Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/423 Esas KARAR NO : 2022/201 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 06/08/2021 KARAR TARİHİ : 15/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Tarihinde taraflar arasında imzalanan devir taahhütnamesi ve sözleşmeye istinaden; Müvekkilin sözleşmeye uygun şekilde üzerine düşen edimleri yerine getirmesi neticesinde ... (...) projesinin kabul aşamasına getirilmiş ancak ... de hisse dahilinde olduğu davalı ... Şti’nin hisselerinin %87'lik kısmının müvekkil şirkete devri sağlanamamış ve muvazaalı bir şekilde davaya konu ... üretim tesisini ... Şti’ye devretmiştir. Öncelikle sözleşmeye uygun şekilde davalı ... Şti’nin diğer davalı şirkete muvazaalı devir yaptığının tespiti; yapılan muvazaalı devir işleminin iptali ile sözleşmeye uygun şekilde ... de dahil olduğu ......

    Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili, iptali talep edilen tasarrufun takip konusu borcun doğumundan sonra yapılması gerektiğini, dava konusu alacağın doğduğu tarihin tasarruf tarihlerinden sonra 10/07/2009 tarihi olduğunu, dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarruf tarihlerinin ise daha önce olduğunu,davanın öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle reddini talep ettiklerini, davanın süresi içerisinde ikame edilmediğini, 1 yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmayan iş bu davanın reddini talep ettiklerini, İİK' nda tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için dava şartlarının emredici hükümlerle belirlendiğini, davacı tarafından ikame edilen davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, müvekkili şirket ile birleşen Pupa Gayrimenkul Kiralama ve Yönetim Hizm....

      Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kendine ait taşınmazı diğer davalı ...’a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılardan ..., tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, satışın muvazaalı olmadığını ve iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların amca yeğen olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 Sayılı AATUHK'nun 30.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satışına ilişkin 28.10.2009 tarihli tasarrufun iptaline, davacının dava konusu taşınmazın borçlu adına tesciline ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Eldeki dava davalı borçlunun ........Vergi Dairesine olan borcu nedeniyle açılmıştır....

          alacaklardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlem olduğunu, borçlu adına kayıtlı tüm gayrimenkulleri aynı tarihte yakınlarına devrettiğini, Gizem Demiroğlu, borçlu T4'nun gelin adayı olduğunu, oğlu Ferhat Battaloğlu ile nişanlı olduğunu, söz konusu işlem alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlem olduğunu, Sinop ili, Boyabat ilçesi, Karacaören köyü 121 ada 7 parsel, 117 ada 5 parsel, 117 ada 6 parsel sayılına kayıtlı taşınmazın davalılarca yapılan kötü niyetli ve muvazaalı tasarrufun iptali ile gayrimenkul kaydına ihtiyati haciz konulmasına, gayrimenkulün üçüncü kişilere devredilmesini önlemek için ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep talep etmiştir....

          Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu araç kaydına 20.11.2008’de haciz konulduğu, satış sözleşmesinin borcun doğumundan hemen önce 20.08.2008’de yapıldığı, bedelin takibe konu borcu karşılamaya yetmediği, davalı üçüncü kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiğinin kabulü gerektiği, yapılan tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı bir işlem olduğu“ gerekçesi ile istihkak davasının reddi ile karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı (kar- şı davalı) üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlu Şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, diğer davalı ...’e muvazaalı olarak borçlanmasına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Bilal vekili davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tasarrufun iptali davalarına genel mahkemelerde bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazzalı işlemin tesbiti aslında muvaazaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır. ... Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tesibitini istediğini belirtmiş ise de, dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ...'un davalı işvereni ... işçilik alacağı tahsilini sağlamaya yönelik olarak açıldığı, bu alacağın tahsilini önlemek amacı ile yapılan ve dava konusu olan taşınmazını muvazaalı olarak diğer davalıya devrettiğinin tesbitini istediği, bu tesbitteki amacın aslında muvazaalı işlemin iptali ile alacağın tahslini sağlamak olduğu anlaşılmaktadır....

                HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, davalılar arasında gerçekleştirilen dava konusu 34 XX 582 plaka sayılı aracın satışının muvazaalı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

                nin tasarrufun tarafı olamıyacağı anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın niteliğine ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava İİY.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf ...'dan ...'ya satılan taşınmazın bedelinin gerçekte ... tarafından karşılandığını öne sürmektedir ve bu tasarrufun mal kaçırma niyetiyle yapıldığını açıklamaktadır. Bu tür tasarrufların iptali dava edilebilir. Mahkemece taraflara delillerini ibraz ve ikmal etmeleri için süre verilmeli, davacı tarafın yaptığı takipte geçici veya kati nitelikte aciz vesikası (İİK.nun 105 ve 143 maddeleri ) alıp almadığı üzerinde durulmalı, delilleri toplandıktan sonra yukarda değinilen maddeler kapsmamında inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanlış nitelendirme ile hüküm verilemez. Davacının temyiz itirazları yerindedir....

                  UYAP Entegrasyonu