Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret olan önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından tapuda yapılan temliki işlemin muvazaalı olduğu iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. İşlemin gerçekte trampa olmayıp satış olduğunun belirlenmesi halinde şayet satış bedeli kanıtlanabilirse bu bedel, yoksa keşfen bilirkişi aracılığı ile tapudaki işlem tarihinde saptanan bedel önalım bedeli olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 01/04/1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına konu edilen ve uygulamada muris muvazaası olarak adlandırılan hukuksal nedene dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tenkis istemine ilişkin olup, satış işleminin muvazaalı olduğuna dair hüküm kurulduğundan temyiz istemi muvazaalı işleme yöneliktir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Yargılama sonunda davaya konu edilen satış işleminin danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde davacı, satış işlemine konu edilen maldan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Davacının amacı, yaptığı icra takibi sonucunda alacağının tahsili olanağına kavuşmaktır. Davada muvazaalı işlemin yapılan takip yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İcra İflas Yasası’nın 283. maddesindeki düzenleme yol gösterici niteliktedir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla (kıyasen) uygulanarak, satış işleminin iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesine olanak sağlayacak biçimde, dava konusu taşınmazın haciz veya satışını isteyebilmesi yönünde karar verilmelidir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar,murisi .... parseldeki 1766/2400 payını 11/04/2008 tarihinde 4.000,00TL.bedel ile aynı parselde paydaş olan kardeşi ....in bacanağı olan davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bu işlemin bağış olmasına rağmen tapuda satış olarak gösterildiğini, bundan dolayı bağış işlemenin resmi şekilde yapılmaması, satış işleminin de gerçek iradeyi yansıtmadığından muvazaa sebebiyle geçersiz olduğunu miras bırakanın satıştan kısa bir süre sonra vefat ettiğini, satış bedelinin 4.000 TL.olarak belirtildiğini, ancak bu payın gerçek değerinin çok fazla olduğunu ileri sürerek muris tarafından davalıya yapılan satış işleminin muvazaa sebebiyle iptaline, veraset ilamındaki payı oranında adlarına kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı takdirde mahfuz hissesine tecavüz eden tasarrufun tenkisine , iadeye karar verilecek ise keşif tarihindeki bedelin faizi ile birlikte kendilerine ödenmesine karar verilmesini...
Şeker’e satış suretiyle devrettiğini, ...... Şeker’in temlik aldığı payları tekrar davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, yapılan temliklerin bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ve kendilerine de bir bedel ödenmediğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davacıların ihtiyaç nedeniyle dava konusu taşınmazlardaki paylarını davalı ... Şeker’e sattıklarını, satış bedelinin davacılara ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...’nin vekâlet görevini kötüye kullandığı gibi davalılar arasındaki satış işleminin de muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak kayden maliki olduğu 4467 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 6614 ada 1 ve 6615 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki payını davalı ...'e; 4467 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tamamını ise davalı ...'in kızı diğer davalıya satarak devrettiğini ileri sürerek, pay oranında iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar, satış işleminin gerçek bir satış olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle iptal tescil isteğinin reddine karar verilmiş, tenkis isteğiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
a devredildiği, söz konusu işlemin gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı, mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı belirtilerek ilgili mevzuat kapsamında anılan taşınmazın satış/devir işleminin geçersiz sayılmasının talep edilmesi üzerine Fon Kurulu'nun 29/03/2018 tarih ve 2018/184 sayılı kararıyla, ...'a 17/12/2015 tarihinde yapılan devir işleminin gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı ve mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı değerlendirilerek 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 20. maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesi uyarınca taşınmazın satış/devir işleminin geçersiz sayılmasına karar verilmiş, anılan kararın iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır....
Kat, 2 nolu Dubleks meskenin satışı için vekaletname verdiği, davalı ve aynı zamanda borçlu T3'ın torunu olan Güzin Nur Mandıracı'da bu vekaletnameye istinaden 05/05/2017 tarihinde 8951 yevmiye numaralı resmi senetle ve 16.000,00 TL bedelle bu yeri esasen kendisine satış yaptığı ki buradaki satış işleminde Güzin Nur Mandıracı'yı bu davalının babası, diğer davalı Zeliha'nın da damadı olan Güven Mandıracı'nın vekaleten temsil ettiği, buradaki satış işleminin satan ve alan kişi aynı noktada toplanmakta ise de bu husus davamız konusu olmadığından tapu işlemlerinin ne şekilde gerçekleştiğinin esasen tam olarak anlaşılamadığı, ancak neticede bu şekilde bir satış işleminin tapuda resmi olarak yapılmış olduğu, davalılardan T3'ın diğer davalı Güzin Nur Mandıracı'nın anneannesi olmakla aralarında usul ve füru ilişkisinin bulunduğu, davaya konu taşınmazın satış işleminin de davacı tarafın alacak takibinden sonra ve itirazın iptali davasının sonuçlanmasından önce gerçekleştirildiği, ilk derece mahkemesince...
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek; iddia ve savunma doğrultusunda tarafların gösterdiği tüm kanıtlar toplanmalı, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin resmi belgeler ve satış senetleri ile davacılar tarafından açılan tazminat davasına ilişkin dosya getirtilmeli, taşınmazın satış günündeki gerçek değeri ile resmi satış senedinde gösterilen satış bedeli arasında fark olup olmadığı saptanmalı, davalılardan ...'in davacıların alacağını karşılamaya yetecek değerde başka taşınmazı bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve tüm kanıtlar değerlendirilerek, davalılar arasında yapılan satış işleminin danışıklı olup olmadığı tartışıldıktan sonra varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....