun iptali ile Konya 3....

Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle hakkında ödeme emirleri çıkarıldığını ancak borçlunun kendisine ait aracı muvazaalı olarak diğer davalı ...’na sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ... davanın reddini istemiş, diğer davalı cevap vermemiştir. Mahkemece iptali gereken bir tasarruf bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili 13.12.2010 tarihli dilekçe ile davanın takibinden vazgeçtiklerini bildirmiştir....

    ya ... köyü 2 pafta 124 parselde bulunan gayrimenkulün devrinin muvazaalı devir olması nedeniyle tasarrufun iptaline, dava konusu taşınmazdaki gayrimenkulün davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, göre davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Ancak, bu davanın dinlenebilmesi için alacaklının takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağının bulunması, yaptığı icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufta bulunanın tasarrufun yapıldığı tarihte borçlu olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış bulunması ve borçlu hakkında alınmış geçici (İİK. m.105) ya da kat’i (İİK. m. 143) aciz belgesinin var olması gerekir. Geçici aciz belgesinden maksat haczedilen menkul ve gayrimenkuller hakkında haczin yapıldığı mahalde haczi yapan memur tarafından düzenlenecek tutanak, kat’i aciz belgesinden maksat ise icra takibi sonucu paraların paylaştırılmasından sonra alacaklıya verilecek olan ve alacaklının alacağını alamadığına dair düzenlenen belgedir. Ancak, bu belgelerin alacaklı elinde bulunması ona tasarrufun iptali davası açma yetkisi verir (İİK. m. 277). Aciz belgesinin varlığı davanın dinlenebilme koşuludur. Bundan ötürü de mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir....

        İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı açılmış tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

          Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali olmadığı takdirde BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali isteğine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Gerek, İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde ... Or_Şan Dış Ticaret Ltd. Şti İflas İdaresi Memurluğu ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalı borçlu ... Dış Ticaret Ltd.Şti.'nin alacaklarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 9.3.2010 tarihinde şirketin eski ortağı aynı zamanda temsilcisinin eski eşi davalı ...'e sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin TBK'nun 19.maddesi gereğince iptaline, İİK'nun 283 maddenin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, dava konusu devir işleminin gerçek bir satış olduğunu, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, davacı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın muvazaalı işlem nedeniyle tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 15.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu