Mahkemece haciz tarihinin noter satışından önce olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilinin temyizi üzerine karar Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.6.2008 gün ve 2007/18080-2008/9740 sayılı ilamıyla davalı alacaklı tarafından ...İcra Müdürlüğü'nün 2006/11377 sayılı takip dosyası ile ilgili olarak ....Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/689 esas sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası açıldığı belirtildiğinden bu takip yönünden tasarrufun iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği, ...İcra Müdürlüğü'nün 2006/11336 sayılı takip dosyasında ise, davalı 3.kişinin süresinde usule uygun bir istihkak iddiasının bulunmadığı, davacı alacaklının bu takip dosyası yönünden dava açmakta hukuki bir yararı olmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Maddesi ve İİK'nun 277. vd maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, davacının 20.000,00 TL bedelli, 25/01/2008 düzenleme tarihli, 15/12/2008 vade tarihli bono ile davalıya karşı Ayvalık İcra Müdürlüğü'nün 2010/197 E, sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, iptali istenen tasarrufun 05/11/2008 tarihinde davalı tarafından eşine, 08/06/2012 tarihinde ise davalının eşi tarafından kızına devredildiğini, tasarrufun iptali bakımından somut olay incelendiğinde iptali istenen tasarrufun takip konusu borcun kaynağı bononun vade tarihinden ve her halükarda icra takip tarihinden önce yapılmış olduğu, ayrıca aciz vesikasının da dosyaya sunulmadığı, dinlenen tanıkların beyanlarının da iddiaları ispata elverişli olmadığı, muvazaalı işlem bakımından somut olay incelendiğinde; davalının taşınmazı eşine, eşinin de 4 yıl sonra kızına devretmesinin muvazaalı olduğu yakın akrabalar arası işlemler olması sebebiyle düşünülse de devir tarihinin senedin vade tarihinden önce yani borcun...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2019 NUMARASI : 2015/316 E-2019/145 K DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Ahmet'in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı altı adet taşınmazı 26.06.2012 tarihinde davalı ...'a üzerlerindeki haciz ve ipoteklerle beraber muvaazalı olarak sattığını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir....
a satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya taşınmazda alacak miktarı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve İİK'nun 279/2 maddesine göre para veya mutad ödeme vasıtaları dışında yapılan ödemelerin batıl olmasına, göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken miktar ve takip dosyası belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu, davalıların kardeş olduğu, satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/3-1 ve 280/1 maddelere göre iptale tabi bulunmasına göre davalı ......
e devrettiğini, davalılar arasındaki devir işleminin borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalılar arasındaki işlemin bağışlama hükmünde muvazaalı işlem olduğunu belirterek Kula İcra Müdürlüğünün 2014/1184 ve 2014/1186 esas sayılı dosyalarının tüm fer'ilerine şamil olmak üzere taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Somut olayda, davacı alacaklı ile dava dışı ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından tasarrufun borcun doğumundan 2 ay önce muvazaalı yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine, yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre; dava, İİK 277; olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuki sebebine bağlı iptali isteğine ilişkindir. Ancak, gerek tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında; diğer dava koşullarının yanında borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Söz konusu bu dava koşulu gerçekleşmediği takdirde de işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının amacının muvazaalı takip nedeni ile tahsil edemediği paranın kendi alacağından sayılması olduğu anlaşıldığından, dava niteliği itibarıyla İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....
e taşınmazı devrettiğinin tespit edildiğini, kısa sürede satışların yapıldığını, bu satışların muvazaalı olduğunu belirterek, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların ayrı ayrı verdiği dilekçelerde kısaca davanın reddi talep edilmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı borçlu ...'nun ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... ada ... parselde bulunan taşınmazını 02.01.2006 tarihinde ...'e sattığı, satışla ilgili tasarrufun genel kredi sözleşmesinin imzalandığı 06.01.2006 tarihinden önce olduğu, İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde öngörülen iptal davalarının kabul edilebilmesi için yapılan tasarrufun tarihinin borcun doğumundan sonra olması gerektiği, dava konusu iptali istenen tasarruf borcun doğumundan önce yapılmış olması hususu dikkate alındığında tasarrufun iptali davasının şartları oluşmadığından davacının talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....