"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakan ...'ın, 172 ada 53 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazını davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, işlemin gerçek bir satış olup muvazaa içermediğini, alım gücünün bulunduğunu, karşılığını tam olarak vermek suretiyle taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olmadığı, mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı, tenkis şartlarının oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın, 450 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümünü, intifa hakkını uhdesinde bırakarak ölünceye kadar bakma akdi ile davalı eşine temlik ettiğini, yapılan işlemin muvazaalı ve mal kaçırmaya yönelik gizli bağış olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, davalı ... hakkında görevi kötüye kullanma ve zimmete para geçirme suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde mahkum olduğunu, hakkında açılmış alacak davası bulunduğu ve bu aşamada taşınmazlarını pek düşük fiyatla satmasının muvazaayı gösterdiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....
Genel Müdürlüğü işçisi olduğunun tespitine ve ödenmeyen otuz iki günlük ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak talebinin reddine karar verilmiştir. Temyiz Başvurusu: Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık,dava konusu ilave tediye alacağından davalıların sorumluluğu noktasında toplanmaktadır. Muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin zarara uğratılması ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir....
Bu halde, mahkemece ...ın davaya dahili ile taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1-2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi de isabetli görülmemiştir....
a devrettiğinin tespit edildiğini, tapu kayıtlarında dava konusu taşınmazın devir bedelinin 500.000,00 TL olduğu, oysa dava konusu taşınmazın rayiç değerinin 2.000,00 TL civarında olduğunu,davalılar arasında yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı şirkete ait olup, alacaklılarına zarar vermek kastı ile diğer davalı ...'a muvazaalı olarak kaçırılan ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parselde kayıtlı gayrimenkulün satışının iptali ile ... 10. İcra Müdürlüğünün 2010/6152 E ve ... 10. İcra Müdürlüğünün 2014/2469 E. Sayılı dosyalarından 22.018,00 TL faiz ve ferileri olmak üzere alacağın tahsili amacı ile cebri icra yolu ile haciz ve satış yetkisi tanınmasına, dava konusu gayrimenkul üzerine alacak miktarınca ihtiyati haciz kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parselin davalı ......
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre,davanın terditli açıldığı, davada muvazaa sebebi ile tapu iptali tescil talebinde bulunulmuş ise de BK'nun 18.maddesi gereğince taraflar arasında işlemin satışa dayalı olup ortada tapuda muvazaalı şekilde düzenlenmiş bir akit tablosu bulunmadığı gerekçesiyle davacının terditli isteklerinden muvazaa sebebi ile tapu iptaline yönelik talebinin reddine,davacı kademeli istekte bulunduğundan dava tasarrufun iptali niteliğinden sayılarak bedelini borçlunun ödeyeceği taşınmazı tapuda oğlu adına tescil ettirmesi mal kaçırma fiilini oluşturduğu, bu işlemin icra takibine konu borcun doğumundan sonra gerçekleştiği, İİK 278/1.maddesindeki şartlar gözetilerek İİK 283.madde gereğince tasarrufun alacak tutarı ile sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle diğer terditli isteği tasarrufun iptali talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazda davalı ... adına olan 1/2 pay bakımından takip konusu asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olarak borçlunun...
Her ne kadar, muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, davalılar arasındaki icra takibinin iptali istenilmiş ise de çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin yapılan takip yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK'nun 283. maddesindeki düzenleme yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK'nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı olduğu saptanan icra takibinin iptaline gerek kalmaksızın; davalılar arasındaki icra takibinin davacı yönünden geçersiz bulunduğunun tesbiti biçiminde hüküm oluşturulması gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ...'ın adına kayıtlı 182 ada 21 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalılara temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, yapılan işlemin muvazaalı olmadığını, gerçek bir satış olduğunu, satış parasının fiilen ödendiğini, satış esnasında taşınmaz üzerinde bir tane ev varken satıştan sonra dava konusu taşınmaz üzerine 2 katlı betonarme ev yapıldığını, bu evin tüm masraflarını kendilerinin karşıladıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalılara yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
KARŞI OY YAZISI Dava, açılmış veya açılacak alacak veya tazminat davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli (borçlu) davalı ile 3. kişi arasındaki muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali davasıdır. Söz konusu muvazaalı mal kaçırmaya ilişkin işlemlerin (tasarrufların) iptali davalarında yasa koyucu alacaklıların alacaklarını tahsil edebilmesi için kötü niyetli borçlular ile 3. kişiler arasındaki işlemlerin (tasarrufların)iptali için (kesinleşmiş bir alacağın olması, borçlunun borcunu ödemekten acze düşmesi nedeniyle aciz vesikasının verilmesi, vs.) gibi koşulların bulunması kaydı ile İİK nun 277 ve devamı maddelerinde düzenleme yapmış olmasına rağmen, Yargıtay 4....